Önce Abddulah Öcalan’ın kendini ziyarete gelen BDP heyetine verdiği mesajların başlıklarını hatırlayalım:
-Başkanlık sistemi düşünülebilir. Tayyip Bey’i destekler, AKP ile ittifak yaparız.
-AKP’yi iktidar yapan ve 10 yıldır iktidarda tutan biziz.
-Affa gerek kalmadan hepimiz özgür olacağız. Bu olmazsa 50 bin kişi ile halk savaşı olur.
-Başbakan’ı tutuklayacaklardı. MİT’e darbe yapılacağını sezdim ve uyardım. Baransu ile Uslu’nun arkasında büyük bir güç var.
-ABD Merkezli Kontgerilla polisle yargıyı ele geçirdi.
-Cemaatın merkezi ABD’dir. Fethullah Gülen 120 ülkede okul açtı, para nereden?
-Said Nursi Ermeni köyündendir.
Gelelim verilen bu mesaların nasıl okunması gerektiğine:
1)
Tayyip Erdoğan kendini kurtarmak ve Başkanlığa erişmek için Öcalan’a
teslim olmuştur. Hadise teröre çözüm arayışı deği, iktidar çatışmasıdır.
2)
Tayyip Erdoğan, ABD-AB-Abdullah Gül-F tipi örgüt ve Kürtçüler
ittifakına karşı Öcalan’a sarılmak zorunda kalmıştır. Erdoğan PKK’nın
kendine karşı kullanımasına engel olmaya çalışıyor.
3) Hem Tayyip
Erdoğan hem Öcalan, ABD’nin bölgede BOP bağlamında kendi aktörlükleri
dışında yeni bir organizasyon da olduğunu görüp yoldaş olmuşlardır.
4)
Tablo Türkiye bütünlüğü ile geleceğinin Tayyip ile F tipi arasındaki
iktidar mücadelesine ipotek edilmesidir. ABD ile AB ise bu iki kesimi
dövüştürerek yeni mevziler elde ediyor.
5) Oynanan oyunun geriye
dönüşü olmadığından tahribat büyük olacak ve 75 milyonun kimyası
değişik sebeplerle alt-üst olacaktır. Dahası, bu kimya değişimi
bölünmeye kapı aralayacaktır.
6) Öcalan MİT ile Tayyip’in sözcülüğüne
soyunarak ABD yönetiminde dediği F tipinin AKP tarafından hedef
alınacağının işaretini vermiştir.
Abdullah Gül pusuda
Taha Akyol’a konuşan Abdullah Gül pusuda olduğunu ilan etti.
Nasıl mı?
Cumhurbaşkanlığına aday değilim demeyerek!
Bir başka ayrıntı Abdullah Gül’ün Başkanlık sistemine yeşil ışık yakmamasıydı!
Peki bunun anlamı ne midir?
Gül zamana ve zemine oynuyor!
Değişen şartlarla bir anda öne çıkacağını düşünüyor.
Ne gibi şartlar mı?
Mesela bir gece ansızın servis edilecek bir kaset!
Mesela üç dönem sınırlaması ile açığa çıkacak olan milletvekillerinin sürpriz organizasyonu !
Altını çizerek yazıyorum Abdullah Gül elinin güçlendiğini gördüğü an Tayyip Erdoğan’a
dikilecektir.
Türkeş’ten oğluna, defol git!
Bu aralar moda ya, herkes PKK ya da Öcalan’a bir yerden tutunuyor!
CNN-Türk’de Enver Aysever’e konuşan Tuğrul Türkeş aynen şu sözü etti:
-”Ne Mutlu Kürt’üm demenin sakıncası yok.”
Tuğrul bu sözü edince birden babası Alpaslan Türkeş’in, “Türkiye mozaiktir” sözüne gösterdiği şu tepkiyi hatırladım:
-”Ne mozaiği ulan!”
Ne dersiniz mozayık lafına bu kadar hiddetlenen baba Türkeş , oğlunun ettiği bu sözü duysa “Defol git ulan” der miydi?
Ve CHP’nin ikinci adamı olan Nihat Matkap!
O da dün Öcalan’ın vatandaşlık tanımı CHP’ye uyuyor buyurdu.
Tevekkili değilmiş CHP ile MHP’nin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ndaki figüranlıklarının altı boş değilmiş.
Mehmetçik Vakfı ile Haberal’ın ayıbı
Ergenekon tertibine karşı göğsünü siper eden kim?
Aydınlık Gazetesi!
Türk Silahlı Kuvvetleri’ne kurulan rezil tezgahları afişe edip Ordumuzu sahiplenen kim?
Aydınlık Gazetesi!
Şehitlerimizi sahiplenip acılarını dert edinen kim?
Aydınlık Gazetesi!
Realite bu iken bakın neler oluyor?
Mehmetçik
Vakfı gibi bir kurum Ankara’da açacağı yeni akaryakıt istasayonları
için Aydınlık’ın yarısı kadar bile tırajı olmayan gazetelere ilan
verirken Ayınlık’a vermiyor.
Aynı şekilde Ergenekon davasından
yargılanan Mehmet Haberal kendi adına verdiği türlü ilanların hiçbiri
yine Aydınlık’da yer almıyor.
Hayır hadise işin parası değil, manevi boyutudur.
Çok söyleyeceğim de kendimi tutuyorum. Yaptığınız sizin aslında ne olduğunuzun belgesidir!
Yorum Gönder