Henüz 35 yaşında bile değil. Neredeyse 15 yıldır Rus devlet arşivlerinde “Ermeni meselesi” üzerine çalışmalar yapıyor... Mükemmel derecede Rusça, Almanca ve İngilizce biliyor. Ve çalıştığı konular üzerine tam altı kitabı var... Dört kitabı ise Rusça, Almanca, Farsça ve Azeri Türkçesinde yayımlandı...
Mehmet Perinçek’in son kitabı, “Rus Devlet Arşivlerinden 150 Belgede Ermeni Meselesi”ni okuyorum. Elimdeki kitap, Ermeni milliyetçileri arasında büyük tepki ve öfke yarattı. Perinçek’le konferanslarda, sempozyumlarda karşı karşıya geldiler ve her defasında bırakın yayımladığı belgeleri çürütmeyi, doğruluğunu ve değerini arttırdılar... Öyle ki, 2011 yılı 24 Nisan sözde soykırımı anma toplantısında kürsüye çıkıp, “Mehmet Perinçek’in bulduğu belgelerden daha fazlasını bulacağız, söz veriyoruz” diye ateşli konuşmalar bile yaptılar!..
Çünkü kitaptaki belgeler, daha “1915 Ermeni Tehciri”nin çok öncesinden başlayarak Anadolu’daki Müslüman ahaliye karşı nasıl bilinçli ve toplu kıyımların yapıldığını, bir zamanlar “Millet-i Sadıka” olarak adlandırılan Osmanlı Ermenilerinin akın akın nasıl Rus ordusuna katıldığını tek tek anlatıyordu!.. Mehmet Perinçek, kitabın 6. baskısına yazdığı önsözde bir büyük müjde daha veriyordu:- Birinci Dünya Savaşı sırasında Çarlık Askeri Mahkemelerinin Ermeni çetelerinin Müslüman nüfusa yönelik katliam ve yağma politikasını ortaya koyan tutanaklarını da yayına hazırlıyoruz. İki cilt olarak basılacak bu tutanaklar, 800’e yakın arşiv belgesinden meydana geliyor.
Müthiş değil mi?.. Her türlü tehlikeyi göze alarak, dünyanın dört bir yanında dişe diş mücadele eden ve hep kazanan bu genç adamın kitaplarının yayımlandığı ülkelerde “Ermeni meselesi”ne dair ezberler darmadağın olmuş durumda... Hele yeni belgeler yayımlanınca sözde soykırımın 100. yılı olan 2015’e hazırlanan Ermeni Diyasporası’nın tezgâhının büyük darbe yemesi hiç de sürpriz değil... di!..- Ama dostu olmaktan büyük onur duyduğum sevgili kardeşim Mehmet Perinçek tam 18 aydır tutuklu olarak Silivri’de ikamet ediyor!..
Pekii, Mehmet niçin tutuklu?..
Yukarıda anlattıklarım yüzünden, iyi mi?!.. Savcı, iddianamesinde suçlamasını aynen şu sözcüklerle yapıyor:- Milli bir meseleyi sahiplenme görüntüsü altında insanların milli duygularını istismar ettikleri, bu sayede toplumun çok farklı kesimlerine hitap edebildikleri, güvenlerini kazandıkları bu topluluğu Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’nün amaçları doğrultusunda yönlendirmeyi amaçladıkları anlaşılmıştır...
Suçlama bu... İstenen ceza ise 15 yıl... Bir başka deyişle Rus arşivlerinde geçen her yıla karşılık 1 yıl ceza!.. Ancak şöyle bir çarpık ve de komik bir durum var; Mehmet bu araştırmalarını Dışişleri Bakanlığı’nın görevlendirmesi, Rus hükümetinin Türk Milli Eğitim Bakanlığı emrine verdiği bursu hak kazanarak yapmış, iyi mi?!.. Haa unutmadan, Dışişleri Bakanlığı tarafından görevlendirildiği dönem Abdullah Gül’ün bakan olduğu dönem... - Bu kurumların iddianamede adı bile yok!..
Üstelik Mehmet Perinçek hakkında da bilimsel çalışmalarının, yayımlanan kitap ve makalelerinin dışında tek bir delil veya tanık da yok!.. Daha da acısı; PKK’nin iki numarası Şemdin Sakık’tan kız kardeşini pazarlayanlara, katillere, oto hırsızlarına kadar geniş bir tanık yelpazesini dinleyen Silivri Mahkemesi heyeti, Mehmet’in çalışmalarından doğrudan bilgi sahibi olan dönemin Dışişleri müsteşarını, dönemin ve bugünün Moskova büyükelçilerini, şu an Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olan Türk Dili Konuşan Ülkeler Konseyi Genel Sekreteri’ni tüm taleplere karşın dinlemeye lüzum görmedi!..
Ermeni Diyasporası’nın yalanlarını paçavraya çeviren yürekli bir yurtseverin hazin hikâyesidir bu... Hem de 100. yıl saldırısına ramak kalmışken...
- Ahh be kardeşim Mehmet, sen niçin Sevgili Doğu Perinçek’in oğlusun?!..
Yorum Gönder