CHP'li Umut Oran, Silivri'de yaşanan olaylar yüzünden savcıların
haklarında başlattığı takibatı değerlendirerek, Başbakan Erdoğan'a,
"Yarın biz yine Silivri'de olacağız. Yüreğin yetiyorsa, vicdanın varsa,
sen de Silivri'ye gel, 'savcısıyım' dediğin davanın ne halde olduğunu
gör" diye seslendi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran yaptığı yazılı açıklamada, "Başbakan
dün talimat verdi, Silivri'deki savcılar da hemen harekete geçti.
Başbakan'ın grup toplantısı bittikten 15 dakika sonra savcılar
hakkımızda takibat başlattılar" ifadelerini kullandı. Yargının gösterdiği hızın ve performansın "göz kamaştırıcı" olduğunu kaydeden Oran, "Başka
yerlerde yargılama adeta cezaya dönüşüp 5-6 yıl süren bir işkence
halini alırken iş Başbakan'ın taleplerini karşılamak oldu mu,
savcılarımız talimatı yerine getirmek için adeta yarışıyor" dedi.
Silivri fezlekesinin milletvekili olduktan sonra hakkında düzenlenen ikinci fezleke olacağını kaydeden Oran, açıklamasında,
"Birincisi de Silivri'de Başbakan'a yönelik eleştirilerimden dolayı
açılmıştı. O zaman muhbirliği AKP Silivri İlçe Başkanı yapmıştı, bugün
muhbir ise TBMM Grup Konuşmasında Başbakan oldu" ifadelerini kullandı.
Daha
milletvekili adayıyken dokunulmazlık istemediklerine yönelik dilekçeyi
Genel Merkeze verdiklerini. sene başında aynı yönde bir dilekçeyi de
TBMM Başkanı'na teslim ettiklerini anlatan Oran, bu tür fezlekelerle
kimsenin kendilerini korkutamayacağını kaydetti. Dün de bugün de
dokunulmazlıkların kaldırılması yönündeki taleplerinden
vazgeçmediklerini ifade eden Oran şunları belirtti:
"Biz
Başbakan gibi hakkımızda kalpazanlık, yolsuzluk gibi dosyalar önümüzde
dururken adaletten kaçmayız, dokunulmazlık zırhının arkasına
saklanmayız. Halkın milletvekillerinin sığınacağı liman millettir,
zırhı da halkın sevgisidir.
Bizim geleneğimizde,
bizim partimizin kültüründe de korku diye bir şey yoktur, hak vardır,
adalet vardır, mücadele vardır. Biz yedi düvele meydan okumuş bir
hareketin mirasçısıyız, biz yola kefenle çıkanların değil, bu topraklar
altında kefensiz yatanların kurduğu bir hareketiz. Biz rant için, alan
paylaşımı için, koltuk için değil, özgürlük için, bağımsızlık için
çalışanların partisiyiz. Bizi öyle kendini şah sananlar, padişah
sananlar korkutamaz.
Bu tehditleri, bu öfke
nöbetlerini görünce diyorum ki Sayın Tayyip Erdoğan bir suçluluk
psikolojisi içerisine girmiş. Sesi yüksek çıkıyor, öfke nöbetleri
geçiriyor ama bunlar esasında bir korkunun eseri. Bugün artık zemin
kaybediyor. Bugün artık suçlarını bütün dünya görüyor, anketlerde de
halkın desteği düşüyor. Yunus Emre diyor ki: 'Sanma ki zalimin ettiği
kardır. Mazlumun ahı indirir şahı, her şeyin bir vakti vardır.' O vakit
geliyor, Tayyip Erdoğan kulağına küpe yapsın 'yolun sonu görünüyor.'
Yarın
biz yine Silivri'de olacağız. Başbakan'a da sesleniyorum: Yüreğin
yetiyorsa, vicdanın varsa, sen de Silivri'ye gel, 'savcısıyım' dediğin
davanın ne halde olduğunu gör. Çıktın, TBMM kürsüsünden adaleti, insan
haklarını koruyacağına dair yemin ettin, o yemin gereğini yerine
getirmek senin de boynunun borcudur."
Yorum Gönder