Başbakan kaş yapayım derken! - Tünay Süer


Bebek katili Apo sayın olduktan sonra anlamını yitirdiği için pek sayın başbakan diyerek Erdoğan’a soruyorum.
Sizi iktidara getiren hangi millettir başbakan?
Bir türlü söyleyemediğin bu Türk Milletidir değil mi?
O zaman nasıl olurda “Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği, ayaklarının altına almış bir iktidarız. ” Diyebilirsin?
Böyle sormayacağım, zira Tayyip Erdoğan bu, asar da keser de. Başbakanlığı kaç yıl önce 23 Nisanda bir çocuğa böyle anlatmamış mıydı?
 Pek sayın başbakan gömlek değiştirdim diye iktidara gelebilir, hatta kendisi gömlek değiştirmeye müsait bir karakterde de olabilir.
 Ancak;
Türk milliyetçiliği ayaklar altına aldım demekle değiştirilecek bir gömlek değildir.
Şimdi de pek sayın başbakanımız Türk Antropoloji Enstitüsü’nü kuran Atatürk’ü ırkçı ilan ediverdi.
Başbakan kaş yapayım derken göz çıkartmaya başladı.
Irkçılık: İnsanların toplumsal özelliklerini biyolojik, ırksal özelliklerine indirgeyerek bir ırkın başka ırklara üstün olduğunu öne sürerken,
Milliyetçilik: Maddi ve manevi açılardan millet ve ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde tutma anlayışı, ulusçuluktur.
İşte Atatürk milliyetçiliği de budur.
                ****
Gelelim başbakanımızın T.A E ‘sünün Türk Kafasının Zaviyesi Üzerine yapmış olduğu çalışmalar hakkındaki sözlerine.
“Şimdi soruyorum bizim millet tasavvurumuz bu olabilir mi?
Hay Allah’ım hay! Güleyim mi yoksa ağlayayım mı şaştım ya!
Anadolu'dan toplanan 64 bin kafatasının bir bilim adına incelenmesini başka taraflara çektirmeye kalkmanın ırkçılıkla, millet tarifi ile ne ilgisi olabilir anlayabilmiş değilim.
Başbakanın kafatası resimlerini göstermesinin altında elbette ki halka Atatürk’ü bir suçluymuş gibi tanıtmak istemesinden başka bir şey değildir.
Bütün dünyanın Atatürk’ü bir Dahi olarak kabullenmesini, nedenini anlayamamış ve onu sevmeyen, adeta nefret eden bir başbakan ile yönetilen Türkiye’de yaşıyoruz ne yazık ki.
Milletimizin beyinlerini bulandırmak istiyor. Türkleri ırkçı belki de ileride Padişahının İngiltere’ye kaçmış bir imparatorluğun, emperyalist güçler tarafından parçalanmasını da Atatürk ve Türklere yükleyecektir.
Zaten elinden gelse bu Ergenekon davalarını oraya kadar götürecek Atatürk’ü yargılatmaya hatta itibarını kaldırmaya kalkacaktır.
Tabi elinden gelse ama gelmeyecek, hayalleri halkın gücü ile yıkılacaktır.
İstiklal Savaşımızın zaferle taçlandırmamız düşmanlarımız tarafından mucize olarak söylenmiştir. Kolay değil elbette 7 düvele karşı o günkü şartlarda 8 yıl savaş meydanlarında binlerce şehit vererek ve karşı güçleri eze eze bağımsızlığımız kazanılmıştır.
Öyle birileri istiyor diye ne Atatürkçülük ne de Türklük biter.
Türk veya Türklük MÖ ki yıllarda vardı, bazı bilim adamları tarihin Türklükle başladığını söylerler. Milattan 10 bin yıl önce Türklerin inşa etmiş oldukları piramitler, yapmış oldukları mumyalar vardır. M.Ö. 17.000 yılında Uygur devletinin altın çağını yaşadığı Çin efsanelerinde geçmektedir.
Tarihimizi araştırdığımız zaman Türklerin ne kadar güçlü ve akıllı olduklarının yanı sıra haçlıların neden Türkleri yok etmek istedikleri de daha iyi anlıyoruz. Bizlerden korkuyorlar.
Bundan dolayı bizleri tarihten silmek isteyenler, bizi güçsüz kılmak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Bundan dolayı aydınlarımızı, ordumuzun yürekli askerlerini, komutanlarını, gazetecilerimizi esaret altına almışlardır. O esaret gün gelecek bitecektir, kimsenin kuşkusu olmasın.
Kimse merak etmesin Mustafa Kemal’in askerleri bir ölürse bin doğar ve bitmez.
 İşçi Partisi Lideri Doğu Perinçek’e gelince, onun ne kadar Amerika karşıtı olduğu bilinmektedir. Bugün demir parmaklıklar ardından partisini yüreklice yönetmekte ve muhalefet nasıl yapılırmış dosta düşmana göstermektedir. Değerli eşi Şule Perinçek sevgili eşinin ve oğlu Mehmet Perinçek’in zindanlara kapatılmış olmalarının acısını kalbine gömmüş. Yollara düşüp karda kışta şehir kasaba dolaşıp halkı doğruları anlatarak bilgilendiriyor.
Ana muhalefet Partisi CHP ‘in yapması gerekenleri yapmaları, İŞÇİ Partisine katılımları çoğaltmakta ve parti hızla büyümektedir. Bu kıskanılacak değil, takdir edilecek bir olaydır.
Helal olsun diyorum onlara.
Ben doğruları yazdığım için bazen benim parti değiştirdiğim söyleniyor. Hayır değiştirmedim, ben CHP ye yıllarını veren bir insanım ve halen partimin yanlışlardan dönmesini isteyen bir üyesiyim.
                                                                 ****
 Başbakan diktatörlük veya padişahlık isteği ile tıpkı Musolını İtalya’sındaki gibi kendisine karşı çıkan, vatanın bölünmesini istemeyen herkesi düşman belleyen bir kişiliğe bürünmüştür. Aradaki fark o ülkesindeki var olan farklılıklara kan kustururken bizim pek sayın başbakanımız Kürtçülere itibar etmektedir.
Bu itibardan yüz bulanlar Türkiye Cumhuriyetini, devletini tehdit yağmuruna tutmakta adeta alay etmektedirler.
PKK’nin meclisteki uzantısı oldukları bilinen BDP’nin Genel Başkanı öylesine sözler etmektedir ki yenilir yutulur cinsten değildir.
Türkiye’nin birinci gündem meselesinin bebek katili Öcalan ile hükümet arasındaki görüşmeler olduğunu utanmadan, çekinmeden söyleyebiliyor.
İşsizlik, yoksulluk ve hak arayan onca insan kendilerini ilgilendirmiyor bile.
Üstüne üstlük bunca evliliklere, çoluk çocuklara rağmen biz Türklerle et ve tırnak değiliz diyor.
Efendim iki onurlu millet olduklarını iddia ederek;
“Tarih kitaplarında Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya gelmiştir diye yazıyor. Benim çocuğum okurken kendi tarihini görüyor mu” diye soruyor.
Ben ona Türklük tarihini okumasını öneriyorum. Türkler ’in dünyaca ünlü yapıtlarının yanında bir tek Kürtçe yazıta bile rastlanmamıştır. Haydi, meydana çıkartsın da görelim.
Benim vatansever, ayrımcı olmayan Kürt kardeşlerimle hiçbir sorunum olmamıştır, olmaz da ama sizin gibi bölücü ve emperyalizm ile işbirliği içerisinde olan hainleri susturana kadar işim bitmez.
Sizler benim gözümde birer vatan hinlerisiniz. Yazık ki hala bizlerden kesilen vergilerle maaş alıyorsunuz.
Cennet gibi bir vatanda yaşıyoruz ama sizler ille de BOP projesi denilen haritayı çizdirmek istiyorsunuz.
Allah, kitap tanımıyor ve korkmuyorsunuz. Benim senden fazla ne gibi bir hakkım var bu ülkede ha?
Nürnberg Kanunları (1936) “Alman ırkından olan vatandaşları diğerlerinden ayırıyor, Almanlara özel haklar verirken diğerlerine kısıtlamalar getiriyordu. İki taraf arasındaki “karışık evlilikleri” de yasaklamıştı. Atatürk Cumhuriyetinde böyle bir şey yapıldı mı?
Bizim aramızda ne fark var?
Fark şu, bizler vatansever, sizler vatan hainleriniz. Hain olmasanız Doğuya yapılan, yapılacak olan yatırımları yakıp yıktırmaz, engellemezsiniz. Küçük çocukların önce beyinlerini yıkayıp sonra örgütleyip, şehirleri alanları yakıp yıkmazsınız. Kamu mallarına zarar vermez, Askere mayın döşeyip kurşun sıkmazsınız.
Ey genel başkan! sana bir şey diyeyim mi, siz Kürt vatandaşlarımızı değil emperyalistleri temsil ediyorsunuz.
Kürtlerin bölünme, bağımsızlık, federasyon gibi dertleri yok. Sizlerin ne yapmak istediğinizi herkes anlamış durumda. Bütün iddialara rağmen Güneydoğu'daki vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu , Türkçeyi ortak bir dil olarak kullanan ve hiç bir şekilde Türkiye’den ayrılma isteği olmayan vatandaşlarımızdır.
Son söz, size ve iktidara rağmen vatanımız böldürmeyeceğiz gerekirse bunun için öleceğiz. Haberiniz olsun.
Sevgiyle kalın
http://www.milliyetciforum.com/tarih-turklerle-baslar-mo10000-de-insaa-edilmis-turk-piramitleri-17714.html

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget