Hani siz darbelere karşıydınız? - Tünay Süer

Darbe karşıtı olarak referandum ile 12 Eylül yasalarını değiştireceğiz diye yola çıktılar ama gelin görün ki bu gün Türkiye’de olanlar 12 Eylül faşizmini geçmektedir.

Hani siz darbelere karşıydınız? - Tünay Süer
"Türkiye genelinde 1 milyon kişi Gezi için eylem yaptı” “Gösteriler Gezi Parkı eyleminden çıktı. Yasal olmaktan çıktı.” "Gerekirse askeri güçler de görev yapabilir. Askeri çağırabiliriz .”
Bu sözler Başbakan Yardımcısı Bülent Arınc’a aittir.
Başbakandan aldığı cesaretle o da saptırmaya başladı.
Birincisi: masum bir protestonun sabaha karşı parka acımasız bir saldırı yapıldıktan sonra Türkiye geneline yayılmasını bir milyon olarak telaffuz ediyor ki bu yanlıştır, sadece İstanbul’da bir milyonu geçtiğini saklıyor. Halkın ayağa kalkması ile Türkiye’nin her köşesinde yapılan eylemlerle milyonları aştığını doğru söylemelidir.
İkincisi: Darbe karşıtı olarak referandum ile 12 Eylül yasalarını değiştireceğiz diye yola çıktılar ama gelin görün ki bu gün Türkiye’de olanlar 12 Eylül faşizmini geçmektedir.
Üçüncüsü: Madem ki askeri çağırırız diyebiliyorsunuz o zaman bunun adı ne olacaktır? Kendi kendinizi yıkıp sonra başka adla yeni bir devlet kurmayı mı amaçlıyorsunuz? Değiştiremeyeceğiniz Anayasayı ancak böyle değiştirebileceğinizi mi sanıyorsunuz?
Dördüncüsü: Madem ki askeri çağıracaksınız o zaman neden,  İsimsiz imzasız ihbar mektupları, dijital suç delilleri ile sahte CD lerle TSK’ İn komutanlarını mahkum ettiniz?
Onlar Atatürkçü oldukları için mi?
Askere nasıl güveneceksiniz? Ya sona size dönerse ne yapacaksınız?
Yok, bunu göze alamazsınız onun için blöf yapmayın.
Başbakan iyice rahatsızlandı sanırım zira gözlerimizin içine bakarak yalan konuşmaya devam ediyor. Önüne her gelene bağırıp çağırıyor, herkesi tehdit ediyor.
Bu nedir ya? Sanki başımıza alikıran baş kesen kesildi. Yakışıyor mu başbakanlık yapan bir devlet adamına?
Sizler her sıkıştığınızda dini siyasete alet ederek dinden, imandan bahsedersiniz.
 Balyoz davasında da camiyi bombalayacaklardı yalanını uydurduğunuz gibi.
                                                            ****
Dini siyasete alet etmek suç olduğu halde başbakan yine camilere sığınmaya başladı.
Camiye ayakkabı ile girdiler, camide bira içtiler. Başörtülü kardeşlerimizi dövdüler başlarını açtılar VB.
 Her ağzınızı açtığınızda Elhamdülillah Müslümanız dersiniz ama aslında pek itibar etmezsiniz. Gerçekten inansanız bu millete bu kadar zulüm yapmaz, Allahtan korkar yalanlar söylemezsiniz.
Atatürk ile terörist başının resmini yan yana asmışlar diyorsun ama o terörist başı ile devleti aynı masaya oturtuyorsun. Bu ne iştir?
Esat’a Eset dediniz, halkına zulmediyor bombalıyor dediniz Allah aşkına ondan ne farkınız kaldı ki?
Haaa! Bir fark var evet o yurdunu parçalamaya çalışan emperyalizmle savaşıyor sizler ise saltanatınızı kaybetmemek adına kendi halkınızla. Hem de orantısız şiddet ve güç ile.
Zehirli gazlar, kimyasal ne kattığınız belli olmayan tazyikli sularla, plastik mermilerle.
Karşınızda kimler var?
Gençler, anneleri ve küçük bebeler.
İnsanlar evlerinde rahat nefes alamaz oldular. Her tarafa ölümüne gaz bombaları yağdırıyorsunuz. Göz gözü görmez oluyor.
Polis aldığı emirle tek kişi görse gaza boğuyor, yetmez gibi silah atıyor. Ayıptır ya.
Bu gençlikten bu kadar mı korkuyorsunuz?
Siz öyle acımasız olmuşsunuz ki yaralılara, canının derdine düşmüş bir yerlere sığınmış insanları bile tekmeletiyor ve üzerine mermi sıktırıyorsunuz. Ethem Sarısülük rahmetli işte böyle canice sıkılan bir kurşunla can verdi
Dirisine kurşun, tabutuna su sıktırttınız.. Sizde sadece kazanma hırsı ve sadist duygular kalmış. Başbakan 2023 lerden bahseder hep. Şöyle olacak, böyle olacak.
Ya Allah aşkına, Allah’la tapunuz mu var ne kadar yaşayacaksınız biliyorsunuz.
Hele o elleri sopa, bıçaklı tekbir getirerek deli danalar gibi sokaklara salınan Tayyip’in askerleriyiz diye nara atan adamlar kimdi ya?
Aklıma ister istemez devrim şehidimiz Kubilay’a saldırıp başını kesen yobazlar geldi.
Vah Türkiye’m vah!
Demek ki sizin demokrasiden anladığınız bu. AKP demokrasisi böyle oluyormuş ha?
                                                               ****
Ankara Rixos Otel'de konuşan başbakan  “AB’de alınan kararı görüyorsunuz. Bunlar şaşırmış ya bunlarda vefa yok. Sizin bir kere böyle bir karar almaya hakkınız var mı ya.” Dedi.
Peki, sayın başbakan, sizin Suriye hakkında karar vermeye hakkınız var mı ?
 On bir senedir fazla rahatlıktan ruhunuza işlemiş diktatörlük. Herkesin karşınızda el pençe divan durmasını istiyorsunuz. Burası Suudi Arabistan değil Türkiye cumhuriyeti.
Siz padişah değil bizler de sizin kullarınız değiliz. Bunu anlamanız gerek artık.
Bu saldırıları biraz vicdana gelip durdurun zira bunun öbür dünyası da var. Bu gençleri anlamaya çalışın. Türkiye’yi daha karanlıklara taşımayın. Kozunuzu sandıkta paylaşın.
TC.Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget