Tarih 31.01. 2007 çıkmayan yirmilik dişimin zarının patlaması nedeniyle ağzımda oluşan ve çene kemiğimi eriten kist nedeniyle Ege Üniversitesi Diş Fakültesin Cerrahi bölümüne başvurarak tedaviye başladım.
Bu tedavi yaklaşık iki yıl sürdü. Yapılan ameliyatlar ve diğer işlemler nedeniyle devletin karşılamadığı malzeme ve 6 ay dolmadan çekilen filimler için yaklaşık 400.00TL harcama yapmak zorunda kaldım.
Bu durumu yetkililerin dikkatine sunmak üzere 16.11.2007 tarihinde “Muhteşem Sağlık Reformu” başlıklı bir yazı yazarak, yazılarımın yayımlandığı sitelerde yayımlanmasını sağladım.
O yazıda şöyle demiştim,
“Şimdi yetkililere soruyorum;
Sağlıkta yaptığınız Muhteşem reform! Bu mu?
Benim mali durumum uygun olduğu için bu parayı ödedim. Amacınız, ödemek durumunda olmayanları hastanelerde rehin tutmak mı?
Yine amacınız, sosyal devlet ilkesi gereği devletçe karşılanması gereken sağlık hizmetlerini özelleştirip, yurttaşları kaderleri ile baş başa bırakmak mı?
32 yıllık meslek hayatımda maaşımdan her ay Emekli Sandığına kesilen keseneklerin karşılığında, doktorların gerek gördüğü tedavi için Emekli Sandığı her türlü gideri karşılamak zorunda değil mi?
Doktorun gerek gördüğü filmin bedelinin ilgili kurumca ödenmesi sosyal devlet ilkesi gereği olmasına karşın, 6 ay koşulu koymanızın neresi reform! Ve mantıklı gerekçesi nedir söyler misiniz?”
Daha o gün sağlık reformu olarak sunulan projede, ilerde artacak katkı paylarını, devletin ödemesi gereken birçok ilacın listelerden çıkarılmasını, sosyal devlet ilkesinin yok sayılmasını görmüş ve bunlara itirazımı dile getirmiştim.
Sevgili dostlar,
Gereği yokken bunları neden yazıyorsun dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Yazılı ve görsel medyaya yansıyan ve vicdanı olan herkesin yüreğini acıtan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Erdoğan Bayraktar’ın kendisinden yardım isteyen kanser hastası Üniversite öğrencisi Dilek Özçelik’in onurunu kıran haber, bu yazıyı yazmama neden oldu.
AKP iktidara geldiği günden beri insanlara geçimlerini sağlayacak iş sağlamak yerine, sadaka kültürü seçeneğini seçmiş ve yurttaşlara dağıttığı yardımlarla (kömür, pirinç, nohut, buzdolabı v.s.) bunu kanıtlamıştır.
Bu uygulama sosyal devlet ilkesi ile bağdaşmamaktadır.
Hastalığına uygulanan ilacı bulamadığını ve bu konuda kendisine yardım edilmesini isteyen Dilek’in isteği, Sayın Bakan tarafından ayni düşünce ile adeta bir dilenciye verilen sadaka gibi eline sıkıştırılan para ile karşılanarak, o gencecik kızımızın onuru ile oynanmıştır.
Dilek, bir Üniversite öğrencisine yakışır şekilde “Ben dilenci değilim, sizden para değil, ilacımın sağlanmasını istiyorum” diyerek parayı geri vermiştir.
Bu olay sonradan Sayın Bakan tarafından ne kadar düzeltilmeye çalışılsa da, o genç kızımızın kırılan onuru ne yazık ki onarılamaz.
İktidar Partisi Tarafından gerçekleştirilen ve muhteşem sağlık reformu olarak yurttaşlara sunulan sağlıkta dönüşüm olayının elbette başarılı yanları da vardı.
Örneğin,
-Tüm sağlık birimlerinin aynı çatı altında toplanması,
-işçi ve memur ayırımı yapılmadan çalışanların tüm hastanelerden yararlanması,
-Özel hastanelere gitme olanağının herkese tanınması,
Bu reformun iyi yanlarıdır.
Ancak,
-Üniversite hastanelerinde ünvanlı (Doçent, Profesör) doktorların hastalar tarafından belli bir ücret karşılığı seçilmelerinin kaldırılması hastaların aleyhine bir düzenleme olduğu gibi hastanelerde işlevsiz hale getirilmiştir.
-Sağlık birimlerinin tümünde gün geçtikçe artarak alınan katkı payları, maddi durumu iyi olmayan hastaların ölümle baş başa bırakılmaları demektedir.
-Kanser gibi birçok ölümcül hastalığın pahalı olan ilaçlarının tasarruf gerekçesiyle ödeme listesinin dışına çıkarılarak devletçe karşılanmaması büyük bir eksikliktir.
-Dilek’in, devletçe karşılanmayan “Bleocina” adlı kanser ilacının olaydan sonra ödeme listesine alındığını basından öğreniyoruz. Bu haber sevindirici olmakla birlikte, derdini ilgililere bildiremeyen ve maddi durumu nedeniyle ölümcül hastalığının ilaçlarını alamayan nice Dilek’ler olduğunu da yine hepimiz biliyoruz.
Önemli olan, sosyal devletin bu tür talepler olmadan kendiliğinden gereken önlemi almasıdır.
Son söz.
AKP iktidarınca yapılan sağlık reformunun! Açıklanan eksiklikler nedeniyle daha çok iyileştirmelere gereksinimi vardır.
Yetkililere duyurulur. 18.04.2013
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder