İktidar partisinden rahatsız olan ama “muhalefet yok ki, nereye oy
vereyim” diye soranların sayısı çok yüksek. Doğrudur, muhalefet işini
gerektiği gibi yapamıyor, halka umut vaat edemiyor.
Ancak öyle
bir hava da yaratıldı ki, sanki muhalefet hiçbir şey yapmıyor, hiçbir
şey söylemiyor. Aslında tüm olumsuzluklara rağmen muhalefet hiç çaba
harcamıyor, eleştiri, denetleme ve uyarma görevlerini yapmıyor değil.
Sorun sadece muhalefette değil, muhalefetin sesini duyurmakla görevli olan medyada.
MHP
Bursa’da bir miting yaptı örneğin, 100 bin kişiye yakın bir kalabalık
toplandı, hangi gazetede, hangi TV’de geniş biçimde gördünüz?
CHP
Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dünkü Meclis grup toplantısında çok
önemli cümleler söyledi. Bana göre her biri üzerinde uzun uzadıya
durulması gerek.
Şimdi size Kılıçdaroğlu’nun dünkü sözlerinden seçtiğim birkaç cümleyi sunuyorum. Okuyun ve düşünün:
- İstanbul’da rant dolayısıyla, yandaşlara sağlanan imkân 100 milyar.
- Grubumuzda kürsüye çıkanlar 2B mağdurları, aylardır itiraz ediyorlar, seslerini kimse duymuyor ama CHP duydu.
- Sülün Osman Anadolu’dan gelen vatandaşlara Galata Köprüsü’nü satardı. Şimdi Erdoğan da vatandaşın malını vatandaşa satıyor.
-
Erdoğan, “Bizim metropollerimiz vardı. Ama o estetik ruhu olmayan
ellerde nekropole (mezarlık) dönüştü” dedi. Doğru mu, doğru. Peki, kuran
kim, kurduran kim?
- Erdoğan, “Yüksek binalar inşa etmeyi
maharet kabul etmiyorum” diyor. Kentleri bu hâle getiren kim? O belediye
başkanları kim? Kendisini anlatıyor ama farkında değil.
- Kimlere, hangi yandaşlara avantaj sağlandı, ortaya çıkarmak için TBMM’ye araştırma önergesi vereceğiz.
- Ayamama Deresi’nde 35 vatandaşımız öldü. Dere etrafında tek bina yıkıldı mı? O 35 yurttaşımızın günahı kimin boynuna?
- Esenyurt’ta Belediye ruhsat veriyor, maket üzerinden satış yapılıyor. Satın alınan daire 25. Katta, ama 25. kat yok.
-
Erdoğan Beykoz Belediyesi’nin internet sitesine baksın. Yüzde 46’sı, en
fazla bin lira, bin 500 lira geliri olan bir aileden sen milyarları
nasıl alacaksın. Birileri parayı bastırıp alacak!
Bu millet kafayı mı yiyor ne?
Sabah
televizyonda haberlere bakıyorum. Fox TV’de Fatih Portakal kura sonucu
uzaya gitme hakkı kazanan Türk’le ilgili haber yapmış, üzerine de
“Türkler uzaya giderse” diye bir tweet açarak izleyicilerden bu konudaki
düşüncelerini yazmalarını istiyor.
Pek çok kişi esprili biçimde
“Türkler uzaya giderse ne olur?” sorusuna cevap yazıyor. Ancak cevapları
okurken Fatih Portakal’ın birden yüzü asılıyor. Çünkü peş peşe gelen
mesajlarda “Neden Türk diyorsun, gidenin Türk olduğunu nereden
biliyorsun, ayırıcılık yapma, ırkçılık yapma” türü laflar ediliyor.
İşe bakın, “Türkler uzaya giderse?” sorusundaki Türk sözünden bile şiddetle rahatsız olup tepki gösterenler var artık ülkemizde.
Bir
yerde de “Türk kahvesi” isteyen birisine bazı müşteriler “Ne demek Türk
kahvesi, ırkçılık yapmaya utanmıyor musun” diye sataşmış, kavga çıkmış,
karakolluk olmuşlar. Haberde karakolda ne olduğu yazmıyordu. Büyük
ihtimalle polisler, “Barış! sürecine zarar verdiği için” Türk kahvesi
isteyen kişiyi bir güzel ıslatıp gaza boğmuşlardır.
‘Korsanlık’ yeni mi aklınıza geldi?
Ulaştırma
Bakanı Binali Yıldırım kargo şirketlerine karşı savaş açmış. Bakan’a
göre kargo şirketleri yasal değilmiş ve korsan biçimde çalışıyormuş.
Meğer kargo taşımacılığı PTT’nin tekelindeymiş. İyi de, Sayın Bakan siz
10 yıldır iktidarda değil misiniz, bu korsanlık yeni mi aklınıza geldi.
Ama madem PTT bu işte “tekel” ve işini “çok iyi” yapıyor. Bir okurumdan
gelen mesajı sayın bakana takdim edeyim:
“Sayın Ataklı; 26 Şubat
2013 tarihinde Bolu’dan PTT Kargo ile KKTC’ye yolladığım barkod numarası
CP006789825TR olan paket hâlâ teslim edilmemiştir. PTT yetkilileri
başvurularıma hiçbir cevap vermemektedir.”
Sayın Bakan; okurumun adını yazmıyorum, ama kargo numarası var, oradan takip ettirebilirsiniz.
Adana’da kızamık ve su çiçeği aşısı
Milletvekilleri
soru önergeleri veriyor, ben yazıyorum, başka gazetelerde yazılıyor ama
TC Sağlık Bakanlığı’ndan bir açıklama gelmiyor.
Suriyeli
mülteciler nedeniyle Güney illerimizde çeşitli salgın hastalıklar
başgösterdi. Hatta ölümler bile oluyor. Bakanlık cevap vermiyor ama,
belli ki durum kritik. Çünkü Adanalı bir “aile hekimi” okurumdan aldığım
mesaja göre bölgede kızamık ve su çiçeği aşıları yapılmaya başlanmış
küçük çocuklara.
Neyse ki, önlem alıyorlar, ona da şükür.
Yorum Gönder