Silivri Cezaevi’ndeki Ergenekon yargılamaları on binlerce kişi
tarafından protesto edildi. Halkın üzerine tazyikli su ve biber gazı
sıkıldı. Kullanılan yüzlerce gaz bombasının kutuları üzerinde “Bu bir
ABD malıdır” diye yazıyordu..
Amerikan malı olan, sadece gaz
bombaları değildi.. Nitekim, davanın savunma avukatlarından Vural Ergül,
olaylardan sonra duruşma salonu önünde yapılan basın açıklamaları
sırasında, “Bugün burada görülmekte olan dava, Oslo ve İmralı
görüşmelerinden bağımsız olarak ele alınamaz” dedi.
***
Bir zamanlar terör örgütünün önde gelenlerinden biri olan Şemdin
Sakık’ın da davada gizli tanık olduğu ortaya çıkmıştı. Yani Vural
Ergül’ün bahsettiği ilişki, somut olarak da görülmüştür..
Anayasa
Uzlaşma Komisyonu, esas olarak, Oslo toplantısını düzenleyen koordinatör
ülkenin ve Abdullah Öcalan’ın taleplerini görüşmektedir. BDP,
federasyon önerisini sunmuştur. Tayyip Erdoğan da alenen eyalet modelini
savunmaktadır. Bugüne kadar AKP de PKK da Anayasa’ya “Türk” yerine
“Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı” yazılmasını istiyordu. Durum, halkın
bilgisine sunuldukça, AKP’nin oylarında düşüş başladı. AKP sözcüleri,
herkesin gözünün içine baka baka yalan söyleyerek Türk Milleti ifadesini
çıkaracakları iddiasının iftira olduğunu ileri sürdü! Ancak kendi
getirdikleri öneride, hem değiştirilemez maddelerle oynuyorlar hem de
değiştirilemezlik ilkesini tamamen kaldırarak, asıl değişikliği
başkanlık seçimleri sonrasına bırakıyorlar..
***
“Yeni Anayasa” nın bir ABD dayatması olduğunu hep söylüyorduk.
Hürriyet’ten Zeynep Gürcanlı’nın haberine göre ABD Dışişleri Bakanı John
Kerry, Türkiye’deki son temasları sırasında daha önce hem kendisi, hem
de selefi Hillary Clinton tarafından kullanılan “Türk halkı” (Turkish
nation/Turkish people) ifadesini “Türkiye vatandaşları” ifadesi ile
değiştirdi. Hürriyet’in İnternet sitesi, haberi, “ABD, ’Türk’ü sildi”
diye verdi! ABD’nin Türk ile ve özellikle Atatürk ile meselesi var.
Çünkü, ABD 1896 yılında, Türkiye’yi İstanbul’un da bir devlet olduğu,
Hıristiyan eyaletlere bölerek, kendi atadığı bir Hıristiyan tarafından
yönetme kararı almıştı. Atatürk, bu hesapların tamamını bozdu. Üstelik
Atatürk, bunu ABD Başkanı Wilson’ın getirdiği “milletlerin kendi
kaderini tayin hakkı” nı kullanarak, yani Amerikalıların ayırmak
istedikleri Kürtleri, Türk varlığı ile bütünleştirerek yaptı. ABD, şimdi
Atatürk’ten ve Türk’ten intikam almaya çalışıyor..
***
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, Türkiye’nin Londra
Büyükelçiliği ikametgahında, Osmanoğlu ailesi mensuplarına yemek
vermesi ise projenin bir başka ayağıdır. Fakat, ABD yönetiminden 16 yıl
önce BM Genel Sekreteri Butros Gali, İstanbul’da yapılan Habitat
toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel yanı
başındayken, İstanbul’dan “İstanbul Federe devleti” ve Türkiye’den
“Türkiye Federal Cumhuriyeti” diye söz etmişti!
Butros Gali, “Dünya 200 devletli yapıdan 2000 devletli, 5000 devletli bir yapıya doğru gidiyor” demişti!
İşte
Kerry’nin, Tayyip Erdoğan’ın ve Abdullah Öcalan’ın “Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşı” diyerek, Türk Milleti’ni milliyetsizleştirmek
istemesinin arkasında böyle büyük bir proje vardır ve “Orta Doğu
acelesi” nin sebebi de Rusya ve Çin engel çıkarmadan, Türkiye-İsrail
ortaklığıyla Suriye ve İran’ın işini bitirdikten sonra Orta Asya’da,
yani Avrasya satranç tahtasında “şah” diyebilmektir. Yalnız
unutmasınlar; satranç, bir İran oyunudur! ABD, Türkiye’deki piyonlarına
güvenerek yanlış bir yola girdi; her an mat olabilir..
Yorum Gönder