İnanç, bilinç ve ıstırabın direnişi - Yaşar Nuri Öztürk

Direnişe, şu an itibariyle, on milyonu aşkın insan katılmıştır. Direnişin omurga mekânı olan Taksim’den yayınlanan görüntülere bakıyorum, direnişçi gençler yerlere çökmüş kitap okuyorlar.

İnanç, bilinç ve ıstırabın direnişi - Yaşar Nuri Öztürk
Günlerdir süren büyük halk direnişindeki ‘kitlelerin öfkesi’ni görüyorum ama ben bu yazıları öfkeyle yazmıyorum. Çünkü ben bu yazıları bir siyasetçi olarak yazmıyorum, bir ilim ve fikir adamı olarak yazıyorum. Aktif siyasetle işimi bitireli yaklaşık dört yıl oldu. Siyaseti bıraktım ama insanlığın ve ülkemin meseleleriyle ilgilenmeyi asla bırakmadım. Bu ve benzeri yazılarımı, işte bu haysiyeti taşıyan bir ilim ve fikir adamının vakar ve sorumluluğu ile yazıyorum. Herkesin ama herkesin yararlanmasını temenni ederek yazıyorum.

Yakın tarihin en anlamlı, en vakur ve en görkemli halk direnişini izliyoruz. Direnişe, şu an itibariyle, on milyonu aşkın insan katılmıştır. Direnişin omurga mekânı olan Taksim’den yayınlanan görüntülere bakıyorum, direnişçi gençler yerlere çökmüş kitap okuyorlar.

Hareket, Taksim Parkı’ veya ‘polisin şiddet kullanmasına tepki’ ile izah edilemeyecek bir anlam ve çaptadır. Belli ki halkın zihninde, ruhunda çok ama çok büyük bir birikim var, sitem var, öfke var. Direnişçi kitlelere bakın, başı türbanlı hanımlar dikkat çekecek kadar çoktur. İktidarın öncelikle ve ivedilikle bunu görmesi gerekirdi.

MODERN FÜTÜVVET TABLOLARI


Ben bu direnişteki bilinç ve samimiyete hayran oldum. Hem hayran oldum hem bu bilinci görerek içimde coşan ümitlerle âdeta kanatlandım. Kargaşa ve karmaşanın üniversiteleri allak bullak ettiği bir dönemde İstanbul gibi bir kentte, biri Hukuk Fakültesi olmak üzere iki fakülte okumuş bir insan olarak söylüyorum: Ben böyle anlamlı, böyle ruhlu, böyle ufuklu ve böyle imanlı bir direnişe ilk kez tanık oluyorum. Katılımcıların bir kısmı namaz kılıyor, öteki bazıları, namaz kılanların çevresinde duvar oluşturarak onları biber gazına karşı korumaya alıyor. Bu insanların siyasal yelpazedeki yerleri tamamen farklı ama bu direnişteki imanları bir ve aynı. Tasavvufta bu ruha, bu bilince fütüvvet denir. Fütüvvet; mert, yiğit, fedakâr gençlerin paylaşım ve dayanışma ahlakı demek.

Direniş, gösteriye katılmanın ötesinde bir ‘suçu’ olmayan bazı gençlerin ölümleriyle de

tarihselleşmiştir. Direniş sırasında sopa darbeleri altında ölen bir genç, Abdullah Cömert “Bu yolda öleceğiz” diyerek can vermiştir. Sıradan bir işçiydi bu genç. İnançlı bir cumhuriyetçi, samimi bir Atatürk çocuğuydu. Cebinde Atatürk resmi taşıyordu.

Uğruna can verdiği değerlere bakarak Abdullah Cömert’in ‘hükmen şehit’ olduğunu söyleyenler görmekteyim. Tarihin diyalektiği, bu tür söylemlere asla ilgisiz kalmaz.


İnternette milyonların okumakta olduğu şu satırlara, direnişi gerçekleştiren kitlelerin sesi olarak kulak verilmelidir kanısındayım:

“Bu direniş, bu halkın isyanı sadece Gezi Parkı için değil, şunlar içindir: 1. Kutlayamadığımız millî bayramlar için, 2. Hapisteki aydınlarımız, gazetecilerimiz için, 3. Yurdumuzu ‘açılım’ adı altında böldüğünüz için, 4. Laikliği yok ettiğiniz için, 5. Halk açlık sınırında yaşarken, sizlerin milyar dolarlarla dünyanın en zengin listelerinde olduğunuz için, 6. Atatürk’e dil uzattığınız için, 7. Size oy verenlere ‘Müslüman’, vermeyenlere ‘gâvur İzmir’li dediğiniz için, 8. Şehitlerimize ‘kelle’, terörist başına ‘sayın’ dediğiniz için, 9. Komşu Müslüman ülkeleri yok etmek için kâfirlerle el ele olduğunuz için, 10. Irak’ta binlerce Müslüman katledilirken sessiz kaldığınız için, 11. Birkaç torba makarna ve kömürle hayatları satın aldığınız için, 12. Gençlerimizi ‘dindar’ ve ‘kindar’ diye ayırdığınız için, 13. En önemlisi, artık sizin kulunuz olmak istemediğimiz içindir.”

Olup bitenler ve olmaya devam edenler, iktidar için bir siyasal bozgundur. İktidar sarhoşluğuna tutulduğu ortaklaşa ifade edilen hükûmet de şu ana kadar muhalefet yerine ‘muvafakat’ partisi gibi çalışan partiler de bu bozgunda paydaştır. Siyaseti ‘parti içi kavga sanatı’ haline getiren CHP de paydaştır, ‘vefalı stepne’ gibi köşede bekleyip her sıkışma noktasında iktidarın imdadına koşan MHP de paydaştır. Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ama modern fütüvvet tabloları sergileyen direniş kitlesi böyle düşünüyor…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget