Hayırlı tatiller olsun! - Emin Çölaşan

SEVGİLİ okuyucularım, TBMM en sonunda tatile girdi.
Pek yorulmuşlardı! El kaldırdılar, el indirdiler, iktidar milletvekilleri kendilerine verilen emirler doğrultusunda bilmeden oy kullandılar ve iş 1 ekim gününe kadar bitti.
Şimdi mümkün olsa da, şu iktidar milletvekilleri arasında bir anket yapılsa ve onlara sorulsa:
“Bunca yasayı el kaldırıp kabul ettin. Şunlardan beşini say bakalım, nelere oy verdiğini bir tekrar et!”
İnanın 10 kişi bile bilmez....
Çünkü onlar otomatik oy makinesi.
Kaldır elini deyince kaldırıyorlar, indir deyince indiriyorlar.
Milletin onlara verdiği kutsal yasama görevini işte böyle yerine getiriyorlar! Anlamadan, haberleri olmadan, neye oy verdiklerini bilmeden!...
İçlerinden biri olsun ortaya çıkıp “Ben buna oy vermem” diyemedi.
Diyemez çünkü hepsi Tayyip’e göbekten bağlı. Hepsinin amacı milletvekili olmanın avantajını kullanmak, sonraki dönemde yeniden seçilmek.
Muhalefet milletvekilleri bu süreçte belki binlerce kez komisyonlarda veya Meclis kürsüsünde konuşmalar yaptılar,önergeler verdiler .
Eleştirdiler, işin doğrusunu ve olması gerekeni dilleri döndüğü kadar anlattılar.
Bunların bir teki olsun acaba doğru değil miydi?
Ama kim dinleyecek, kim anlayacaktı!
İktidar milletvekillerine her seferinde emir veriliyordu:
“Bu konuda şöyle oy kullanacaksınız!”
Onlar da gereğini yaptılar .
Birisi çıksın ortaya da “Arkadaş sen yalan yazıyorsun” desin bakalım.
***
Meclis, AKP döneminde yasa fabrikası olarak çalışıyor. Emir komuta zinciri altında Allah ne verdiyse, Tayyipgiller ne istediyse onay veriyor... Çünkü çoğunluk onlarda!
Bunun adı demokrasi değildir.
Halkın egemenliği, halkın iradesi hiç değildir.
Türkiye’de bir “Demokrasi oyunu” oynanıyor, dost düşman böyle kandırılmak isteniyor ve iş her seferinde “Beş dakkada Beşiktaş” yöntemiyle bitiriliyor.
Bunları kendilerine anımsattığınızda, yanıt hazır:
“Bizi millet seçti, dolayısıyla verdiğimiz her oy millet adına verilmiştir!”
***
Bazen kritik günlerde sabaha kadar genel kurulda bulunmaları gerekiyordu. Kürsüde konuşmalar yapılırken tamamına yakını kuliste çay içiyor, bazısı milletvekili sıralarında horul horul uyuyup rüyalar görüyor, bazıları muhabbet ediyordu.
Bazıları ise odalarında bekliyordu. Odada çaktırmadan uyumak daha rahattı!
Oylama zamanı gelince uyuyanlar Grup yetkilileri tarafından tek tek uyandırılıyor, çay içenler içeri davet ediliyor, bulunamayanlara acele mesaj atılıp genel kurul salonuna çağrılıyor ve hiçbir şeyin farkında olmayan bu tiplere emir veriliyordu:
“Acele salona gel... Yanlış yapma haaa, kabul oyu vereceksin!”
Onlar da koşturup geliyor, ne olduğunu bilmeden, neye oy vereceklerini anlamadan ellerini kaldırıp “Kabuuul” diye bağırıyorlardı.
***
Meclis’te bir AKP milletvekili var. Adı Hakan Şükür. Fetullah’ın yakını... Eski futbolcu... Siyasetten çok iyi anlayan, ülke sorunlarını çok yakından izleyen bir vatandaş!.. Tayyip onu İstanbul’dan koyup seçtirdi. Fakat gelin görün ki, futbolcu eskisi Hakan’ın arası Meclis’le pek iyi değil. Digitürk kanalında futbol yorumculuğu yapıp ayda 150 bin Törkiş lirayı futbol sezonu bitene kadar cebe atıyordu.
Futbol sezonu bitince dedik ki “Hakan artık Meclis’e gelir,
Meclis çalışmalarına katılır, onun parlak fikirlerinden ve çok değerli görüşlerinden milletçe yararlanma olanağı buluruz!”
Fakat gelin görün ki, Hakan ortalıkta pek yok!
Hasta mıdır, raporlu mudur, yıllık izin mi kullanmaktadır, ya da tüm enerjisini Meclis’in açılacağı 1 Ekim gününe mi saklıyor, kimse anlayamadı!
Yani anlayacağınız, Hakan bile Meclis’te Türk milletini temsil ediyor!
***
Meclis anayasa uyarınca tatile girince, Tayyip de tatile çıktı. Ailece
devletin lüks uçağına atlayıp Bodrum yolunu tuttular ve Fettah Tamince isimli yandaşın sahibi olduğu otele yerleştiler.
Şimdi devletin bütün koruma gücü Bodrum’da.
Yüzlerce asker ve polis, koruma tekneleri, helikopterler, Mercedes ve Audi’ler beyefendinin emir ve hizmetinde.
Orada özel yatlara binip ailece denize girecekler!
Ahh, denize girişlerini yakından görebilseydik!..
Ama orası Cuma namazı için camiye gidiş değil ki kameralara ve muhabirlere haber verilip reklam yapılsın!..
Orası deniz!..
Onların denize girişi gizli ve gözlerden uzak olmalı, o manzarayı hiç kimse izlememeli, görmemeli!
***
Bu arada hemen belirteyim, adına Suudi Arabistan Prensi
denilen herif de Bodrum’da tatil yapıyor. Tayyip’in Bodrum’u seçme nedeni, o herifle buluşup görüşmek imiş.
Gazetelerde falan resimleri çıktı.
Dikkat ettiniz mi, oralara görkemli yatıyla gelen Suudi’linin yanında
karıları, kızları falan vardı... Ve hepsi açıktı!..Kafalarında sıkmabaş,
üzerlerinde çarşaf, suratlarında sadece gözlerini açık bırakan peçe yoktu! Tövbe estağfurullah, denize entari ile değil bikini ile girdiler!
Diskolara gittiler, meşhur Barlar sokağında kurtlarını döktüler, bisiklet turları düzenleyip şortla pedal çevirdiler.
Erkekler içki içtiler. Oysa ülkelerine döndüklerinde bu kadınlar ister istemez kapanacak, çarşafa dolanacak, araba kullanma yasağına tabi olacak.
Hele şortla bisiklete binmeye kalkışsalar, ötesini ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Allah korusun! Her neyse efendim, Suudi Prensi tatile geldi, Meclis’le birlikte Tayyip de tatile girdi!
Şimdi siz bunları okurken, Bodrum’da belki buluştular bile!..Ben
Tayyip’in yerinde olsam onu şiddetle uyarırdım:
“Ya haci, var biz burada bizimkileri örttürmek... Amma velakin senin karılar ise ne zaman gelmek Bodrum, maşallah hemen var açılıp saçılmak, bizimkilere kötü örnek olmak... Vallahi hepiniz çok büyük günaha girmek!..”
Herkesin tatili hayırlı olsun!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget