PKK sınırdan çıkacak mı, çıkmayacak mı? Haziran’da mı çıkacak,
sonbaharda mı? Silahlı mı çıkacak, silahsız mı?
Günlerdir gazeteler, televizyonlar, Salı grup konuşmaları, siyasi
parti oturumları, bakanlar kurulu toplantıları, Erdoğan’ın
milletvekilleriyle kapalı görüşmeleri bu soruyla meşgul.
Koca Türk devletinin tek ve en önemli gündemi bu.
Devlet açısından asıl acı olan ise şu gerçektir: Türk devleti
PKK’nin önce sınırdan içeri girmesini engelleyemedi, şimdi de çıkartamıyor!
GÖMÜLECEK SİLAHLAR
Başbakan Erdoğan canlı yayında PKK militanlarına ve
Kandil’deki yönetime sesleniyor: “Silahla sınır dışına çıkma olmaz. Ya mağaraya
gizleyin, ya da toprağa gömün, öyle çıkın.”
Erdoğan’ın açıklaması Kandil’de tebessüm yarattı mı
bilmiyoruz ancak sosyal medyada şu yoruma neden oldu: “Sonra o silahları
yerinden çıkarıp ‘Ergenekon’un gömdüğü silahları bulduk’ demesinler!”
DEVLET KÖR-SAĞIR-DİLSİZ OLACAK!
Ortada Habur çadır mahkemesini de aşan bir tablo var aslında:
Silahlı terörist yürüyüp sınırı aşacak, devletin güvenlik kuvvetleri de görmemek
için arkasını dönecek. PKK’liler silahlarını da bir köşeye atarlarsa eğer, AKP
nezdinde tam temize çıkmış olacaklar…
Habur’da da devlet soruyordu: “Neden geldiniz?”
PKK’lilerin hepsi aynı yanıtı veriyordu: “Başkan Apo’nun çağrısıyla
geldik.”
Devlet “yaz kızım” diyordu: “Pişmanlık yasasından yararlanmak
istediğini söylediler, serbest bırakılmalarına…”
KİM DAHA YASAL?
Abdullah Öcalan da, Murat Karayılan
da çekilme için “yasa çıkarılmasını” şart koşuyorlar.
AKP’nin Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise “çekilme
için yasaya gerek yok” diyor ve savcılara meydan okuyarak “suçsa ben bu suçu
işliyorum” diyor.
AKP’nin yasa tanımazlığı mı, yoksa PKK’nin “ille de yasa” demesi mi
daha ironik, bilemedik.
AKP’NİN RAKAM OYUNLARI
Devletin açıkladığı rakamlara göre 2011’de 332’si içeride, 790’ı
dışarıda olmak üzere toplam 1122; 2012’de 698’i yurtiçinde, 860’ı yurtdışında
olmak üzere toplam 1158 PKK’li öldürülmüş!
Yine devletin açıkladığı rakamlara göre sınır dışına çıkması gereken
PKK’li sayısı 1500’müş. Ancak bunların 300’ü lojistik hizmeti yapanlarmış, bir
kısmı eline silah almamış, bir kısmı çocuk yaştaymış… Yani sınır dışına çıkması
gereken PKK’li sayısı en fazla 800 kadarmış!
İşte bütün bu kavga kıyamet 800 PKK’linin sınır dışına çıkıp
çıkmayacağı üzerinden kopuyor.
Ancak 800 PKK’li sayısı, son iki yılda içeride 1030, dışarıda 1650
olmak üzere toplam 2680 öldürülen PKK’linin üçte birinden bile az. Bu durumda ya
bu “çekilme” meselesi hikâye, ya da devletin açıkladığı rakamlar hikâye…
Öldürülen PKK’li sayısı açıklanırken AKP’ye büyüme rakamları
hazırlayanlar, “çekilme” rakamları açıklanırken AKP’ye enflasyon rakamları
hazırlayanlar devreye sokuluyor anlaşılan…
ŞEYH UÇMAZ, MÜRİT UÇURUR
Güneri Civaoğlu sağlam yerden dinlediğini belirterek
anlatıyor: “İmralı’da Abdullah Öcalan’la konuşan BDP
milletvekilleri, hatıra olarak Öcalan’dan imza almışlar. O
milletvekilleri daha sonra Kandil’e gittiler. Orada gösterdikleri kâğıt
üzerindeki hatıra Abdullah Öcalan imzasını Kandil’dekiler
öpmüşler.” (Milliyet, 3 Nisan 2013)
Bu kadar da olmaz dedirten bu hikâye kuşkusuz doğrudur. Zira BDP Eş
Başkanı Gülten Kışanak’ın TBMM grup toplantısında söylediği şu
sözler ancak şeyh-mürit ilişkisiyle açıklanabilir: “Öcalan’ın
doğum günü olan 4 Nisan, Kürtlerin de doğum günüdür, hepimizin doğum
günüdür.”
Artık TBMM adına İmralı’ya bir pasta gönderirler! Mumlar da
AKP’den…
Yorum Gönder