BOĞAZİÇİ üzerinde hayra alamet sayılamayacak bulutlar gezinmeye başladı: Milliyet’in önceki günkü haberine göre “Entertainment Development Partner” adlı bir “konsorsiyum”
üç milyar dolarlık bir yatırım önerisiyle kapıda. Adından da
anlaşıldığı gibi, eğlence kesimi ağırlıklı bir gelişme tasarımına ortak
aramak için oluşturulmuş bir sermaye topluluğu bu. Kapısı çalınan
Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan öneriden çok
etkilendiğini söylüyor. Danışmanlık şirketi Pricewaterhouse Coopers’a
yaptırdığı araştırmada 2016 Türkiyesi’nin filmcilikte dünyadaki ilk 10’a
gireceği müjdelenmiş. Yatırım Konsorsiyumu’nun da vurgulandığını
söyleyen Bakan, Los Angeles’ta muhabir Kadife Şahin’e “Onlar Türkiye, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Balkanlar’da bu yüzden her türlü yatırımı yapmaya hazırlar” demiş. Yazıldığına göre, Boğaz’ın Avrupa yakasına film stüdyoları, tema parklar, oteller falan yapılacakmış...
Sayın Bakan’ın Türkçesi düzgündür ama onun açısından hayırlara vesile olması gereken bir konuyu açıklarken “bunun için, bundan dolayı” gibi olumlu deyişler yerine nasıl olup da olanca olumsuzluğuyla “bu yüzden” demiş olması endişe verici sayılmaz mı? Üstelik “her türlü” deyimi de “en iyiden en kötüye kadar” her çeşit olasılığı ister istemez akla getirmiyor mu? “Bu yüzden üzüldüm” dersiniz ama “Bu yüzden sevindim” demezsiniz herhalde.
Belki, sadece bir dil sürçmesidir.
Yoksa, pek hayırlara
vesile olacakmış gibi gözükmeyen bir dev yatırımın söz konusu
edilmesinden ileri gelen bilinçaltı bir sinsi isteksizlikten, hatta
korkudan ileri gelen şaşırma mı?
çünkü baksanıza, yer ve şirket adlarına, kavramlara, para miktarına: Boğaziçi, Hollywood, eğlence, yatırım, üç milyar dolar…
Elbet, şom ağızlı olmanın sırası değil. İnşallah,
yatırım gelir, istihdam artar. Ama Boğaziçi? Tepeler, koylar. korular,
hisarlar, saraylar, yalılar?
Okyanus ötesinden gelen bu muazzam
çullanışa karşı tek çare, Montreux Sözleşmesi’yle kaldırılan
askersizleşmiş Boğazlar bölgesinin sınırlarını yeniden çizmek ve o
bölgede hiçbir şeyin değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin
önerilemeyeceğini ilan ederek anayasa hukukunda yapamadığımızı hiç
değilse tarih ve doğa güzelliği konusunda yapabildiğimizi göstermek mi
olabilir acaba?
Yorum Gönder