İmralı’da yürütülen pazarlıkların hakemi ABD, “kim ne derse desin Büyük
 Kürdistan’ı şöyle ya da böyle kuracağım havalarında” süreci yürütüyor. 
Planların Türkiye’yi ilgilendiren tarafı tıkır tıkır işliyor. Ama 
öncelik Esad’ı devirmekte. Bu nedenle ABD’nin hem PKK’ya hem de 
Türkiye’ye aynı anda ihtiyacı var. 
PKK’nın şimdilik Türkiye’yi 
rahat bırakmasını, özellikle de Suriye kökenli teröristlerin ülkelerine 
dönerek PYD bayrağı altında Esad’ı devirmek için mücadele etmesini 
istiyorlar. Eli bir süreliğine rahatlayan AKP iktidarının da, orduyu 
Suriye’ye doğru yönlendirmesi de ABD’nin diğer beklentisi. 
Artık binden fazla PKK’lı Suriye’de. Ordumuz da, baharda normal yer 
değiştirme adı altında sınırlara doğru hareketliliğe başladı. Bunların 
aynı günlerde gerçekleşmesi tesadüf herhalde.
Suriye’de 
kimyasal silah kullanıldı iddiaları uzun süredir canlı tutuluyordu. 
Hedef, Irak’ta Saddam’a uygulanan senaryonun aynen Suriye’de Esad’a 
uygulanması. Bu da oldu gibi, zira ABD başkanı Obama, son 1 ayda Esad’ı 3
 kez kimyasal silah konusunda uyardı. Son uyarısı ise az önce geldi. 
Suriye'de kimyasal silah kullanıldığına dair ellerinde kanıt bulunduğunu
 belirten Obama, "Olay tekrarlanırsa oyun değişikliğine neden olur" 
uyarısında bulundu. 
Zamanlamalara dikkat, Türkiye’de PKK’nın çekilmesi konuşuluyor, kamuoyu bununla, olmadı ayran muhabbetiyle meşgul. 
PKK’lı binden fazla terörist Suriye’ye geçiyor. Esad’a karşı savaşacak yeni güç hazır. 
Türkiye’de ordu, özellikle zırhlı birlikler sınır bölgelerine doğru hareketlilik içinde.
Obama da, kimyasal silah kullanıldığına dair ellerinde kanıt 
bulunduğunu belirterek, "Olay tekrarlanırsa oyun değişikliğine neden 
olur" uyarısında bulunarak, müdahalenin işaretlerini veriyor. 
Ve Başbakan Erdoğan 16 Mayıs’ta ABD’ye gidip Obama ile görüşecek.
Hazırlıklar hemen hemen tamam gibi. Esad’ın işini bitirmek için ABD 
emperyalizminin, hayatta bir araya gelmez denilen güçleri bir araya 
getirme çabalarına lütfen bir bakın. 
Bu oyunu bozarsa ancak bu
 toprakların insanı bozar. Bu gerçekleri görenler ve gösterenler ise 
“Densiz ve Çapulcu” olmaya devam eder.
Gürbüz Evren / Siyaset Bilimci

Yorum Gönder