Sınır komşumuz Suriye’de neler olup bittiğinin farkında mıyız?
Suriye’den, Şam’dan gelen haberlere göre Barzani’ye bağlı peşmerge güçlerinin, Kürtlerin can ve mal güvenliğini sağlamak için Suriye’de Afrin ve Koban bölgelerine girdiği doğru mu?
Suriye’de at izi it izine karıştı...
PKK’nin Suriye kolu olarak bilinen Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) ülkenin kuzeyindeki birçok kenti ele geçirdiği (Koban, Afrin, Derik, Aynel Arap) gelen haberler arasında.
Esad, bu bölgedeki askeri birliklerini bilerek geri çekti ve oraların bir bölümünü PYD’yle Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi’nin denetimine bıraktı.
Bilmem dikkat ettiniz mi, Türk TIR’ları bu bölgelerde yağmalandı ve yakıldı, binalara Abdullah Öcalan’ın fotoğrafları, PKK bayrakları asıldı.
Bu yaşananlar nasıl izleniyor; yandaş medya Suriye’nin Kürt bölgesinde gelişmeleri bilerek saptırıyor.
Türk TIR’larını yakan ve yağmalayanlar, PKK’nin Suriye’deki önemli bir kolu olan PYD mi yoksa köktendinciler mi?
Esad’ın burada amacı ise şu olabilir:
“Türk ordusunun Suriye’ye girmesi...”
Esad, açık açık Türkiye’yi kışkırtırken, yandaş medyanın bu gerçeği görmemesi elbet düşündürücü.
***
Arap Baharı, Arap kışı, Arap yazı ve Ortadoğu’daki kanlı çatışmalar, Müslüman Kardeşler’in ABD’yle kucaklaşıp bölgede yetki sahibi olması...
Benim gördüğüm fotoğraf, önümüzdeki sürecin daha kanlı geçeceği, Esad’ın muhalif güçlere kolay kolay teslim olmayacağı yönünde.
Esad rejiminin Kürtlerin yaşadığı bölgeleri bilerek terk etmesi ve askerini çekmesi neyin habercisidir?
Türkiye sınırındaki Bab el Hava sınır kapısını ele geçiren isyancılar kendilerini “El Kaide ve Taliban militanı” olarak tanımlıyor.
AFP’nin haberine göre Cezayir, Mısır, Suudi Arabistan, Fransa, Tunus, Birleşik Arap Emirlikleri ve Çeçenistan...
Kendilerini “muhalif” olarak adlandıran isyancıların sayısı sadece 150.
Bunlar Bab el Selame sınır kapısını denetim altına aldılar...
Suriye’de son gelişmeler akıllara şu soruyu getiriyor:
“Türkiye yakında birden fazla Suriye’yle karşı karşıya kalır mı?”
Esad rejimi Suriye’de güçlü değil...
Emekli Büyükelçi ve CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu’nun arkadaşımız Fırat Kozok’a anlattığı gibi, Suriye’de tek bir otorite yerine bölük pörçük otoriteler var.
***
Bakın dün Irak’ta yine bombalar patladı ve 91 kişi yaşamını yitirdi...
Bağdat, Kerkük ve sekiz kentte patladı bombalar.
Hani Irak’a demokrasi gelecekti?
Suriye’de yaşananları kaygıyla izliyorum ve Türkiye’nin komşu bir ülkede yaşanan kanlı olaylara sağduyuyla yaklaşmasını istiyorum.
Türkiye Suriye’deki sürecin taraflarından bir olmamalıydı. Ne yazık ki olduk ve sürecin içine çekildik.
Esad, Kürtlerin yaşadığı bölgeden silahlı askeri birliklerini Şam’a ve Halep’e kaydırdı.
Bilindiği gibi Türkiye, Cenevre sürecine destek verdi...
Onun için Türkiye “Esad devrilmelidir” söyleminden vazgeçmeli, bir ülkenin iç işlerine karışmamalı...
Başbakan Erdoğan daha önce ne diyordu, anımsatayım:
“Suriye’nin toprak tümlüğüne, bağımsızlığına ve egemenliğine destek veriyoruz.”
Esad rejimi açık açık Türkiye’yi oyalıyor... Bir başka deyişle kan gölüne çekmek istiyor... O nedenle Kürt bölgelerini, ülkesinin kuzeyindeki kimi kentleri PKK’nin Suriye kolu olan PYD’ye bırakıyor.
***
Bu bir oyun!
Esad’ı savunan yok...
Savunulamaz da...
O ayrı bir konu...
Ülkesinin kuzeydeki sınır bölgesini El Kaide, Taliban ve PYD’ye bırakıp Türkiye’yi tuzağa düşürmek isteyen Esad, son kozunu iyi değerlendirmek istiyor.
Nasıl olsa Rusya, İran ve Çin arkasında Esad’ın...
Türkiye ve Rusya arasındaki ekonomik ilişkiler de ortada...
Aman dikkat!
Yorum Gönder