Şeyh buyurur. Onlar uyarlar. Soru sormazlar. Neden, niçin diye düşünmezler. Şeyh emir verir onlar yerine getirirler.
Şeyh güldür.
Onlar şeyhin yaprağı.
Güle yalvarırlar.
Yaprağını sahipsiz koyma! Şeyhimiz bizi bırakma! “Buldum hayatı şeyh
eşiğinde… Varam kul olam şeyh eşiğine” diyecek kadar şeyhe bağlıdırlar.
Akiller, şeyh müridi gibiler.
Şeyh onları akil adam yaptı.
9’unu tek heyette topladı.
Karadeniz Heyeti…
Akdeniz Heyeti…
Ege Heyeti…
Doğu Heyeti…
Böyle 7 heyet.
* * *
“Şeyhimiz niçin böyle yaptın” demediler ve “niçin ben Orta Anadolu
Heyeti üyesi oldum da Doğu Anadolu Heyeti’nde olamadım” diye sormak
akıllarının ucundan geçmedi.
Şeyh Heyet Başkanı’nı da seçti.
Başkan Yardımcısı’nı da şeyh seçti.
Heyetin sekreterini de şeyh seçti.
“Şeyhimiz sen heyetlerde kimlerin olacağını seçtin, hangi heyetin hangi
bölgeye gireceğini de sen belirledin, bırak da heyetin başkanı ve başkan
yardımcısını da biz 9 kişi aramızda
demokratik oylamayla seçelim” diyemediler.
Bu kadar cibilliyetsizlik olur.
Akil adamlar fıtratsız çıktı.
Fıtratsız cibilliyetsiz demektir.
* * *
63 akil adamı incele.
Yazılarına bak.
TV söyleşilerini dinle.
Çok demokrat geçiniyorlar.
Özgürlükten yanalar.
Ruhlarında özgürlük alevi!
Tepeden inmeye karşılar.
Her tür vesayete tepkililer.
Diktatör niyetlere kapalılar.
Jakoben tavırlara dirençliler.
Eski Marksist-Leninistler.
Eski Milli Görüşçüler.
Süzme sivil oğlu siviller.
Kendilerini “akil adamlar heyetinin bilmem ne bölgesi temsilciliğine” tepeden atayan
Başbakan’a “izin ver de başkanlarımızı da biz seçelim, azcık demokratik olalım” diyemediler.
Çok omurgasızlar.
* * *
Şeyhlerine biat ettiler.
Biat ettikleri için seçildiler.
Onları böyle “tepeden inme akil adam seçen vesayetçi irade” yarın
bölgelere dağıldıklarında halka neler söyleyeceklerini de yazıp ellerine
verecek. İktidar belediyelerinin kiraladığı düğün
salonlarında ya da lüks otellerin konferans salonlarında karşılarına
getirilecek insanlara ellerine tutuşturulmuş yazılı metinleri
okuyacaklar.
Şeyh söyleyecek.
Akiller tekrar edecek.
Halk tekrarı dinleyecek.
Tekrar ede ede “Türkler ile Kürtleri bölünmeye ikna” edecekler. Ve
tarihe barışı olgunlaştıran(!) şeyh müridi akil adamlar olarak
geçecekler.
* * *
Öcalan önermişti.
Karayılan da istemişti.
“Akil Adamlar Kurulu” oluşturulması fikri ilk önce PKK tarafından ortaya
atılmıştı. Akil Adamlar Kurulu, “Barışın bedeli olarak PKK’ya verilecek
tavizleri halka kabul ettirmek” için
harekete geçecekti.
Bugün PKK şunu diyor:
TBMM yasa çıkartsın.
Biz yasayla çekilelim.
Akil adamlar tek şeyh seçti.
Fakat iki şeyh var.
Erdoğan ve Öcalan…
Akil adamlar da ikiye çatlayabilir.
Gelecek gebedir.
Alevilerin akil adam tepkisi.
63 akil adam içinde Prof. Dr. İzettin Doğan da yer aldı ve Doğu
Anadolu Heyeti’ne üye olarak atandı. Dün beni arayan çok sayıda Alevi
okurum, “arkasında 20 milyon Alevi
olduğunu söyleyen İzzetin Doğan, heyete başkan yapılmadı. Arkasında 100 kişi bile
olmayan TESEV Başkanı heyet başkanı olurken, İzzetin Doğan sıradan
üyeliği nasıl kabul etti” diye sormamı istediler. Ayrıca; “İzettin
Doğan’ın akil adam heyetinde yer almasına acaba TOKİ ile hasılat
paylaşımı anlaşması yapması ve Kayabaşı’ndaki arazileri üzerinde konut
yapıp satma projesinin rolü nedir” sorusuna da cevap beklediklerini
söylediler.
SÖZCÜ
Yorum Gönder