Adalet darbe yedikçe insanları devletine, ülkesine bağlayan duygular
inciniyor.
İktidar sözcülerinin bu durumdan hoşnut
olmadıklarını her fırsatta açığa vurmaları size inandırıcı geliyor mu?
Başbakan Yardımcısı Arınç dün verdiği TV mülâkatında,
dört yıldır Silivri’de yatan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih
Hilmioğlu’nun tedavi amacıyla tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
Vicdan azabı çeken iyi insanların yüz ifadesi ve ses
tonu ile mahkemenin ve Adli Tıp’ın Prof. Hilmioğlu’na bu hakkı tanıması için
çağrıda bulundu.
Bülent Arınç şunları söyledi:
“Bunları tahliye edin. Bu insanların ailelerini,
kendilerini, toplumu rahatlatın diyebiliriz. Bunların tahliye olmalarını
gönülden arzu ediyoruz.”
Elinizi kim
tutuyor?
Bu tür soruların cevabı belli:
“Yargı bağımsızdır, siyasi iktidar ona emir, talimat
veremez!”
Adil yargılanma hakkı ile uzun
tutukluluklar nedeniyle Türkiye’nin uğradığı itibar kaybı daha ne kadar
sürecek?
Başbakan’ın eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ
hakkında söyledikleri görünüşte bir dilek, hatta talimat içeriyordu.
Yine bir TV mülâkatında şunu demişti:
“Başta Genelkurmay Başkanım olmak üzere diğer generallerimizin
hiçbirisine kalkıp da alışılmış anlamda ‘terör örgütü mensubu’ demek çok ciddi
bir yanlıştır. İlker Başbuğ’a ‘terör örgütü mensubu’ diyenleri tarih
affetmez!”
Başbakan Erdoğan, iddia sahibi bir
siyasetçidir.
Konuşmalarına bu özelliği “benim
bakanım”, “benim MİT Başkanım”, “benim polisim” derken kullandığı sahiplenme
sözcükleri ile yansır.
Tanrı’ya ve tarihe karşı
işlenecek suç ve günahları sahipsiz bırakmak inandırıcı olmuyor.
İnanılır gibi değil
Başbakan Yardımcısı Arınç’ın durumunu anlamak biraz daha mümkün ama
Erdoğan’ın ne istediğini bu kadar açık şekilde tarif ettiği hâlde sözünü yine de
geçiremiyor olduğunu kabul etmek mümkün değildir.
Her
ikisi de adaletsiz bulduklarını söyledikleri durumlar için açık talepler ortaya
koyuyorlar. Ama talepleri mahkeme duvarına çarpıp geri geliyor.
Bu tuhaf durumun açıklaması ne?
Başbakan ve
yardımcısı, yargıya söz geçiremiyor görüntüsü altında “Yargı bağımsızdır”
gösterisi mi yapıyor?
Yoksa gerçekten yargıya söz
geçirmekte sorunlar çoğalmaya mı başladı?
Yaşadığımız
şey “tavşana kaç, tazıya tut” oyunu ise denecek fazla bir şey yok. Ama
değilse...
Siyasetçiler, meclis komisyonuna gelen 4.
Yargı Paketi’nin sunduğu imkânı değerlendirmelidir.
Yorum Gönder