Karayılan için beş yıldızlı İmralı turu!

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki şefi Murat Karayılan, Öcalan ile iletişimin ağır işlediğini ifade ederek, “Hızlı karar alabilmemiz açısından ihtiyaç olursa neden bizden de bir grup İmralı’ya gitmesin ki” demiş. Sonra şöyle devam etmiş: “Önderlik ile irtibata geçmemiz 15-20 gün sürüyor. Bizden de bir grup İmralı’ya gidebilmeli...”

Nasıl gitmeli?

Sayın (!) Katil Karayılan haklı: Sadece sıradan bir “Kandil heyeti”ne izin vermek yetmez; Sayın (!) Katil Karayılan’ın, Sayın (!) Katil Öcalan’la bire bir görüşmesi sağlanmalı. Bunun için TSK’ya ait bir savaş helikopteri görüşmeden iki gün önce Kandil’e gidip Sayın (!) Katil Karayılan’ı almalı...
Helikopterde kendisine soğuk ve ara sıcak meze servisi ile buzlu viski ikram edilmeli. Viski için helikopterde kristal bardak ve buz maşası bulundurulmalı. Helikopter, Diyarbakır Askeri Havaalanı’na inmeli...
Sayın (!) Katil Karayılan , burada kırmızı halı üzerinde yürüyerek, kendisini bekleyen tören kıtasını teftiş etmeli ve “Merhaba asker” demeli...
Onlar da, “Sağol” demeli...
Sayın (!) Katil Karayılan, bu törenin ardından Diyarbakır Askeri Havaalanı’nın Şeref Salonu’na alınmalı ve özel deftere duygularını yazdıktan sonra, bir süre istirahati sağlanmalı...
Bu sırada Havaalanı Komutanı Tümgeneral tarafından daha önceden hazırlanmış hediyeler kendisine sunulmalı...
Karşılığında Sayın (!) Katil Karayılan’ın Kandil’den getirdiği el bombası konseptindeki küllükler ve Kalaşnikof görünümündeki vazodan oluşan hediyeler kabul edilip halkın görebilmesi için Askeri Havaalanı Müzesi’ne konulmalı...
Sayın (!) Katil Karayılan, dinlendikten sonra emrine tahsis edilen Ana uçağı ile İstanbul Yeşilyurt’taki Askeri Havaalanı’na götürülmeli...
Uçaktaki ikram, Çırağan Sarayı Kempinski Oteli aşçısının, üzerine 24 ayar altın tozu serperek yaptığı ‘Sultan’ın Altın Keki’yle başlamalı...
Bunu şampanya eşliğinde sunulacak olan ve New York’taki Daniel Boulud adlı restorandan temin edilen havyar servisi izlemeli...
Ardından Las Vegas’taki Fleur Burger adlı restorandan getirilen ve özel bir şarap eşliğinde sunulan kobe bifteğinden yapılan burgere geçilmeli...
Paris’teki Chef’s Table adlı restoranın aşçıbaşısı da misafirin özel isteklerini anında karşılayabilmek için uçakta hazır bulundurulmalı...
İkram, benekli papyon takmış ve eldiven giymiş, Güneydoğu gazisi askerlere yaptırılmalı...
Sayın (!) Katil Karayılan, İstanbul’daki ilk gecesini Boğaz’ın kenarındaki Çırağan Sarayı Kempinski’nin “Padişah Süiti”nde geçirmeli...
Sayın (!) Katil’in jakuzi keyfi yapmak isteyebileceği asla unutulmamalı ve altın köpüklü şampuan ve en lüks kozmetik ürünleri dairede bulundurulmalı. Bayan arkadaşa ihtiyaç duyabileceği de göz ardı edilmemeli...
Sabah kahvaltısı için, Cumhurbaşkanı’nın Huber Köşkü’nde davet vermesi sağlanmalı, öğle yemeği Başbakan’ın Dolmabahçe Sarayı’ndaki süitinde yenilmeli...
Bu yemeğin ardından Başbakan’ın özel helikopteri ile İmralı’ya ulaşımı gerçekleştirilmeli. Ve elbette yukarıdaki program, İmralı dönüşünde de Kandil’e ayak basıncaya kadar aynı özenle hayata geçirilmeli!

İki sözcükle!

Terör örgütü PKK’nın Kandil’deki şefi Murat Karayılan...
Yani binlerce askerimizin, öğretmenimizin, hemşiremizin, doktorumuzun, savcımızın, polisimizin, mühendisimizin, bebeğimizin, dedemizin, ninemizin, anamızın, babamızın, evladımızın katili Murat Karayılan, “Hızlı karar alabilmemiz açısından bizden de bir grup İmralı’ya gitmeli” demiş...
Kendisine iki sözcüklük bir yanıtım var:
“Hadi oradan!”

Cennet!

İzmit İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteğiyle ilçedeki tüm okullarda “21 Ayet-20 Hadis Ezberleme Yarışması” düzenlenmiş. Öğrencilere bir de kitapçık dağıtılmış. Kitapçıktaki, “Neden İmam-Hatip Liseleri’ni tercih etmeliyiz?” başlıklı bölümde çocukların cennete gidebilmesi için, imam hatiplere gönderilmesi gerektiği yazıyormuş! Yani... İmam Hatip’e giden cennetlik, gerisi cehennemlik! Demek ki cennetin anahtarı bizim din tacirlerinin elindeymiş!
Allah, bu kafanın yetiştirdiği çocuklarımızı korusun!

GÜNÜN SORUSU

İçişleri Bakanı Muammer Güler, son günlerde üniversitelerde yaşanan olaylar için “abartılacak bir şey olduğunu düşünmüyorum” demiş. Sorum kendisine:
“Abartılacak bir şey” olduğunu düşünmesi için daha fazla ne yaşanması gerekiyor?

Uyan Türkiye... (38)

Mahkeme, kansere yakalanan bilim insanı Fatih Hilmioğlu’nu bir türlü tahliye etmiyor! O tahliye edilmediği için ölümcül “uyku apnesi” hastalığına yakalanan Emekli Üsteğmen, Avukat Serdar Öztürk de tedaviyi reddediyor. Eğer siz de yapılanları haksızlık olarak görüyorsanız, her gün iletişim bilgilerini yayınladığım makamları arayarak kendi duygularınızı iletmeyi ihmal etmeyin.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Protokolü’ne göre devam ediyoruz. Sıra Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Mehmet Erten’de.

Faks: (0312) 419 22 08
E-posta: basin@hvkk.tsk.tr

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget