Meclis’te AKP oylarıyla kabul edilen 4. yargı paketine göre, “silahlı olmayan örgütlerde örgüte üye olmamakla
birlikte örgüt adına suç
işleyen kişiler sadece işledikleri suçtan
cezalandırılacak, ayrıca örgüt üyeliğinden ceza almayacak”.
Bu saptamadan çıkacak şöyle bir yorum sade
vatandaşın kafasını karıştırabilir:
“Oh, ne âlâ memleket! Gizli saklı
terör örgütüne üye olma. Ama örgüt adına
suç işle ve hatta örgütün propagandası yap. Ceza yeme!”
Olası uygulamalara bakarak şöyle de
düşünebilir:
Kentlerde kasabalarda eylem yapan terör örgütüne
üye, eli silahlı kim olursa yakalanıyor ve içeri atılıyor.
Hatta adı sanı bilinen kimileri terör örgütüne üye
değil, ama örgüt propagandası yaptı suçlamasıyla yıllardır içeride yatırılıyor.
Sonra?.. Başbakan RTE; kentlerde, kasabalarda kanlı eylemler yapan, sayıları 1500-2000
arasındaki PKK terör örgütüne üye teröristlerin elini kolunu sallayarak, üstelik
silahları omzunda yurtdışına -yasanın gerektirdiği hiçbir müdahale olmadan-
çıkmalarına izin verecek Bakanlar Kurulu kararları alınacağını …
... PKK’nin silahlı adamlarının sınır dışına çıkmalarına, askerlerin tabii
sessiz ve hareketsiz kalmalarını sağlayacak emirleri ya kendinden ya da illerde
valilerden alacağını açıklıyor.
***
Mehmet Y.Yılmaz’ın dün Hürriyet’teki
yazısında belirttiği gibi Başbakan’ın açıkladığı bu davranış; “Elinde silahı olsa da olmasa da terör örgütü mensubu
olduğunu bildiği bir gruba ya da kişiye güvenlik güçlerinin kanunların verdiği
müdahale görevini yerine getirmeyerek suç işlemesi” ...
… bir başka açıdan aykırı
görüşe göre, terör örgütü üyesi, elleri silahlı teröristlerin görüldükleri yerde
yasanın güvenlik güçlerine emrettiği görevin Bakanlar Kurulu kararıyla
engellenmesi değil de nedir?
***
Başbakan, askere yazılı emir vermeyerek bu konudaki
sorumluluktan kaçıyor...
RTE; sivillere, emrindeki valilere, polis
teşkilatına, sınır dışına çıkan PKK’lilere hareketsiz kalmalarını buyurabilir.
Fakat yarınlarda, günü geldiğinde silahlı örgüte
üye teröristlerin yurtdışına silahlarıyla çıkmalarına izin vermekle suçlanmadan
kurtulabilmek için…
… askere gördüğü yerde
teröristlere müdahale etmemesini içeren yazılı emir vermeye
yanaşmıyor.
***
Hükümetin çekilen teröriste bakış ve olası
davranışları, askerdeki ast-üst düzenini bile sarsacak nitelikte olmasına
karşın...
... Genelkurmay’ın Başbakanlık’tan
teröristlerin çekilmesiyle ilgili uygulamalarda askerin konumu ve sorumluluğu
ile ilgili yazılı bir emir istememesi ayrıca ilginç bir durum!
AKP, “Asker sivillerin emrindedir. Ne derse o” diyerek hükümetin sorumluluğunu askere
yükleyebilir mi?
Genelkurmay da olasıdır ki bu duyarlı konuyu
hükümetle, tabii tek söz sahibi RTE ile veya terörle ilgili toplantılarda
görüştüklerini günü gelir açıklayabilir; ne ki bu gibi duyarlı konularda sözler
uçup gider.
Oysa yazılı metinler her alanda; yargı alanında da,
bugün yarın olası tartışmalarda da geçerliğini koruyacaktır.
***
Amerika, Irak’a saldırdığı sırada TSK’nin ABD güçleri yanında üstleneceği görevlerle ilgili siyasal görüş ve
emir Genelkurmay’a yazılı olarak
bildirilmediği için...
... zamanın Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necip Torumtay görevinden istifa etti.
Bu örnek olayı, Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Necdet Özel acaba anımsıyor mu?..
Yorum Gönder