O yüzden ben ona “sanatçı” demekle yetineceğim.
Son kitabı “Naftalin Bozulmuşsa”, ilginç bir “deneme” aslında...
Bugüne kadar kendisiyle yapılan çok sayıda “nehir söyleşi”den esinlenmiş Müjdat Gezen ve “Bu kez ben sorayım, kendim yanıt vereyim” demiş...
Bu yüzden belki de kimsenin soramayacağı en sert soruları bile “kendisine” sormaya cesaret edebilmiş...
Elli yıla yaklaşan sanat hayatında başına gelen olayları, dünya görüşünü, ülkeye bakışını, kendisi sormuş, kendisi yanıtlamış...
Daha da ileri gitmiş ve kitabını bir yayınevine teslim etmemiş, kendisi yayımlamış...
Böylece artık net bir sömürüye dönüşen “düşük telif” sorununu da bana göre bir anlamda protesto etmiş!
Kitabın yine bana göre tek eksik tarafı, farklı bir gözün okumuş olmaması...
Bu yüzen çok sayıda yazım ve Türkçe yanlışı, okuma keyfini kaçırıyor. İnsan o basit yanlışları görünce, “Keşke Gezen bu ilginç kitabı, en azından deneyimli bir editörle paylaşabilseymiş” demeden edemiyor.
Reklamlar
Gezen, kitapta sadece sanatın ve siyasetin yozlaştırılmasına değil; “Türk halkının kimyasını bozanlar”a da yükleniyor... İşte bununla ilgili bölümden bir alıntı:
“- Türk halkının kimyasını bozdular. Bu sistem her şeyi altüst etti. Yalan, takiye, itibarsızlaştırma... Tabii; bu, reklam kesiminde de kendini gösterdi. İki reklam filmi izledim, not ettim. Birinde genç bir kadın annesinin düğünde hediye ettiği halıyı pencereden dışarı atıyor, çünkü artık yeni modelleri çıkmış... Çüş. Anne hatırası halı, kadının gözünün içine baka baka atılır mı?
İkincisi: Genç oğlan sevgilisine üç aşağı beş yukarı diyor ki: ‘İlişkimiz konusunda bazı tereddütlerim...’ Derken plan değişiyor. Kız oğlanın yakın arkadaşıyla evleniyor, nikâh şahidi de sevgilisi... Her türlü kutsiyeti olan duygular ayaklar altında. Ulan biz eskiden pavyonda arkadaşımızın baktığı kadına bile ‘Yenge’ derdik be...
- Ne oldu sence?
- Naftalin bozuldu.
- Onarılamaz mı?
- Yıllar alacak. Sistem, güçleri ele geçirdi. Düzelmesi zor. Cumhuriyetten intikam alınıyor ve işin kötüsü, cumhuriyet adı altında. Demokrasi rafta ama demokrasinin avantajlarını kullanarak... Bir gün gelecek elli mi, yüz yıl sonra mı bilmem, ‘demokrasi diye bir rejim vardı, zaaflarını da bazıları iyi kullanırdı’ diyecekler.”
Su gibi akan bir kitap, “Naftalin Bozulmuşsa...”
Dikkatli bir okumayla iki saatte bitirmek mümkün... Gezen’in, kitap boyunca kendisiyle didişmesi de ayrı bir tat katıyor.
Keyifle ve çok şey “kazanarak” okuyacağınızdan eminim.
NAFTALİN BOZULMUŞSA
(Dere Söyleşileri) ****
Türü: Yazarın kendisiyle söyleşisi
Yazan: Müjdat Gezen
Yayımcı: Müjdat Gezen
Baskı tarihi: Mart 2013
Sayfa sayısı: 214
Fiyatı: 15 lira
İnternet fiyatı: D&R 10.99, İdefix 12.75 lira.
Kişisel not: Müjdat Gezen’le yıllar önce bir oyununu izledikten sonra tanışmıştım.
‘Terör, sadece terör değildir!’
Yıllarca “PKK terörü nasıl biter?” sorusunun yanıtını aradık... Sosyolog İkbâl Vurucu ise, PKK ile masaya oturulan şu günlerde oldukça ilginç bir savla karşımıza çıkıyor:
“PKK terörü bitmez...”
Bu savının gerekçelerini de bilimsel temellere oturtarak anlatmaya çalışıyor.
Herkesin “derin devleti” tartıştığı ve bu nedenle Türk Silahlı Kuvvetleri’ni hedefe oturttuğu bir dönemde, bir de “Derin PKK” icat edildiğini...
Yani; “İyi PKK-Kötü PKK” kavramlarının tedavüle sunulduğunu...
Böylece PKK’nın bir anlamda meşrulaştırıldığını söylüyor.
Bugüne kadar PKK terörüyle ilgili asker, yazar, siyasetçi, polis ve bürokrat kalemlerinden çıkmış onlarca kitap okudum.
Bu soruna ilk kez bir de “sosyolog” gözüyle yaklaşıldığını gördüm ve ne yalan söyleyeyim sevindim.
Çünkü ben de PKK terörünün bitirilmesi için, önce PKK’nın ve onu var eden koşulların çok iyi tanınması gerektiğini düşünüyorum.
“PKK Terörü Neden Bitmez?”, temiz bir Türkçeyle yazılmış ve yazım hatası yok denecek kadar az...
Eğer “aydın” olmak soru sormaksa; bu kitabın, PKK konusunda kafanızda onlarca yeni soru oluşmasına hizmet edecek yararlı bir çalışma olduğunu düşünüyorum.
PKK TERÖRÜ NEDEN BİTMEZ? ****
Türü: Araştırma
Yazan: İkbâl Vurucu
Yayımcı: Altınpost Yayınları
Baskı tarihi: Şubat 2013
Sayfa sayısı: 307
Fiyatı: 12 lira
İnternet fiyatı: D&R 8.99, İdefix 9 lira.
Kişisel not: Yazarı da yayınevi yöneticilerini de tanımıyorum.
Yorum Gönder