Sabah saatlerde orada 20 civarında eylemci bulunurken, bakıyorsunuz sivilleriyle birlikte polis sayısı 100’ü geçiyor. Polis, battaniyelerini, yere serdikleri halı-kilimleri her sabah topluyor. İşte o an hava geriliyor. “Yetiş Aylin hanım” dediklerinde, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka, yetişiyor ve polis müdürleriyle konuşuyor, sonuçta onların “şimdilik” uzaklaşmasını sağlıyor.
Emniyet mensupları sıkça anons yapıyor, “Burası bir parktır. Eylem alanı değildir” dese de, 15 gündün değişen bir şey olmuyor. Gece, eyleme katılanların sayısı artıyor, bu kez Kızılay’a doğru yürüyüşe geçiyor. Polis, göstericilere gaz sıkıyor, gaz bombası atıyor, göstericiler de sonunda yine Kuğulu Parka dönüyor.
“İçki ihbarı” yapıldı, ayran çıktı
Çevik Kuvvet Polisi, Kuğulu Parkın etrafında bekliyor, “dağıtın” denilmesini bekliyor. Ancak, böyle bir emir verilemedi. Çünkü, Ankara’da sayıları çok az da olsa müthiş bir direniş var. Polis kurşunuyla öldürüldüğü öne sürülen 26 yaşındaki Ethem Sarısülük’ün hesabını Ankara Valisi, Emniyet Müdürü nasıl verecek? Gözleri kör edilenlerin sayısı her gün artıyor. Polisler, her olumsuzluğun kendilerinin üzerine yıkılacağı ve o yüzden eylemin bitmesini en çok kendilerinin istediklerini söylüyorlar.
Kuğulu parka oturan, kitap okuyan, şarkı söyleyen gençleri dağıtmak için polis değişik taktikler kullanıyor. Dün sabah bir öğrenciyi götürdüler. Götürme gerekçesi ise polise hakaret etmesi gösterildi.
İşte o karışıklıkta, polis öğrencilerin battaniyelerini, kilimlerini aldı. Bazılarının kimliklerine, telefonlarına el koydu. İlginç bir de olay yaşandı. Polis, göstericilerin içki içtikleri yolunda şikayet olduğunu söyledi. Gösterici çantasını açtı. İçinden su, diş fırçası ve ayran çıktı. Genç, ayranı polise ikram etmek için çok uğraştı. Polis de ayranı almamak için direndi…
Elinde Sarısülük’ün fotoğrafı
Battaniyeler toplandığında, göstericiler tepki gösteriyor, polis müdürü “Battaniyeler, şemsiyeler eylem malzemesi olduğu için toplanıyor” diyor. Göstericiler bağırıyor, ancak battaniyelerinin polis kamyonuna yüklenmesine daha önce olduğu gibi yine engel olamıyorlar.
Bir kadın, başında bayrak, elinde bayrak ve öldürülen Ethem Sarısülük’ün fotoğrafı var. Ağlıyor, bir şeyler söylemeye çalışıyor ama bağırmaktan, ağlamaktan tamamen sesi gittiği için ne söylediği anlaşılmıyor. Kadın, her gün göstericilerle beraber ve onlarla birlikte Kuğulu Parkta kalıyor.
“Yetiş Aylin abla”
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’yı günün hemen her saatinde Kuğulu Parkta göstericilerin yanında görebilirsiniz. Nazlıaka, göstericilerle polis arasında köprü oluyor. Dün sabah Nazlıaka’nın bulunmadığı saatte polisle gerilim yaşanırken, hemen telefon edildi ve Nazlıaka yetişti, polis yetkilisiyle konuştuktan sonra gençlerin Emniyet’e götürülmesini engelledi. Göstericilerin “Aylin Ablası”yla dün konuştuğumuzda şunları söyledi:
“Yaşları 18 ile 30 arasında değişen, bazıları üniversite öğrencisi, bazıları mezunu olan bu kişiler fişlenmeyi de göze alarak 2 haftadır direniş yapıyorlar. Kendilerine polis tarafından her gün psikolojik baskı uyguluyor. Yasal dayanakları olmaksızın eşyalarına el koyuyor, tehditkar ifadelerde bulunuyorlar.
‘Tayyip istifa’ denildikçe
Kuğulu Park, direnişin Ankara’daki simgesi durumunda. Hükümet, bu eylemden inanılmaz bir biçimde rahatsız. En çok gözaltılar, baskılar Ankara’da uygulanıyor. Yaralı sayısının haddi-hesabı yok. Gençlerin ‘Tayyip istifa’ sözleri AKP’de inanılmaz rahatsızlık yaratıyor.
Burada, polis orantısız güç kullanmasına rağmen, göstericiler onlara ellerini bile kaldırmıyor. Etrafa zarar vermiyor, kirletmiyor. Belediyenin adamları toplayacak çöp bulamıyorlar burada. CHP Milletvekili olarak bu onurlu direnişin yanında yer alıyoruz. Her vatandaş gibi oturuyorlar.”
Kuğulu parktan başlayan yürüyüş, gece çatışmalara dönüşüyor. Dün, 21 kişi daha gözaltına alındı….Şiddetin dozu ise giderek artıyor. Ölümler geliyor, gözü çıkanların, kafası yarılanların, hastanelik olanların sayısı da her gün katlanıyor…
Yorum Gönder