Murat Kara-yılan kim? Başbakan Erdoğan’ın ifadesiyle, “Paralel devlet”in, Genelkurmay Başkanı Özel’in ifadesiyle, “Bölgede
devletin yerine geçmeyi, ayrıca devletin yasama, yürütme ve yargı
erklerini etkisiz hale getirmeyi amaçlayan alternatif yapının” başı!..
Ankara’daki
MGK toplantısı tam 4 saat sürdü... Bu Kara-yılan’ın yüzünü görmek için
Kandil’e koşan gazeteciler tam 4 saat bekletildi...
Kamyonetlere
saman balyası gibi doldurulup, huzura çıkarıldılar. Doğu, Güneydoğu’da
asker ve polisin kontrol noktalarını dillerine dolayıp, bunları AKP
iktidarına kaldırtmayı başaranlar, Kandil’de tam 5 kontrol noktasından
geçtiler. Gıkları bile çıkmadı.
6’ıncı noktada
99’luk tespih gibi dizilip, tek tek kimlik kontrolünden geçtiler.
Kimbilir hangi bebenin canını almış keleşlerin gölgesinde çantalarını
didik didik arattılar. Çalıştıkları medya organına göre, teröristlerin
kâh müstehzi gülüşlerine, kâh övgülerine mazhar oldular.
Bu kadar sıkıntıya gayet gönüllü, güle oynaya katlanan gazeteciler 4 saat “Heronların bölgede uçması sebebiyle” bekletildiklerini zannetti. Kara-yılan da, “Toplantı yerini üç kere değiştirmek zorunda kaldık” bilgisini verdi. Kimbilir kendi aralarında veya içlerinden, “Heronları uçurmanın zamanı mıydı” diye T.C.’ye ne sövmüşlerdir!
Resmen
ayakta uyutulmuşlar. Ankara’dan al haberi; İktidara yakın Yeni Şafak
Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, bugün gecikmenin
sebebini yazmış. İşte Selvi’nin müthiş iddiası:
“Bir
sorun vardı. Açıklamanın bir medya şovu şeklinde yapılmaması, zafer
havasında bir görüntü verilmemesi istendi. Bu önemli bir noktaydı. Bir
sorunu çözerken, Türkiye'nin batısında bir rahatsızlığa meydan
verilmemesi gerekiyordu. Kandil'deki ertelemenin, gün boyu yaşanan
gecikmenin nedeni de buydu. PKK yönetimi bu hassasiyeti dikkate aldı. O
nedenle açıklama TV'lerin aynı anda canlı yayına girdiği bir, 'Kandil
şov' şeklinde gerçekleşmedi. Geçen sürecin kesintiye uğramasında etkili
olan, Haburgörüntüleri, yeni süreçte bir anlamda 'hassasiyet
barometresi' oldu...”
Anladınız değil
mi; Ankara’daki devlet medya patronlarından değil, bizzat PKK’dan Kandil
şovunun canlı yayınlanmamasını rica etmiş. Terör örgütü de bu “hassasiyeti” dikkate almış.
Her
neyse; Kandil’e gitme şerefine nail olan gazeteciler mutlu, umutlu,
sevinçten havalara uçuyor. Yegâne üzüntüleri, Kara-yılan’la bir öğle
yemeği yiyememeleri!..
-Ankara Bunları Hazmediyor mu?-
Yeni Şafak Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi bir bilgi daha veriyor; “Ankara’nın açıklama metnine ilişkin bir endişesi” olmamış.
Anlaşılan o ki, teröristbaşının Nevruz nutku gibi, Kandil nutku da birlikte kaleme alınmış!..
Selvi’nin aktardığına göre Ankara açıklamayla ilgili, “Belli hassasiyetleri gözeten bir açıklama” değerlendirmesini yapmış. Doğruysa, kendi hazırladıkları metni beğenmeyecek halleri yoktu ya!..
Kara-yılan’ın ifadelerini bir kez daha özetleyip, Ankara’nın hazım kapasitesini sorgulayalım:
“Türk devleti ile Kürt Halk Önderi Başkan Apo arasındaki müzekereler”... Bu eşitleme midenize oturmuyor mu?
“Önderliğimizin İmralı esaret koşulları”... Teröristbaşı İmralı’da esir mi?
“Sömürgeci
egemen zihniyetin Kürt halkını baskı, sürgün ve katliamlarla,
asimilasyonla yok etmesinin mümkün olmadığı açığa çıkmıştır”... Türk Devleti “sömürgeci” mi? Kürt kökenli vatandaşlara sürgün, katliam, asimilasyon mu uygulandı?
“Kürt
halkının soykırım, katliam ve ağır trajediler yaşamasına yol açan bu
haksızlığın giderilmesinde ve sorunun çözülmesinde de uluslararası
güçlere önemli roller düşmektedir”... Emperyalizme, “Kürt soykırımını tanıyın ve gereğini yapın” diyor, onaylıyor musunuz?
“Kürdistan halkı ve her Kürt bireyi kimlik ve kişilik kazanmıştır”... Kürdistan neresi?
"Bugün
halkımız, Rojava Kürdistan’da fiili olarak özgürlüğüne kavuştuğu bir
devrimin ve Güney Kürdistan’da federal bir statünün sahibidir”... Rajova Kürdistan’ı, Güney Kürdistan neresidir?
“Gerilla güçlerimiz misilleme hakkını kullanacaklardır”... Onlar terörist değil, gerilla mı?
“Kürt halkı, tarihe adını yazdıran kahraman şehitler vermiştir”... Teröristlere, “şehitlik” payesine razı mısınız?
“Önderliğimize mektuplarla ifade ettiğimiz ve devletin de bilgisi dahilinde olan hususlara dikkat edilmesi”...
Devletin bilgisi dahilindeki o hususlar nelerdir?
“Bu süreç, sadece Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü değil, tüm parçalarda Kürt sorununun çözümüne yol açabilecektir”... “Büyük Kürdistan”ı Türkiye mi kuruyor?
“Biz
geri çekilme konusunda Meclis kararı, komisyon ve akil insanlar grubunu
istemiştik. İkisi oldu; hükümet Meclis kararını kendi üstüne aldı, ‘Bir
karar gerekiyorsa daha sonra olur’ diye bildirimde bulundular”... Meclis’in, terör örgütünün emrine amade kılınmasını hazmediyormusunuz, ilave yasal düzenlemeler için gerçekten söz verdiniz mi?
Tam da dün Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, tek bir kırmızı çizgi olduğunu açıklayıp; “İnsan onuru herşeyin üzerindedir” dedi.
İşte müthiş bir onur(!) tablosu!..
Koca bir milletin, 3-5 bin kişilik PKK karşısında “diz çöktürülmüş”
şu görüntüsü, yeterince onuruma dokunuyor. Ama bir de hukuk devletinin
tamamen askıya alınıp, onurumun çiğnenmesine göz yumulması, yardım
edilmesi yok mu; tarifsiz kahroluyorum!..
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
26 Nisan 2013
Yorum Gönder