Şam’ın Piyon Harekâtı - Mehmet Ali Güller

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nın Cilvegözü patlamasıyla ilgili söylediği şu sözler, stratejik derinliğin iflasıdır: “Saldırı, Türkiye’yi Suriye’ye çekmek isteyenlerin işi.”
Sanırsın 2 yıldır Suriye’ye girmek isteyen, Emevi Camisi’nde namaz kılmayı hedefleyen, Esad’a 15 gün süre tanıyan, Esad karşıtı teröristleri Türkiye’de tek çatı altında toplayan, teröristlere koordinatörlük yapan ve Şam yönetimini sürekli tehdit eden başkası…
Bu sözler aynı zamanda Asya’yı Suriye üzerinden hedef alan Altantik kampının da yenilgisinin bir ifadesidir!
ABD’NİN SURİYE PLANI?
Nitekim kampın başındaki kuvvet olan ABD de benzer açıklamalarla yenilgiyi teyit ediyor. Barrack Obama 12 sayfalık Birliğin Durumu konuşmasında dış politikaya bir sayfa ve Suriye’ye sadece iki cümle ayırırken, ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı John Kerry de “diplomatik çözüm” demeye başladı.
Türk basınında da yer alan “Kerry’den yeni Suriye planı” başlıklı Washington Post haberi, yeni bir planı değil fakat ABD’nin Rusya planına mecbur kaldığını göstermektedir.
Kerry ayrıntıları açıklamıyor ama yeni planının “diplomatik çözüm” içerdiğini özellikle belirtiyor. Dahası ABD Dışişleri Bakanı, Suriyeli muhaliflerin Şam yönetimiyle diyaloga girme çabasını da övüyor. Kerry ayrıca “barışçı bir değişim” sürecinin kolay olmayacağını, çünkü son aylarda çok sayıda gücün devreye girdiğine dikkat çekiyor.
Mart başında İsrail, Türkiye ve Ürdün’e gelecek olan Kerry’nin yeni planının ayrıntılarını müttefiklerine aktaracağı öngörülüyor.
ABD KRİZİN SÜRMESİNDEN YANA
Kuşkusuz ABD’nin dış müdahale içermeyen ve diplomatik çözümü esas alan “yeni bir plan” için harekete geçmesi, tercih değil fakat zorunluluktur.
Emperyalist ABD krizi lehine çözemeyecekse, krizin sürmesini isteyecektir. Böylece hem bölge kuvvetlerinin bu krize enerji harcamasını sağlamış olacak, hem de şartlar lehine geliştiğinde bu kriz üzerinden bölgeye yeniden müdahil olabilecektir.
Kerry’nin yeni planının esası budur.
Fakat tarihin tekerleğinin Asya lehine döndüğü şartlarda, bu da sonuç vermeyecektir.
KERRY LAVROV’A 48 SAAT ULAŞAMADI!
Rusya’nın ABD’ye karşı kazandığı bu çarpışmanın sonuçları, etkisini diplomasi alanında Asya lehine göstermeye başladı bile… Örneğin:
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry’nin sözcüsü, gazetecilere Bakanın iki gündür Rus meslektaşına ulaşamadığından yakındı. Öyle ki, gazetecilerden biri sözcüye, “Telefonla ulaşamıyorsanız SMS atın” diye espri dahi yaptı.
Washington adına esas hüsran ise Rus ajanslarında yer alan şu ifadeydi bizce: “Kuzey Kore’nin nükleer denemesiyle başlayan krizi konuşmak için Sergey Lavrov’u arayan Kerry’nin, dört ülkeyi kapsayan yoğun Afrika gezisinde bulunan Rus bakan ile temas kuramadığı belirtildi. Bu arada Kerry’nin telefonlarına çıkmayan Lavrov’un Çin dışişleri bakanı ile aynı konuyu konuşmaya zaman bulduğu belirtildi.”
ESAD SURİYE’Yİ AYAKTA TUTTU
Suriye sahnesindeki Asya-Atlantik çarpışmasının geldiği yer burasıdır.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın kendisini ziyaret eden bir Ürdün heyetine, “uzlaşma sağlanırsa çekilmeye hazırım” demesi de işte bu konjonktürde anlamlıdır. Esad özetle, “Batı saldırısına karşı Suriye’yi ayakta tutma görevimi gerçekleştirdim ve esas olan rejimdir” demektedir.
Satranç tahtasına bakınca, Beşar Esad’ın merkeze hâkim olduğunu ve artık piyon “kırışmaya başlayacağını” söyleyebiliriz.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget