BUGÜN yazmazsak ne zaman yazacağız.
Akıl vermek saymayın: Cumhuriyete Kürt anneler de sahip çıkmalı.
Cumhuriyetin dağılmadan, bölünmeden, ayrılmadan yaşamasına Kürtlerin de
ihtiyacı var.
Cumhuriyet, din sormadı.
Mezhep sormadı.
Irk sormadı.
Soy, sop sormadı.
Saç rengi ayırmadı.
Kan milliyetçiliği yapmadı.
Kafatası ayrımına gitmedi.
Dil de sormadı.
Cumhuriyet herkesi eşitledi.
* * *
Bugün bu topraklarda kardeşçe ve gerçekten “et ve tırnak misali
kaynaşmış yaşayan” herkes; Boşnak, Arnavut, Laz, Gürcü, Kürt, Arap,
Ermeni, Yahudi, Rum, Roman, Kafkaslardan göçmen gelen, Balkanlardan
muhacir olan hepsi Türkçe konuşuyorlar.
Türkçe yazıyorlar.
Cumhuriyetin paradigmasını (onu var eden değerlerini) değiştirme yolunda
işbirliği yapan Abdullah Öcalan ile Tayyip Erdoğan, ikisi de Türkçe
anlaşıyorlar.
Öcalan, mektuplarını Türkçe yazıyor, Kandil’e gönderiyor.
Kandil’dekiler görüşlerini Türkçe dile getiriyorlar.
Paris’te öldürülen PKK militanı 3 kadını anma gününde yazılan pankartlar ile yapılan konuşmalar da Türkçe…
Demek ki, ne oldu!
Cumhuriyetin teorisi doğru kuruldu. Türkçe konuşmak insanlar arasına üstünlük, farklılık, firavunluk sokmadı.
* * *
Adını süreç koydular. Kürt ile Türk’ü birbirinden ne koparırsa o kâr noktasında böldüler.
Kürt anneler de cumhuriyetin dağılmasına karşı çıkmalı.
Her gün sabah, öğlen, akşam; “analar ağlamasın” diye hem Türkler ve hem Kürt anneler narkoz altına alındı.
Dikkat eden görüyor.
“Analar ağlamasın” derken Türk, Arap, Boşnak, Arnavut, Laz, Gürcü ,
Kafkaslı, Balkanlı, Rum, Yahudi, Ermeni, Roman anneler akla getiriliyor.
Kürt annelere seslenen yok.
Öcalan’ın gözü dönmüş. Kürt anneleri düşünmüyor.
Düşünseydi, Kürt annelere de doğrudan çağrı yapar; “Türk askeri öldürmeyi biz başlattık.
Dolaysıyla anaların ağlamasına kapı açan terörü biz yeşerttik.
Anneler ağlıyorsa birinci derecede benim yüzümdendir. Ben dağa çıkan,
PKK’ya asker yazılan oğullarınıza haber gönderiyorum, silahlarıyla gelip
teslim olsunlar.
Kürt çocuklarının da annesi var.
Anaları ağlatan asıl biziz.” derdi.
* * *
Kürt anneler gerçeği görmeli.
Cumhuriyet, ikilik yapmadı.
Anne farkı gözetmedi.
Cumhuriyet anaları eşitledi.
Sürekli “Barış Süreci” dedikleri fakat katiyen “sürecin sonucunu”
söylemedikleri bu bölücü gidişin sonunda Cumhuriyet dağılır da;
Güneydoğu ve Doğu Anadolu (özerklik, federasyon, konfederasyon her ne ad
altında olursa olsun) koparsa; batı şehirlerinde yaşayan Kürtler için
çok sıkıntılı günler doğabilir.
ABD’nin Ortadoğu Planı’na göre yürüyen bu sürecin gizlenen nihai
sonucunda; Türk, Kürt, Arap ve Fars gençlerinin birbiriyle
savaştırılması bulunuyor.
Benim ki sadece öneri:
Kürt anneler!
Cumhuriyete sahip çıkın!
Yorum Gönder