“Casusluk, fuhuş, şantaj” soruşturması olarak başlayan, çoğunluğu asker 85 kişinin tutuklu olduğu davanın ilk duruşması 16 Nisan’da başlayacak. Gölcük Donanma Komutanı Oramiral Nusret Güler’in de müşteki olarak ifade verdiği soruşturmada, “koordinatör” olarak nitelendirilen kadınların, emrinde çalışanları da tanımadıkları belirlendi. Evde yapılan aramada bulunan belgelerin, daha önce yapılan aramalarda olduğu gibi yine buzdolabının arkasında bulunması da dikkat çekti.
Casusluk-Fuhuş- Şantaj şebekesinin koordinatörü olduğu iddianamede yer alan S.K’nin, babasının saygın
bir kaymakam olduğu, daha önce Foça’da görev yaptığı, kızının da bazı askerleri
tanıdığı anlaşıldı. 23 yaşındaki S.K ile N.K’nın emrinde albaylar, yarbaylar,
binbaşılar bulunduğu iddianamede yer alırken, ifadelerde ise bunların
birbirlerini tanımadıkları öne sürüldü.
Yine buzdolabının
arkasında
Casusluk, Fuhuş, Şantaj çetesinin koordinatörleri olarak 2 kadın, 8
erkek ve bir işadamı gösterildi. Koordinatör olarak gösterilen S.K.’nin
ablasıyla birlikte kaldığı evde yapılan aramada, buzdolabı ile duvarın arasında
bulunan poşette, bazı belgeler, bir subaya ait şapka, kan tüpleri , hard diskler
bulundu.
Sorguya alınan ve koordinatör olarak belirtilen S.K.’ye,
sorgusunun son sorusu olarak evde bulunan materyallerle ilgili diyecekleri
soruldu. S.K. şunları söyledi:
“Bizim, buzdolabı ile duvar arasında
bulunan poşet içindeki materyallerle hiçbir ilgimiz yok. Daha önce konulmuş olsa
mutlaka görürdük. Ya arama yapıldığı anda konuldu ya da aramadan çok kısa süre
önce konulmuş olabilir.”
Babasının kaymakam olması nedeniyle, Foça’da
bazı askerleri tanıdığını, bunlar arasında SAT komandosu O.S ile duygusal bir
ilişkisinin olduğunu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Veysel
Kösele’yi ise daha önce Foça’da görev yaptığı dönemden beri ailesi ile birlikte
tanıdığını belirtti. Terfi ettiği dönemde de eşine telefon edip kutladıklarını
bildirdi.
İş adamı B.Ö.’nün bilgisayarında, “Pandora” isimli bir dosyada
S.K ve N.K. isimli kadınların “koordinatör” olarak yer aldığı anlaşıldı. S.K’nin
avukatı Ferhat Cantürk, “Telefon konuşmalarının tamamı özel hayatla ilgili.
S.K.’nin koordinatör olabileceğini düşünmediğim gibi aile hayatı da buna uygun
değil. Emrinde, 16 asker çalışıyor gözüküyor ama onlarla tanışıklıkları yok.
Yine koordinatör olarak gözüken H.O isimli kişi de, o dönem Foça Kaymakamı olan
S.K.’nin babasını, S.K.’yi fişlemiş gözüküyor. Çetinin kadın koordinatörleri
oldukları öne sürülen S.K ile N.K’de birbirlerini tanımıyor” dedi.
Bankada 300 lirası çıktı
Avukat Ferhat Cantürk, dinlenen ve
iddianameye geçen konuşmaların hemen tamamının “özel hayat”la ilgili olduğunu
öne sürdü. Evde bulunan belgelerle ilgili olarak, parmak izlerinin alınması,
bulunan subay şapkasındaki ter izleri için de DNA testinin yapılması için
başvurduklarını ancak bu isteklerinin yerine getirilmediğini belirtti.
Gözaltında alındığında S.K.’nin banka hesabında sadece 300 lira
bulunduğunu kaydeden avukat Cantürk, “Casusluk yapan kişinin hesabında bu kadar
mı para olur?” dedi. Soruşturmanın “Casusluk”, “Fuhuş” diye başladığını
hatırlatan Avukat Cantürk şunları söyledi:
“Ancak sanıklara casuslukla
ilgili bir soru yöneltilmedi. Fuhuş iddiası da doğru çıkmadı. Bu iki suçlamadan
dolayı tutuklu kimse yok. Ancak, çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak, askeri
belge temin etmek gibi suçlamalardan dolayı şu anda 85 kişi tutuklu.
Yorum Gönder