Başlığımız, Libya Devlet Başkanı rahmetli Muammer Kaddafi’nin dinci yobazların
İslam ve Müslümanlar için arz ettikleri tehlikeyi göstermek üzere kullandığı
ifadedir.
Evet, yıllardan beri haçlı Batı’nın, fanatizmin korkunç
temsilcilerinden biri ilan ettiği Kaddafi’ye göre fanatizm ve yobazlık, İslam ve
Müslümanlar için AIDS’ten de tehlikelidir.
Amerika ve piyonları, İslam’ı
çamurlamak ve yıpratmak için yıllar boyu, iki ismi bir şiddet ve nefret sembolü
olarak kullandılar: Humeyni, Kaddafi. Bütün kötülükler bu iki şahsın adı altında
toplandı ve şu formül, kitlelere ısrarla dikte edildi: Humeyni ve Kaddafi
eşittir İslam…
New York’ta hocalığım sırasında, talebelerden biri yanıma
sokulup şöyle demişti: “Bundan önceki devrede sizin dersinizi seçmiş
arkadaşlarım çok güzel şeyler anlattığınızı söylediler ve bana sizin dersinizi
tavsiye ettiler. Fakat ben anne ve babama Humeyni ve Kaddafi inanışıyla ilgili
bir şey okuyup dinlemeyeceğime dair yemin ettim. Şimdi ne yapacağım?” Amerikalı
genç, benim okuttuğum ‘İslam Düşüncesi’ni Humeyni ve Kaddafi ile
eşitliyordu.
KADDAFİ AYNI ZAMANDA BİR
DÜŞÜNÜRDÜ
Kaddafi konusunun, bizim açımızdan en ilginç
yönlerinden biri, belki de birincisi şudur: Türkiye’de, hemen her ‘sivri
kişi’nin izleyicileri ve bunların oluşturdukları hizipler, odaklar, hatta
ekoller oluştuğu halde, Kaddafi’yi bayrak yapan bir grup veya ekole
rastlanmıyor. Oysaki Kaddafi, düşünceleri ve hamleleri ezber bozan, renkli bir
liderdir. Buna rağmen bir ‘Kaddaficilik’ neden görülmüyor? Cevap basit: Kaddafi
yobaz değil ve Kaddafi antiemperyalist.
Kaddafi, aleyhinde koparılan
politik yaygaralar ne olursa olsun, İslam’a bakışı esas alındığında, son derece
tutarlı ve aydınlık bir kafadır. Bu tespitin en güvenilir delili ise Suutlular
başta olmak üzere, bir yığın Arap yobazın onu zındık, hatta kâfir ilan etmiş
olmasıdır. İslam düşmanı güçlerle, İslam’ın sözüm ona şampiyonluğunu yapan
güçlerin aynı anda ‘tehlikeli’ ilan ettikleri bir adam, üzerinde gerçekten
durulması gereken bir adamdır.
Cennetmekân Kaddafi, yaradılışı itibariyle
atılgan, devrimci bir tipti. Uyku kaçıran bir tipti. Çağların beslediği
uyuşukluğa, dolap beygirlerine ters düşen şeyler söyleyen bir tipti. Yobaz
kafayla, çıkarlarını yobazlığın palazlanmasına bağlamış çevrelerin böyle bir
tipi sevmeleri beklenemez.
Dinsel alanda kalarak konuşursak, Kaddafi, bir
içtihat adamıdır. İslam düşüncesi açısından devrim sayılacak içtihatları vardır.
Bu yüzden hayat onu, yobazlığı en büyük illet olarak ilan etme noktasına
getirmiştir. Kaddafi, tartışmaların getireceği en ileri riski göze alarak
içtihatlarını dünyaya ilan etmiştir. Bunların en önemlilerinden biri şudur:
Kaddafi, İslam adına Kur’an’dan başka kaynak tanımaz. Geleneksel kabullere
indirilen ağır bir darbedir bu…
Bir başkası daha: Kaddafi’ye göre,
kadınların başlarını örtmeleri, Kur’an’ın, tüm zamanlar için geçerli kıldığı bir
emir değildir. Tesettür ayeti, Asrısaadet kadınlarına, özellikle Hz.
Peygamber’in eşlerine hitap eder. Bunu, tüm zamanlara ve tüm Müslümanlara
genellemek, zorlama bir yorumdur.
Şunu da söyleyebilmiştir Kaddafi:
Petrol ve hac gelirleri tüm Müslümanların ortak gelirleridir. Bu gelirler, çıkış
yerlerine bakılmadan tüm Müslüman halkların ortak yararlarına harcanmalıdır.
Kur’an’ın bu en hayatî mesajı sadece ve sadece Kaddafi tarafından telaffuz
edilmiştir. Bu bile onu tarihin üstüne çıkarmaya yeter.
Kaddafi örneği,
din konusundaki şu noktanın altını çizmeyi de bir akıl ve vicdan borcu haline
getirmektedir: İslam düşmanı güçler, yobazlığın alkışladığı tiplerle değil,
onların zındık-sapık ilan ettikleri tiplerle savaşmayı esas alıyorlar. Çünkü
İslam’ı sahneden kovmak isteyen güçler, bütün ümitlerini, yobazlığın İslam’a
musallat edeceği tahribe bağlamış bulunuyorlar. Onlar biliyorlar ki, yobazlığın
çamuruyla lekelenmiş bir İslam, hayata ve insana etkili olamaz. İnsan gerçeğiyle
çelişmeye girmiş bir İslam, çağın dışına itilir ve sahneyi boşaltmak zorunda
kalır. Onların istediği de zaten budur.
Yorum Gönder