Bu vatan bizimdir, ilelebet bizim kalacaktır - Tünay Süer

“Kürtçülere, dincilere, emperyalistlere duyurulur.”  Mustafa Kemalin askerleri

Vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığımız tehlikededir. Ulusun içinde bulunduğu durum ve şartların gereğini yerine getirmek ve haklarını gür sesle cihana duyurmak için her türlü baskı ve kontrolden uzak ulusal bir kurulun varlığı zorunludur.”
Bu sözler, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1919 yılı Haziran 21/22 gecesi Amasya’da yazdırdığı genelgenin bir bölümüdür.
 Ne yazık ki zaman tünelinden geçip 1918 li yıllara geri dönmüş gibiyiz. Durumumuz oldukça vahim. Bunu AKP ‘isi de MHP’ isi de CHP ‘isi de herkes görmeli anlamalıdır.
Büyük Önderimiz Atatürk’ün dediği gibi ciddi bir şekilde vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığımız tehlikededir. O zaman her vatansevere düşen düşmana karşı birleşmekti. Tıpkı Çanakkale’deki gibi, tıpkı İstiklal savaşımızdaki gibi büyük güç olmalıydık.
Ülkemizin çivisinin çıktığı şu dönemde henüz çok geç kalmadan nihayet uyandık, birleşmeye karar verdik. 23 Nisan 2013 te bunu yaptık.
Böylesine karanlık günlerde güneşi tekrar doğdurabilmek için Atatürk’te birleşmek en akıllıca yapılan bir harekettir.
Ankara’da binlerce yurtseverin katılımıyla partiler üstü MİLLİ Merkez’i kurduk. Şimdi var gücümüzle aklımızı başımıza toplayıp Milli Merkezimize destek olmalıyız.
Söz konusu vatanımızdır.
Zaman geçtikçe daha kötü günlere doğru gittiğimizin farkında olmalıyız.
Birleştikçe büyüyeceğiz, büyüdükçe de iç ve dış düşmanlara kök söktüreceğiz. Buna bütün kalbimle inanıyorum. Hayırlı, uğurlu olsun memleketimize. Burada hangimize bir görev düşerse seve seve yapmalıyız.
                                                              ****
 Emperyalist güçler tarafından AB reform paketleri adı altında Türkiye’nin çöküşü başlatıldı.
Otuz, kırk yıllık eşkıya terör örgütü PKK ‘in Strasburg’da toplanan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Türk raporunda PKK’lılarla ilgili  ‘terörist’ ifadesi Aktivist olarak değiştirildi.
Bugünkü iktidarın başı başbakan Erdoğan, rejimi değiştirme hayalleri içinde İmralı’da pazarlıklara oturarak terörist başı, bebek katilini devlet adamı statüsüne getirmişti.
Durum bu merkezde olunca buna şaşmamak gerek.
Her üç yılda bizi denetlemeye gelen Türkiye raportörü Fransız sosyalist parlamenter Josette Durrieu Silivri’ye giderek milletvekilleri Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve Engin Alan ile diğer tutuklulardan İlker Başbuğ ve Fatih Hilmioğlu’yla görüşmüş. Silivri gözlemi şöyle olmuştu.
“Hepsinin ortak görüşü neyle suçlandıklarını bilmiyor olmaları. Haklarında ileri sürülen delillerin de şüpheli olduğundan yakınıyorlar. Hilmioğlu’nun durumu çok kötü. Diğerleri daha sağlam bir duruş sergiliyor. Ancak o koşullar altında bu insanlar ne olacak? O duruşlarını daha ne kadar koruyabilecekler? Avrupa Konseyi kararlarında bu konuyu öne çıkarmakta yarar var sanırım.” Demişti.
“Acaba hükümet aynı dünya görüşünü paylaşmadığı kendine muhalif olan bu insanları dışlamak ve bu hareketini de meşrulaştırmak için bu dava süreçlerini kullanıyor olabilir mi?” Diye düşündüğünü de söylemişti.
Şimdi Fransız Senatör Josette Durrieu, yaptığı konuşmada neredeyse AKP ‘ye övgüler düzercesine Türkiye’nin 10 yılda geldiği noktanın (!) göz ardı edilemeyeceğini ifade ediyor.
Ne oldu da, ne işlenen kadın cinayetlerinin artmasından ne de Silivri tutuklularından söz etmiyor dersiniz?
Türkiye’deki reformlara değinerek, önemli mesafeler  (!) kat edildiğini söyleyerek 2014 ve 2015'te yapılacak seçimlerin beklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Woodrow Wilson'ın 14 ilkesi ilaveten OSLO anlaşmaları iktidar tarafından verilen tüm sözler yerine getiriliyor.
Kürtçüler, dinciler ve işbirliği yaptıkları emperyalistler tarafından Türk Milleti tarihten silinmek isteniyor.
Bakınız az olsun benim olsun hesabı ile Tayyip Erdoğan’ın istediği padişahlık ona bahşedilecek ve topraklarımızın büyük bölümü param parça edilerek bölüşülecek. Kürtçülere tanınan haklar bu sebeptendir. Tabi bu arada Ermenilerinde aport ta beklediklerini unutmamak gerek.
Büyük Kürdistanı kurmak Ortadoğu’da ki petrole sahip olmak, bölüşmek için yapılıyor tüm olanlar. Kürtçülerin kaşlarına gözlerine hayran olduklarından değil elbette.
Burada oynanan oyunları, bilhassa vatansever Kürt kökenli vatandaşlarımın iyi gözlemlemeleri gerek.
AKPM ‘de terör örgütünün Aktivist yani özgürlük savaşçısı olarak değiştirilmesi bizim için fark etmez. Bir kesim tarafından terörist gibi algılanabilir. Yani ucu açık sözcüktür bence.
Ayrıca Avrupa Konseyinde hiçbir milletin adı metinlerden çıkarılamaz.(Onur Öymen)
                                                                   ****
AKP ‘in niyeti apaçık ortadadır artık. Sayelerinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin yarısına yakın komutanları ve aydınları terörist sayılınca PKK da dağlardan şehirlere aleni inmeyi ve eylem yapmayı adet haline getirdi.
Öylesine ileri götürdüler ki işleri Ankara’nın, İstanbul’un göbeğinde naralar atarak saldırılara geçtiler.
PKK dün dağdan şehre, hem de Başkent'e indi. PKK'lı bir grup Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde yapılan bilim etkinliğini bastı, ortalık karıştı. Çok sayıda öğrenci ve bilim insanı yaralandı.(Ulusal Kanal)
Evet, Ulusal Kanal sayesinde diğer yandaşların haber yapmadığı gerçekleri bizzat öğreniyoruz. Ankara polisinin saldırıya müdahale 4 saat boyunca müdahale etmemesi yukarıdan birilerinin talimatlarını uyguladıklarını gösteriyor.
Öte yandan Irak sınırındaki askerimizin batıya sevk edilmesi, karakolların boşaltılması silah bırakmak için şartlar koşan PKK’nın güçlenmesine destek yapmaktan başka nedir? Emekli komutanlarımız bunun çok tehlikeli olabileceğini beyan ediyorlar.
Bu olanlara karşın Türkiye’nin besleyip Suriye’ye gönderdiği Suriye Özgür ordusu denilen sakallı, dinci gerici teröristler Hatay dâhil vatanın her yerinde konuşlanıyorlar. Bu silahlı yobazların PKK ile birleşip silahları o bölgelerimizdeki insanlara doğrultmayacakları ne malum?
                                                                           ****
PKK ‘in meclisteki uzantısı BDP Kürt açılımından sonra iştahı kabardı zahir, şimdide Ermeni açılımının peşine düşmüş.
Vay canına ya! Yıllardır bağrımızda ne yılanlar besliyormuşuz da farkında değilmişiz.1915 te Osmanlı İmparatorluğu döneminde insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından biri Ermeni halkının sürgün edilmesiyle başladı demiş. Sözde Soykırımı tanıyarak meclise gerçeklerin açığa çıkarılması için önerge vermiş.
Vay be, bu kadar hainlik olamaz demeyeyim, demek ki oluyormuş. Türkiye’de ekmek ye yaşa ve kötü emellerin ile ihanet et. Yalancılar, hainler.
Bakınız Ermenistan’ın ilk başbakanı Ovannes Kaçaznuni bile bu hainlerden daha dürüstmüş. Ovannes 1923 yılında Taşnaksütyun Kongresinde sunduğu raporda soykırım iddialarını çürütmüş. “Sevr yerine, Türklerle anlaşsaydık çok şey kazanırdık. İngilizler karşılıklı katliamı kışkırttı. Müslüman bölgelerinde katliamlar gerçekleştirdik. Türkler savunma içgüdüsüyle hareket ettiler. Övünülecek hiç bir şeyimiz yok,” demiş.
Hadi bununla ikna olmadınız diyelim ey hainler!  İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek'in oğlu Mehmet Perinçek neden Silivri’de yıllardır tutuluyor dersiniz? Bal gibi biliyorsunuz da işinize gelmediği için halkı kandırmaya uğraşıyorsunuz.
 Mesela Obama, neden Ermeni katliamı diyemiyor da büyük felâket diyor ha?
 Mehmet Perinçek yaklaşık on seneden fazla Rus Devlet arşivlerinden inceleyerek Ermeni soykırımının bir yalan olduğunu ortaya çıkartmış bu konuda tarihi belgelerle kitaplar yazmıştı. Bu kaynaklardan yararlanarak Türkçe haricinde İngilizce, Almanca, Fransızca, Rusça, Farsça, İsveççe ve Azeri Türkçesinde kitap ve makaleler yayımladı.
Böyle pırıl pırıl gencecik bir bilim adamı sırf gerçekleri ortaya çıkarttığı için esir tutuluyor.
Ben şahsen tüm vatanseverlerin bulundukları tutuk evlerine, zindanlara sürgün edildiklerini düşünüyorum. Tıpkı Atatürk’ün Trablusgarp’a (Libya) ,Şam’a sürgün edilmesi gibi
Arkadaşları ile tuttukları bir evde yurt meselelerini konuşurlarken Fethi isimli askerden kovulma bir hainin ihbarı ile Taşkışla’da hücrelere kapatılmaları gibi.
Gerçek kahramanların hayatlarında inişler çıkışlar olsa da gün gelir tarihe altın harflerle yazılırlar. Hainler ise tarihin karanlıklarına gömülür, lanetle anılırlar.
Gün gelecek tüm hainlerden hesap sorulacaktır ve o günler çok uzakta değil yakındadır.
Yazıma önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün sözleri ile başlamıştım yine onun sözleri ile bitiriyorum.
En önemlisi Ulusun bağımsızlığını, yine ulusun azim ve kararı kurtaracaktır.
TC. Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget