Yaklaşık 1 yıl önce malum medya, “Balyozcudan şok ses kaydı”
haberleriyle ortalığı salladı. Bu sefer dinlenen yer Hasdal askeri
cezaeviydi, tutuklu üç generale ait olduğu öne sürülen ses kayıtları
peşpeşe internet sitelerine düştü.
Bilinen sivil toplum örgütleri, adı geçen askerlerle ilgili olarak hemen suç duyurusunda bulunurken, Hasdal’da da “böcek alarmı”
verilip, soruşturma başlatıldı. Hasdal’ın dinlenip, dinlenmediği,
tutukluların aileleriyle yaptığı telefon görüşmelerinin sızdırılıp,
sızdırılmadığı araştırıldı.
Neticede, “ortam dinlemesi olabilir”
denildi, soruşturmadan bir sonuç çıkmadı. O ses kayıtları ve
konuşmaların gerçekten adı geçen askerlere ait olup olmadığı ise faili
meçhul kaldı.
Askerler, “O ses ve konuşmalar bize ait değil” açıklaması yaptıysa da dinleyen, duyan olmadı.
Faili
meçhul ses kayıtlarında adı geçenlerden biri, Balyoz davasında 18 yıl
hapis cezasına çarptırılan emekli Tuğamiral Cem Aziz Çakmak’tı. Çakmak’a
ait olduğu öne sürülen, “Kendilerine en güvendikleri anda çoluk, çocuk demeden rövanş alacağız” şeklindeki sözler televizyonlarda müthiş efektlerle günlerce yayınlandı.
İddialara göre, Çakmak şunları da söylüyordu:
“Bizde
şöyle bir sıkıntı var. 80’den sonra çok değişik bir subay tipi
yetiştirdik biz. Menfaatlerine düşkün, yurtdışı ve görevlere efendim
paşa olmaya, memleket meselelerinden uzaklaşmaya, öğrenmemeye bak,
öğrenmek yerine ne bileyim, eşine komutanın eşine reçel yapıp
götürtmeye. O tip insan yetiştirdik. Çok ciddi söylüyorum bunu da ve
onlar seçildi. Bugünkü sıkıntının sebebi odur. Bizde Deniz Kuvvetlerinde
biraz daha farklı, ama Karacılarda tamamen böyle. Tamamen böyle, yani
yürekli adam sayısı çok az.”
İşte bu sözler üzerine Genelkurmay Askeri Savcılığı’nın geçtiğimiz aylarda Çakmak hakkında, “Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na hakaret ettiği” iddiasıyla dava açtığı ortaya çıktı. Savcı, cezaevindeki Çakmak’ın ifadesini de aldı. Çakmak şunları söyledi:
“O
ses kaydı benim değil. Ama önemli değil. Söylediğim iddia edilen o
sözlerden önce, bu ses kaydını kimlerin hazırladığını soruşturmanız, 1
ay boyunca televizyonlarda eşimin, ailemin maruz kaldığı saldırıların,
onlara yaşatılan mağduriyetin hesabını sormanız gerekmiyor muydu?”
Dava konusu yapılan dinlemeler yasadışı; bu kesin... Ses kayıtları adı geçen askerlere mi ait, montajlı mı; bu ise meçhul.
Dinlemeleri araştırmak üzere TBMM’de “Böcek Komisyonu” kurulurken, açılan böyle bir davayla Genelkurmay Başkanlığı, yasadışı dinlemelere itibar kazandırmış olmuyor mu?
Silivri, Hasdal, Hadımköy, Maltepe, Sincan, Mamak ve Şirinyer’e kucak dolusu sevgiler
Müyesser YILDIZ
1 Nisan 2013
Yorum Gönder