Çözüm dendiği zaman neden söz edildiğini herkes hemen anlıyor.
Çözmek
zorunda olduğumuz en önemli sorunun terör olduğunu ve bu işi bitirmek
için her çareye başvurmak zorunda olduğumuzu artık “âkil” olmayan
insanlar bile biliyor.
Süreçte dün iki önemli aşama yaşandı.
1. Dördüncü BDP heyeti İmralı’ya geçerek Öcalan’la konuştu ve yeni talimatları aldılar.
2. Başbakan’ın çözüme büyük katkı sağlayacağına inandığı “Âkil İnsanlar” grubu açıklandı.
Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç yetkin ve saygın insanlardan seçilen 63 kişinin
ortak paydalarının demokrasi özgürlükler ve Türkiye’nin terörden
kurtarılması amacı olduğunu söyledi.
Buna inanmamızı kolaylaştıracak bir çabayı keşke esirgememiş olsalardı.
Çünkü liste, her hâliyle “tek adam” tarafından belirlendiğini gösteriyor.
Halk destek veriyor
Şimdi
dua edelim ki seçilen insanların akıl kalitesi, heyetlerin tarafsız
olmamasından doğacak zararları asgariye indirecek yaratıcılığı
gösterebilsin.
Gönül, sürecin iyi işletilerek hedefe ulaşmasını istiyor.
Akıl, iyi yönetilirse sürecin hedefe ulaşacağını, çünkü ülkedeki şartların buna elverişli olduğunu gösteriyor.
Halkın
nabzını ölçen ANAR (Ankara Sosyal Araştırmalar Merkezi) çözüm sürecine
yönelik halk desteğinin üç ayda iki kat arttığını belirlemiş.
Kuruluşun Genel Müdürü İbrahim Uslu, sürece destek vermeyenlerin yüzde 34 ama destekleyenlerin yüzde 57,7 olduğunu açıkladı.
Araştırma,
sürecin CHP ve MHP’de bile dikkate değer destek bulduğunu gösterdi.
Bulgulara göre her üç CHP ve MHP’liden biri süreci destekliyor.
Muhalefet boşluğu
Halkın nabzı, teröre çözüm arayışında iktidarı daha inisiyatif sahibi bir role özendirir mi?
Bunu temenni ederiz.
Çünkü
iktidar işin başından beri kararlı görünmekte başarılı olmuş ama
çözümün bütün vebalini tek başına omuzlamaya mesafeli durmuştur.
İktidar muhalefet partilerini “öneri getirin”diye aylarca sıkıştırmadı mı?
Muhalefet
partilerinin yarattığı siyasi boşluğu, iktidarın bu âkil adamlarla
doldurduğundan şüphe edenleri çok da hafife almamak gerekiyor.
Muhtemel bir başarısızlığın günahını omuzuna yıkacak bir kabahatli yaratmak bazen akıllı bir tedbir olabilir.
Ama normal zamanlarda ve vasat zekâlar ortamında..
Başarının her zaman sahibi vardır.
Marifet kabahati taşıyacak kişi ve kurulları hazırlamak...
Böyle bir şey olmasın. Bu iş akıl kadar dürüstlük de istiyor!
Yorum Gönder