Ağaçla, Alkolle, Köprü İle Uğraştıralım, Milleti İçmeden Sarhoş Edelim…

AĞAÇLA, ALKOLLE, KÖPRÜ İLE UĞRAŞTIRALIM, MİLLETİ İÇMEDEN SARHOŞ EDELİM…

REYHANLI MI? ADANA'DA SARİN GAZI MI? KÜRDİSTAN MI? ANAAA.. HE LAAA ONLAR DA VARDI…

Terör örgütü PKK’nın başı Abdullah Öcalan ile yapılan müzakereleri, verilen ödünleri, adına Barış denilen süreçte Kandil dağındaki PKK yetkililerinin taleplerini, Güneydoğu Anadolu bölgesinin artık Kürdistan’a dönüşmesinin önünün açılmasını, başlarına bela olan Suriye politikasını, Suriyeli muhaliflerin Reyhanlı saldırısını, Adana’da Suriyeli El Nasra Cephesi militanlarının kaldığı evde ele geçirilen kimyasal
gaz olan Sarin gazını gizlemek gerekiyor.

O zaman ne yapacaksın?

Zaten gündemi belirleyemeyen muhalefeti iyice tuzağa düşürerek, gündemi sürekli elinde tutacak maddeler ortaya atıp, çatışma, tartışma, kavga etme ortamını canlı tutacaksın. Çünkü gerilimden, kavgan, gürültüden besleniyorsun…

Al asan alkol yasası… İki ayyaş’ın yaptığı yasa de… Millet çıldırsın, tartışsın…Muhalefet kıyameti koparsın… Sen de ellerini ovuşturarak, ohh be, Reyhanlı’da resmi 52, yabancı basına göre180 vatandaşımızın öldürüldüğü unutuldu de..

Al sana Yavuz Sultan Selim Köprüsü… Millet hemen Alevilerin katliamını hatırlayıp, köprünün adını tartışsın… Sen de ellerini ovuşturarak, Ohh be, Adana’da, bizim adamların evinde sarin gazı ele geçirildiğini kimse konuşmaz. Büyük bir açık vermişken, tam hapı yutacakken Yavuz Sultan Selim abimizi imdada yetiştirdik diyerek sevin…

Al sana Taksim Gezi Parkı’nda ağaç kesimi…. Millet doğa katlediliyor diye isyan etsin, muhalefet oraya koşsun… Ver gazı, vur copu, yap müdahaleyi… Medya varsa yoksa buna yoğunlaşsın…. Sen de ellerini ovuşturarak, çok şükür, Apo biraderimize verdiğimiz, tavizler, PKK’ya sunduğumuz imkânlar, Güneydoğu’da insanların artık Kürdistan yazılı tişörtlerle gezmesi, işin bitmesi bilinmeyecek diye sevin…

Tüm bunları, benim gibi yarı cahil, biraz da aptal birisi anlıyor da, muhalefet anlamıyor mu?

Bakın İngiliz Economist Dergisi Türkiye’deki durumu nasıl özetliyor: “Alkol tartışmaları, Erdoğan’ın sevilmeyen Suriye politikasını dikkatlerden kaçırıyor….”

Unutmadan anımsatayım, muhalefetin 29 Mayıs’tan beri sormadığı, üzerine gidemediği soruyu Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov bugün soruyor…. ”Türkiye’den, El Kaide terör örgütüyle irtibatlı El Nusra üyesi şüphelilerde ele geçirilen sarin gazı olayıyla ilgili açıklama bekliyoruz. Türk meslektaşlarımızdan sonuçlarla ilgili hızlı ve tam bir bilgi bekliyoruz. Durum çok ciddi. Sürekli kimyasal silahlarla ilgili konuşanlar ilginç oyunlar oynamaya devam ediyor..”

Muhalefetin bir türlü uyanamadığı konuyu Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandr Lukaşeviç, “Terörist ve radikal gruplar Suriye’ye dış askeri müdahale imkanı sağlamak için kimyasal silah oyunu oynayabilir. Maalesef, Türkiye’den gelen haberler bu tür endişelerin uygulamada olduğunu gösteriyor” sözleriyle dile getiriyor.

Yavuz Sultan Selim, Taksim Gezi Parkı, Alkol, İki ayyaş de, ortalık karışsın, muhalefet, medya, kamuoyu sadece bunlara yoğunlaşsın…

Reyhanlı mı? Adana’da Sarin gazı mı? Kürdistan mı? Anaaa.. He laaa onlar da vardı…

Valla kusura bakmayın ben Angara bebesiyim, hayretimi böyle dile getiriyorum…

Lütfen kimse bu yazıdan, direnişlerin, tepkilerin, protestoların, mücadelelerin dikkate alınmadığını sanmasın. Unutulmasın ki, baskıcı yönetimler, hiç umulmadık konulara verilen tepkilerin büyümesiyle yıkılmıştır. Ben sadece perde arkasını biraz daha açmak istedim. Hepsi o kadar..

Gürbüz Evren / Siyaset Bilimci