Kandil’e Türk bayrağını dikeriz - Tünay Süer

Bu sürecin en iyi yanı, artık şehit ve ölüm haberlerinin gelmeyecek olmasıdır. Bunun aksini düşünmek, ''Savaş sürsün'' , ''Çatışmalar devam etsin'' demek anlamına gelir. Barış, Türkiye'nin 40 yıldır süren bu travmadan bir an önce kurtulması, hayatın normalleşmesi anlamına gelir. Diyorlar
Bunları söyleyenler ve böyle düşünenler bence vatanın bölünmesine çanak tutanlardır. Neden mi?
 Kimse kimseyi kandırmaya kalkmasın. Ortada barış falan yok, Türkiye topraklarının parçalanması Kürdistan’ın kurulmasıdır söz konusu olan.
 Bakınız; devlete başkaldırmış, 30 yıldır kalleşçe dökmediği kan kalmamış teröristler, hükümetin aczinden, çıkarcılığından yararlanarak Türk Milletine, zafer kazanmış bir ülke gibi şartlar koşar duruma getirilmiştir.
Hem de ne şartlar…
Kimdir bunlar?
Kürt Milletini katiyetle temsil etmeyen, Türkiye’yi yüz yıldır parçalamak isteyen haçlılarla iş birliği içinde olan hainlerdir.
Murat Karayılan denen cani, Londra’da yayınlanan Şarkul Avsat gazetesine verdiği beyanatta da bunu açıkça belli ediyor.
DTP ile aralarında bağı şöyle anlatıyor. PKK’nin silahlı, DTP' in ise siyasi bir parti olduğunu itiraf ediyor ve “Öcalan`ın serbest bırakılması durumunda bile silah bırakmayacaklarını, beraberinde geniş çaplı düzenlemelerin (!) yapılmasını istiyor.
“Anayasadan Türk Milleti çıkarılacak”
“Öcalan dâhil tüm PKK’lılar serbest bırakılacak.”
“Türkiye tüm dillere, tüm inançlara ve tüm etnik grupların bir arada yaşayabileceği bir anayasal hakları sağlamalı”. (Başbakanın söylediği Lazikistan örneği)
“ Anayasaya Türk halkı, Kürt Halkı diye madde koyulacak ve federatif yönetime gidilecek”. Diyor.
Yani Türkiye paramparça olacak, Türklük tarihten silinecek veya Türkler azınlık olarak kendilerine bahşedilecek bir küçük toprakta yaşayacaklar.
Kimse kusura bakmasın, burada kocaman bir HOŞTTTT çekiyorum.
                                                                         ****
Karayılan, 1991 yılına kadar silahlı direniş yaptıklarını o yıldan itibaren mücadelelerini politik alanda (BDP) sürdürdüklerini 7-8 bin savaşçılarının ise sadece savunma amaçlı olarak dağlarda kaldıklarını söylüyor ve ilave ediyor; (Yalana bakın, askeri, polisi sırtından vuran, karakollar basan, canlı bombalarla onca kan döken onlar değillermiş.)
"Türk ordusu 30 yıldır bu dağlardan bizi sökemedi. Biz de Türk ordusunu yenemedik.
(Ey gafil, siz kimsiniz de Türk Ordusunu yeneceksiniz? Yatın kalkın da AKP ye dua edin. Ne de olsa sizi bu duruma o getirdi çünkü.)
Oysa on yıl önce kanlı PKK terörü neredeyse sıfır noktasındaydı. Türkiye’nin bugün böyle bir durumda olması AKP iktidarının ABD ve AB ile işbirliği içinde olarak verdiği tavizlerdendir.
 Sayelerinde 10 yıl önce dağlardaki inlerinden burunlarını çıkaramaz hale getirilen PKK, bugün bize kafa tutan ültimatom çeken duruma getirildi.
Burada çok önemli bir konuya değinmek istiyor ve başbakan Erdoğan’ın günlerdir CHP ye kamuya bilgi verememesinin altında Karayılan’ın aşağıdaki sözleri mi yatıyor diyorum?
Şarkul Avsat gazetesinden Hiva Aziz’e verdiği beyanda Karayılan, kendilerinin Kandil dağlarında olmasından dolayı Türkiye'nin Federe Kürdistan Kürt hükümetinin kurulmasına izin verdiğini öne sürdü.
Başbakan ellerinde Türk bayrakları ile bu hıyaneti protesto eden vatandaşlara birkaç çapulcu derken esas çapulcu olan PKK ‘ın sözde ileri komutanı olan bu herifin söyledikleri doğru mudur cevap vermelidir.
 CHP ve MHP bunun üzerinde durmalıdır. Eğer doğruysa AKP suç işlemiştir ve bunun hesabı hukuki yollarla sorulmalıdır.
Önemli bir nokta daha;
Bu herifler dingonun ahırı gibi belirli yerlerde ellerini kollarını sallayarak dolaşacaklar ama Türk askeri göz mü yumacak. O zaman bunca şehit vermemizin anlamı nedir? Çocuklarımız oynanan senaryo gereği göz göre göre ölüme neden gönderildiler? Bu hangi kitaba, hangi vicdana sığar?
Başbakana bir soru daha; (Kaç kere sordum ama bir daha soruyorum.)
Barış savaşta yapılan mütareke ise, biz kiminle savaş yaptık kaybettik bu kadar taviz veriyoruz?
Kürtçü PKK Terör örgütü Silahları bırakmayacağını söyleyerek silahı halâ bir tehdit unsuru olarak kullanıyor ve Türkiye'den topyekûn bir saldırı olup olmayacağının önümüzdeki ay belli olacağını her an saldırıya hazır olduklarını açıkça söylüyor.
Bu adamları yakalayıp hapse atacağın yerde neden serbest kalmalarına ve silahları gömüp çekilmeleri gibi komik bir duruma işi bağlıyorsun ey başbakan?
Uzun lafın kısası, yıllarca teröristlerle mücadele eden aslan yürekli şerefli komutanlarımızı yurt dışına kaçabilirler diye zindanlarda tutacaksın ama kanlı terör örgütünü sınır dışına yani barındıkları Kuzey Irak’a kankan Barzani’nin yanına serbestçe yollamak isteyeceksin. Bu reva mıdır?
 Sn. Erdoğan, senin ve yandaşlarının demokratik çözüm, barış dediğiniz anlayışınız bu mudur?
Buna barış diyenlerin barışları, adalet diyenlerin adaletleri batsın.. Kaldı ki Türk Milleti asla izin vermeyecektir.
İşçi Partisinin, CHP’den, MHP’ye bütün milli partileri, bütün milli güçleri Atatürk’te birleştirmesine çok içerlemişsin Sn. Başbakan. Verip veriştiriyorsun.
Bence çok iyi oldu, kamunun böyle bir öncülüğe ihtiyacı vardı. ABD hesabına PKK ile koalisyon kurup Türkiye’nin parçalanmasına sessiz kalacak halimiz yoktu her halde.
Verilen sözlerin yerine getirilmemesi karşısında saldıracaklarını söyleyen şu terör örgütüne de bir kelam etmek istiyorum. Kanla aldığımız topraklarımızı canımızla, kanımızla sonuna kadar korumaya ant içmişiz.
Türk Milleti olarak görevimiz barındığınız o Kandil’e Türk Bayrağını dikmektir haberiniz ola…
Siz de rahatlayın bizlerde…
TC. Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget