Uçurtmayı Vurmak! - Yakup Kepenek

Konu o çok başarılı sinema filmi ve Grup Yorum’un güzel müziği değil, yönetiminin vurduğu Türk Hava Yolları (THY).
Çalışanlarının giysileriyle ilgili yeni tasarımlar ve kimi uçuş yollarında getirilen içki yasağı ile THY kamuoyunda tartışmalı duruma geldi.

***
Bir bütün olarak bakıldığında, kolayca anlaşılır ki, kamu ekonomik kuruluşlarının özelleştirilmesinde çok büyük yanlışlar yapıldı. Ülkelerin küresel pazarlarda yalnızca büyük ortaklıklarıyla rekabet edebileceği bir döneme girilirken, büyük kamu işletmelerinin çoğu piyasa değerinin çok altında olmak üzere satıldı. Başta ekonominin devleri olan Sümerbank, Etibank, kamu elindeki demir çelik, petrol, kimya, enerji işletmeleri özelleştirildi. Ekonominin gelişmesinde kilit olacak kamu işletmeleri dağıtıldı. Dünya ekonomisinde yeni bir çağın, iletişim çağının başladığı yıllarda, o alandaki teknoloji üreten tek kamu kurumu olan TELETAŞ yok edilircesine elden çıkarıldı.
Özelleştirme selinden, sermayesinin yarısından fazlası özel ellere geçmiş olsa da yönetimi hükümetçe atanan THY ve çok az sayıdaki kamu işletmesi kurtuldu.
Kamu işletmeciliğinin iyice gözden düştüğü bir ortamda THY, bir kamu işletmesinin doğru yönetildiğinde ekonomik olarak verimli ve etkin olabileceğini bir kez daha kanıtladı; hem ülke içinde hem de dışarıda büyük bir başarıya ulaştı.
Hiç olmazsa THY örneğinden gidilerek, geçmişin özelleştirmelerinde ekonomik ve toplumsal olarak nerede yanlış yapıldığı sorgulanabilmeliydi, bu yapılamadı.
Özelleştirme bilinçsizliğinde gelinen noktaya bakar mısınız?
İki ay önce yapılan köprü, otoyol ve Başkent Doğalgaz ihalelerinin iptal edileceğini, geliri düşük geldi diyerek Başbakan bir TV programında gündeme getirdi! Sonuçta, en büyük özelleştirmelerden biri olan 5.7 milyar dolarlık köprü ve otoyol ihalesi iptal edildi, diğeri belirsizliğini koruyor. Böylece hazinenin milyarlarca lira zarardan kurtulduğu öne sürülüyor.Ya önceki özelleştirmelerde yapılan büyük yanlışlar; uğranılan ağır kayıplar?
Bu çok önemli konuda toplumsal duyarlık süreçleri işlemiyor. Ne siyaset, ne yargı, ne basın-yayın, ne sendika ne de üniversite bu konuya dokunuyor; çünkü hiçbirinde özelleştirme konusunda da söz söyleyecek güç bırakılmamıştır. Bir tek her konunun uzmanı kesilen Başbakan konuya da dokunuyor/dokunabiliyor!

***

Yeniden THY’ye gelelim. Alım satımlarının, reklamlarının ve diğer işlemlerinin bilinmeyen ayrıntısı bir yana, THY yönetiminin geçen mayısta haklarını aramaktan başka bir suçu olmayan 305 çalışanını işlerinden çıkarması, başarısına gölge düşüren çok büyük bir yanlıştı.
Daha o yanlış onarılmadan yenileri yapılmaya başlandı. AKP iktidarının ilk yıllarında uçaklarda bulunan Mustafa Kemal Atatürk’ün “İstikbal göklerdedir” sözü kaldırılmış, yerine nazar boncuğu asılmıştı. Buna karşın o başarılı THY, nazar mı değdi (!) nedir, hostes giysileri ve içki yasaklarıyla gündeme geliyor. Bir bakıma, karada ve denizde yitirmekte olduğumuz yaşam tarzımızla ilgili özgürlüklerimize havada dokunulmak isteniyor.

***

THY yönetiminin bu işte ideolojinin etkisi olmadı diyerek özellikle içki yasağını ekonomik nedenlerle açıklamaya çalışması tamamıyla boş bir çabadır. Böyle bir savunma ayrıca, AKP’nin toplumun her hücresine kendi ideolojisini içirmekte olduğu bir ortamda, açıkça halkla alay etmektir!
Tüm eksiklerine karşın THY, ekonominin yükselen yıldızıydı; yazık ki o yıldız da AKP anlayışının kurbanı olan diğer kurumlar gibi karanlığa doğru kayıyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget