Cehaletin rönesansı - Özdemir İnce

Bu adamlarda kele sürülecek akıl yok. Yobazlardan söz ediyorum ama kimi profesörcüler, çürümüş solcular ve gazete yazıcıları daha iyi durumda değil!
CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler gayet doğru ve haklı olarak “Türk ulusu ile Kürt milliyeti eşit değildir” dedi. Sonra bu cümlenin ne anlama geldiğini bir güzel açıkladı. Ben de, kalın kafalılar anlasın diye “Türlü” yemeği metaforuyla anlattım vaziyeti. Aradan bunca zaman geçmesine karşın hâlâ, “Türk ulusu ile Kürt milletinin eşit olmadığı”nı söylediğini yazan kalemşorlar var. Yahu “Milliyet” nerede “Millet” nerede?
Böylesine körlük ve bönlük ancak cehaletin Rönesans dönemlerinde olur.
Dişimdeki incir çekirdeğini çıkardım, şimdi günün yemeğine dönebiliriz.

Komünizmle savaş dönemi öğretmeni

Cumhuriyet (05.02.13) gazetesinde okudum: Erzincan’da bir lise müdür yardımcısı, öğrencilerine, “Komünistler eve geldiklerinde kapıda asılı bir şapka görürlerse döner giderler. Komünistler ateistir, eşlerini birbirleriyle değiştirirler” diyesiymiş.
Gazetede herifin adı ve tırnak numarası falan yazıyor ama gereksiz. Türkiye’de bunun gibi yüzlerce imam-öğretmen, binlerce muhafazakâr hödük vardır.
Şimdi biraz islah olduklarına bakmayın vakti zamanında “Solcular Moskova’ya!” diye höyüren Adalet Partililer ve milliyetçi-mukaddesatçılar kapı kapı gezip bu zırvaları anlatırlardı. Bahse girerim, günümüz İslamcılarının yüzde doksanı inanıyordur.

Açalım sigara tabakasını

Şu şapka zırvası ünlü Selçuklu veziri Nizamülmülk’e (1018-1092) ait. Kısmen, Mazdekler, Batıniler ve Hurremiler gibi muhaliflerle mücadele etmek için kaleme aldığı Siyasetnâme adlı kitabın 45.faslında bu konuyu şehvetle ele alır. Faslın adı “Mazdek’in ayaklanması, onun dini ve Adil Nuşirevan tarafından öldürülmesi”dir. Mazdek’e gelince: Dönemin, Selçuklu saltanatı için tehlikeli sayılan dinin iştirakiyuncu (!) peygamberidir. Nizamülmülk, Mazdek’i şöyle konuşturur:
“Karılarınız da sizin mallarınızdır. Onların da mallarınız gibi herkese mübah olması, kim hangi kadını dilerse kimsenin engel olmaması, bir diğerine helâl sayılması gerekir. Bizim dinimizde kıskançlık ve acıma yoktur. Kimse lezzetlerden, zevklerden ve mallardan yoksun kalmamalı. İstek ve arzunun kapıları herkese açılmalı.”

Nizamülmülk ardından sazı eline alır:

“Malın ve kadının mübah yapılması neticesinde bu Mazdek dininin fazlalaşmasına sebep oldu. Mazdek dininin kaidesince, bir adamın evine yirmi kişi misafir olsa ekmeğini, yemeğini, şarabını, çalgısını hazırlar, yiyip içerler ve kalkıp teker teker karısına sahip olurlar, onlarca ayıp sayılmazdı. Burada diğer âdet, eğer bir adam bir eve gidip evin kadını ile uyuşursa, külahını kapıya asar ve içeri girerdi. Evin erkeği gelip kapıda külâhı görünce evinde bir adamın meşgul olduğunu anlar, iş bitinceye kadar eve giremezdi.”

Ulan şu garılar

Nizamülmülk’ün yazıp anlattığı böyle ama vaziyetin durumu böyle değil. Şimdiye kadar bu konuda bir başka yazarın ya da tarihçinin bir şey yazdığına tanık olmadım. Ancak kimi ansiklopedilerde Mazdek’in (Ölümü 524 ya da 528) özel mülkiyet karşıtı ve serbest aşk yandaşı olduğu, serbest aşkı tavsiye ettiği yazar. Haklıdırlar, çünkü bir adam ki toprağın ve üretim araçlarının ortaklaşa kullanılmasını ister, herif elbette avratların da ortaklaşa kullanılmasını isteyecektir. Avrat ortaklaşması olmadan toprak ortaklaşması olmaz.
Komünizmde toprak ve üretim araçlarının ortaklaşa kullanıldığını gördük amma ve lakin avratların ortaklaşa kullanıldığına, böyle bir şeyi devlet ya da partinin tavsiye ettiğine de tanık olmadık. Ama kapitalist ülkelerde özel mülkiyet var ama kimi kadınlar ve erkekler piyasada ortak kullanımda. Tanık olunmuştur. Komünst düzende de çiftlerin tıpkı kapitalist ülkelerde olduğu gibi birbirlerine ihanet ettikleri görülmüştür.

Ancak dert başka

Ancak itirazın başka nedenleri var: Mazdak, Sasani İmparatoru Şah I.Kavat döneminde, toplumcu görüşlü bir Zerdüşt din adamıydı. Bizim Türklerin, özellikle de Uygurların ilk dinlerinden biri olan Maniheizm’e benzer bir din. İkisi de düalisttir. Işık iyidir; karanlık kötü ve şeytanidir. İyi ve kötü birbirine karışmıştır. Maniheizm iyi ve kötünün karışımını bir trajedi olarak görür. Mazdek iyimserdir. Tanrı hariç iyi ve kötü her şeye karışmıştır.
Buraya kadar iyi, zararı yok. Ama Mazdek, yoksul Pers halkını ezen din adamlarının burnunun kırılmasını istiyordu. Dünya nimetlerine kapılmamayı tavsiye ediyor, öldürmeyi ve hayvan eti yemeyi yasaklıyordu. Komşularla barış içinde yaşatan saygın bir düzen kurmuştu. Ortak kamu mülkiyeti düzeni. Bir tür erken komünizma!
Ee, işte bu olmazdı! Sen ortak mülkiyet istersen, Nizamülmülk de senin bir gavvat (kavat, pezevenk) olduğunu ileri sürmez mi?
Tuhaf değil mi, Mazdek’in yaşadığı dönemin şahının adı da I.Kavat!

Swinging

“Swinging” eş değiştirmenin İngilizcesi. Nizamülmülk ile lise müdür muavininin iddiaları epeyce su götürür, ama Türkiye de dahil olmak üzere dünyada swinging kulüpleri vardı, belki hâlâ var. Eş değiştirme 1960’lı 70’li yıllarda ABD memleketinde pek moda idi. Hatta dönemin en önemli romancılarından olan John Updike, eş değiştirme konusunda, Couples (Alfred A.Knopf. 1968) adıyla maruf bir roman kaleme aldı. Ben fakirin bu kitabı okumuşluğu vardır. Dahası: Söz konusu kitabı Çiftler adıyla dilimize kazandıran bir bayan arkadaşım, daha sonra tesettüre girip bir tarikata intisap etmiştir. Kader işte, kimin ne zaman hidayete ereceği hiç belli olmaz. (İnternette kitabın bir başka çevirisini de gördüm).

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget