Bugün, devletin tepesinde oturanlar. “Sansürsüz, özgür Türkiye” için neler neler diyorlar!
Onların demeçlerini okudukça. “Acaba biz başka ülkede mi yaşıyoruz?” diye düşünmeden edemiyoruz:
Abdullah Gül (Cumhurbaşkanı): “Kamuoyunu bilgilendirme görevini, etik ilkelerden ödün vermeden yerine getiren basın, demokrasinin vazgeçilmez kurumlarından birdir Farklı yönyerin seslendirebildiği sağlıklı toplumların temeli, ifade özgürlüğü ve basın hürrüyetidir.”
Tayip Erdoğan (Başbakan): “Ben. şiir okuduğum için mahkûm olmuş bir siyasetçiyim İfade Özgürlüğünün ne manaya geldiğini çok İyi bilen bir başbakanım. Genç nesillerin sansürle imtihan edilmesine rıza gösteremeyiz.”
Egemen Bağıs (AvrupaBirici Bokanr ve Bas müzakereci): “Geçmişe nazaran çok daha özgür bir basınımız var. Eskiden bu ülkede maalesef tabular vardı. Şimdi her konula farklı fikirlerin dillendirilebildiği özgür bir Türkiye'de yaşıyoruz.”
Demek ki neymiş? özgür bir basının olduğu özgür bir Türkiye 'de yaşıyormuşuz!
Bunları duymak kulağımıza hoş geliyor ama...
Günümüzde cezaevleri
“Tutuklu gazeteciler mekanı” oldu (101 tutuldu var)
Mahkemeler gazete ve gazeteciler hakkında açılan ceza tazminat davalarıyla dolu (Dava dosyalannın sayısı binlerle ifade ediyor)
Uzayan tutukluluk halleri peşin cezaya dönüştü. (Üç-dört yıldır yatanlar var)
İyi ki her şeyin tartışıldığı Özgür bir Türkiye'de yaşıyoruz.
Ya öyle olmasaydı, halimiz ne olurdurdu?
Tokmak/sözcü
Yorum Gönder