Ekonomide “Sümüklüböcek Mucizesi” yarattılar.
Belli ki, özel çaba harcıyorlar.
Hep övülmek arzusundalar.
“Biz taraf tutmayız, iktidar yağcılığı ve militanlığı hiç yapmayız”
diye yayın kurulu kararı alan gazetelere hemen nüfuz (içine girme)
ediyorlar. Manşet altı dediğimiz çok önemli bulunan haberlerin konulduğu
birinci sayfa köşelerine “Yemiyoruz, satıyoruz” başarı haberlerini koyduruyorlar.
Neyi yemiyoruz, satıyoruz?
Haber şöyle:
2012 yılında:
Sümüklüböcekleri yememişiz.
Kurbağaları da yememişiz.
Yurt dışına ihraç etmişiz.
42 milyon dolar gelmiş.
Ayrıca keçi boynuzu.
Soğan yumrusu…
Defne yaprağı…
Dere alabalığı…
Doğal mantar…
Türkiye’nin eşi az bulunur doğa bereketinde var olan 4 bin 500 tıbbi
ve aromatik bitki çeşitleri dahil ne varsa dağ-tepe-ova toplayıp dışarı
satarak; bunlardan toplam 306 milyon dolar gelir ülkeye kazandırılmış.
Ticarette sümüklüböcek zaferi!
Xxx
Böylece “yerli otomobil yapacak bir babayiğit işadamı” bulamadı ama “sümüklüböcekleri
ve kurbağaları boğazlayıp torbalayarak dış pazarda Türkiye markasına
dönüştürecek yürekli ve bahadır girişimci” yaratılmış oldu.
Türkiye uçmaya hazır.
Cari açık azaldı.
Türkiye’yi yüksek faiz alarak soyan dış sıcak para için “biz batacak ülke değiliz, sen gel korkma, faizini ve ana paranı her an istediğin zaman alıp çıkabilirsin” diye güvence verme fırsatımız oldu.
Sümüklüböcekten mucize!
İşte buna denir.
Bu mucize sayesinde 2012 yılında Türkiye’ye dışardan 38 milyar doları bulan “sıcak para” girdi. Borsaya, TC Hazine kağıtlarına hücum etti.
1 milyon dolar getiren.
1.200 milyon dolar yaptı.
Aldı yüksek nemayı.
Türkiye’yi soydu gitti.
“Sümüklüböcek (salyangoz) Mucizesi” sayesinde bu kadar yüksek yabancı para gelince; Türkiye Merkez Bankası’nın döviz rezervleri de arttı. Başbakan’a “döviz rezervlerini cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine biz çıkarttık” diye propaganda malzemesi de işte bu “Sümüklüböcek Mucizesi Büyüme” modeli sayesinde üretilmiş oldu.
Xxx
Ayrıca şu süreci de atlamayın!
Hayvanına yedirecek ”ot ile samanı ithal eden ülke”
durumuna gelen Türkiye tarımı, sümüklüböcekleri boğazlayıp ihracat
yaparak bulduğu dövizle hayvanına Gürcistan otu ile Bulgaristan samanı
yedirebilme imkanına kavuştu. İnsanını da; “Arjantin’den nohut… Çin’den kuru fasulye… Kanada’dan kırmızı mercimek… Mekiska’dan kuru bezelye…” ithal ederek doyurdu.
Ne kadar övünseler azdır!
(uyan borusu)
Sümüklüböcek: 1 dolar.
Ayakkabı: 10 bin dolar!
Türkiye 2012 yılında sümüklüböceğinin kilosunu yurt dışına 1 dolara
sattı fakat aynı yıl yurt dışından kilosu 10 bin dolara gelen lüks kadın
ve erkek ayakkabısı aldı.
2012 yılında:
806 milyon dolara ayakkabı
740 milyon dolara elbise
277 milyon dolara kazak.
177 milyon dolara halı
127 milyon dolara tişört.
466 milyon dolara deri bavul.
İthal edildi.
Türkiye kendi ürettiği ayakkabı, elbise, kazak, tişört gibi malları
dünya markası haline getiremediği için kilosu 1 dolara sümüklüböcek
satıyor kilosu 10 bin dolara marka ayakkabı alıyor. Bu da “Sümüklüböcek Mucizesi”nin dış ticaret hadleri üzerinden ütülmek (soyulmak)” cephesi… Anlayan anlıyor. Siz de atlamayın
Yorum Gönder