Ne feryad edersin divane Hasan.. // Senin bu feryatta payın yok mudur!?…
Bu dünyada eremezsin murada.. // Mahşer divanında yerin yok mudur!?..
*****
Demiştik ki:
Devlet kişiden büyüktür!..
İyi bil bunu!..
Haddini bilerek, davranış göster!..
Kendin seçemezsin ne dinini ne de soyunu!..
Karşı durmak cehalettir: Doğanın değişmez kanunudur bu!..
*
Adamlık odur ki,
Erdemli bir yaşam hoşgörü ister!..
De ki zirvedesin!..kaderin cilvesi, ya da seçim oyunu;
Zirvede kalmaya tek yürek yetmez!..
dürüstlük ister!..
**
Tarih kayıt düşmüş: kişi kendi kurar sonunu!..
Sultan oldum diye övünme sakın!..
Sultanlar da bir gün adalet ister!..
****
Ekliyoruz ve diyoruz ki:
Devlet kişiden büyüktür derken
Söyleneni oyun sandınız..
Biadın çevresinde kullar olmayı
Yükselmenin vazgeçilmez şartı saydınız…
Dedik ki; “erdemli yaşam hoşgörü ister”;
Söyleneni ‘üfürükten teyyare’dir diye kayda aldınız...
Dedik ki; “kaderin cilvesi ya da seçim oyunu…
Kişi saltanata sahip de olur.”
Kendisine çobanlık payesi verip; vatandaşla eş tutarken koyunu
Demokrasilerde bu rezalet vardır saydınız…
***
Behey adem oğlu Cemal!...; Şimdi neler değişti…
Dünkü savundukların bu gün hurma mı oldu;
Tırmalanmış cemalinin hatrına bakıp;
Tarihin, hakkınızda tuttuğu notlar,
Bir tövbeyle değişir mi sandınız!?..
************
Diyor ki Hesan Cemal… “İster içerim, ister içmem... örterim, örtmem...
giyerim, giymem... Bıyık bırakırım, bırakmam... Çocuk yaparım,
yapmam..
Sana ne?.. “Ve ekliyor.. “Fikrimle zikrimle... Yememle
içmemle... Kılığımla kıyafetimle... Bıyığımla, sakalımla... sakın ha
uğraşma!...”
Feryadın sonundaki kuyruklu ünlem ise; en şaşılası nokta… “Sakın ha uğraşma!.”
*
İyi; Kötü; Çirkin..” filminin müziği eşliğinde hayal ettim Bizim Hasan’ı.
Vücut gerilmiş… Kamburu gitmiş… Baş dik…göğüs ilerde… Rakibin karşısında dimdik durmakta!... ”Sakın ha uğraşma!”
Muhatabın kabadayı tavrına yıllar yılı vakıftık amma; söyleyenin tavrı şaşırttı bizi!
Tembih mi..? Uyarı mı..? Tehdit mi!..? Üç’ün biri… 4.’sü yok!.. İyi de…
--“Uyarı cevap bulmazsa; tehdide kulak asılmazsa sonuç ne olacak Hasan?”
Ünlem beklentiye sokar insanları… Kavgaya var mısın Hasan!
‘Olmazsa’ya cevap arar insanlar!.. Cevap bulamazsa hesap sorarlar…
O da olmazsa alaya alırlar!.. Alaylara konu olmaya..//..olmamaya var mısın Hasan?
Örneğin; çekseler kenara sorsalar: “Sen de mi Hasan!?”
‘Evet kaybolan çakmağınız bende’ deyip takiyyeyle kurtulabilecek misin Hasan!?..
Ya da örneğin; çıksa biri dese ki; “ben buradan o medya patronuna
‘yazıklar olsun’ diyorum. Bu adamları köşe yazarı olarak tutuyorsunuz”
Dilde kemik kalmadı Hasan!..
Cevap hazır mı Hasan? Eşekten düşmüş karpuz olmayı göze alabilir misin Hasan!?.
Nerelerden ‘dönüp’ geldin buralara?... Mukayyet ol kendine Hasan!...
İkilemli seçimler yaparken dikkatli ol… Seçenekli kullanma sözcükleri..
Uygun olandan ziyade uyanı seç!.. ‘İster içerim, ister içmem’ deme!..
‘İçmem’ de; ‘örterim’ de; ‘giymem’ de; ‘Çocuk… en az üç!’ de.
Kelebek misali yazıya konmuş o ‘sana ne!’ var ya…Hele o; kuyruğuna ünlem
taktığın “sakın ha uğraşma!” demişliğin var ya; intihar gibi bi-şey!...
Yapışmadı sana Hasan!... Y a p ı ş m a d ı… ve de yakışmadı!...
Bunca biadın, itaatin sadakatın... geçmişine atfen takılan adın,
‘yetmez ama evet’ ile kazandığın sıfatın..hiçbiriyle yapışmadı bu
tavrın… Hasan!..
Birazcık ibret alsan; kankan; Ahmet Altan’dan!... Olmadı Bakan Günay’dan… Onlarca köşelerinden kovulanlar…dan!…
*
Konu kıtlığına kıran mı girdi be Hasan!..
Bak işte önümüzde durur ‘İmralı çözümü’. Planla, ayarla… Uyanık ol
kolla!... İlk röportajı sen yap Öcalan’la… Özgürlüğe kavuştuğunda…
‘Güzel şeyler olacak’ diyenlere kulak ver sen… Kol kanat ger…
İktidarın, bal diye zehir sunma hünerine övgü düz.
“Katil beslemenin adı “insani yardım”, yobazlığın adı “kimliğine
kavuşma”, kapanmanın adı “açılım”, çöküşün adı “dönüşüm”, çürümenin adı
“birlikte yürüme”, savaş taşeronluğunun adı “analar ağlamasın” oldu
diyenlere kulak asma!.. “Beraber yürüdük biz bu yollarda!” diyenlerin
sürüsünden sakın ayrılma.
Şalvarının ipini gevşek tutan; ‘kim
çözdü’yü soramaz… At kazıkta.. şalvar ipte sağlam durur!.. Köşe
kapmacada kapılan köşeler boş bırakmaya gelmez… Talibi çoktur!... Bunu
da unutma!... Hasan!...
*********************
Not: ‘Hasan’ hitabım yadırganmasın… Yaşıt sayılırız…
Yorum Gönder