3 Kasım 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerde “Geliştim, değiştim” sloganıyla%34.28 oranında oy alarak tek başınıza iktidar oldunuz.
Gelişip, değiştiğinize inananlar sizi coşku ile alkışlarken, Milli Nizam, Refah, Milli Selamet ve Fazilet Partisinden bu yana sizi tanıyanlar ise asla değişmeyeceğinizi haykırarak gelecek tehlikeyi halka anlatmaya çalıştılar.
Ne yazık ki halk haykırışı duymamış ve anlamamış olacak ki 22Temmuz 2007 tarihinde yapılan Genel seçimlerde oyunuzu arttırarak %46.66 ile yine tek başına iktidara geldiniz.
Adını büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu laik Cumhuriyetin ödünsüz savunucusu Cumhuriyet Gazetesi seçimlerden sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde “Tehlikenin farkında mısınız?” sloganını aylarca manşet yapmasına karşın, halk yine tehlikeyi görmemiş ve sizin işaret ettiğiniz Partiliniz Cumhurbaşkanı seçilmişti.
İki dönem iktidarda kalışınızdan aldığınız güç ve oy çokluğunuza dayanarak hazırladığınız Anayasayı değiştirme tasarınızı meclisten geçirerek halkoyuna sunduğunuzda, Tehlikenin farkında olanlar, yine çığlık çığlığa haykırarak bu değişiklikle yargının yürütmenim emrine gireceğini, parlamenter sistemin olmazsa olma güçler ayrılığının yok olacağını, yargı bağımsızlığımızı kaybettiğimizde, tüm özgürlüklerimizi ve temel haklarımızı kaybetmiş sayılacağımız ne yazık ki halkımıza yine anlamadık. Kendilerini aydın sınıfından sayan “Yetmez ama evet”çilerin desteği ile Anayasa değişikliğini %57,9 oy oranı ile kabul ettirdiniz.
Ondan sonra yargıda yaptığınız düzenlemeler herkes tarafından bilindiğinden geçiyorum.
12 Haziran 2011 tarihinde yapılan Genel seçimlerde yine halka tehlikeyi anlatmakta yetersiz kaldığımız için oyunuzu arttırarak %49.83 oy oranı ile tek başına iktidara geldiniz.
Tüm seçimlerde dağıtılan kömür, pirinç, nohut, buzdolapları yardımları ve kullandığınız devlet olanakları herkesin bilgisi dâhilinde olduğu için bunları da geçiyorum.
Sayın Başbakan,
Üçüncü dönemdeki seçim başarınız, artık amaç değil, araç olduğunu belirttiğiniz demokrasi durağında inerek siyasi düşüncenizin eksik kalanlarını tamamlamaya giriştiniz.
-Laik eğitimi medrese eğitimine dönüştüren 4+4+4 sistemini getirdiniz.
-Resmi devlet kurumlarının adlarının önünde bulunan T.C.yi kaldırmaya çalıştınız.
-Laik Cumhuriyetin bire köşe taşları olan ve bayram ilan edilen günlerin halk tarafından kutlanmasını yasakladınız.
-Getirdiğiniz içki yasaklamaların düzenleme diye halka anlatınız.
-Milli önderlerimize ayyaş, dediniz.
-İnsanların aile yapısına müdahale ederek, kürtajı yasaklamaya çalıştınız. “Vücudum bana aittir” Sloganı ile karşı duran kadınların bu haklı direnişi karşısında geri adım atmak zorunda kaldınız.
Laik cumhuriyet, sosyal hukuk devleti yanlısı olanlar yine de halka tehlikeyi anlatamadılar.
Büyük önderin Cumhuriyeti emanet gençlerin bir bölümü (TGB) hariç, diğerleri tehlikenin farkında değillerdi.
Ne zaman ki Taksim Gezi Parkının yerine AVM’leri yapmak girişiminde bulunarak oradaki 6 ağacı sökmeye başladınız, o an birden bire ip koptu, insanlar demokratik haklarını kullanarak nefes aldıkları parklarını korumak için Gezi’de toplanırken yine emniyet güçleriyle orantısız güç kullanarak olayları bastırmaya planladınız. Fakat planınız tutmadı. Gezi Parkı olayı bardağı taşıran son damla oldu. Uyuduğunu sandığımız sabredenlerin sabrı tükendi ve demokratik haklarını kullanmaya başladılar. Ülkenin çok yerinde Gezi’ye destek için halk hareketi gittikçe yayılıyor.
Tüm orantısız güce karşın, “birkaç çapulcu” dediğiniz halk, yılmadan günlerdir direnişini sürdürüyor.
O anda yanıldığımızı anladık. Yıllarca uyandıramadığımızı sandığımız halkın sabır gösterdiğini, tüm tehlikelerin farkında olduğunu, gençlerin laik Cumhuriyet sahip çıkmaya hazır olduğunu gördük.
Bu nedenle, uyumakla suçladığımız halkımızdan ve gençlerimizden özür diliyoruz.
Sayın Başbakan, yukarıda sıraladığım tehlikelere karşın bir türlü uyandıramadığımızı sandığımız halkı, baskıcı ve yanlış politikalarınızla harekete geçirip, demokratik haklarına, özgürlüklerine sahip çıkmalarını sağladığınız için size teşekkür etmek istiyorum.
TEŞEKKÜRLER! 04.06.2013
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder