Köpükten kapris de diyebilirsiniz. Kağıttan serzeniş. Sahte şişinme.
54 yıl geçti.
Kapıda bekletiyor.
Küstah Avrupa
Sahte şişinme peşinde olmayan bir lider; bugün yapıldığı gibi uçağına
Türkiye’den gazetelerin yayın müdürlerini doldurup Avrupa
Başkentleri’ne giderek; “Yeter artık oyalamayın. Avrupa’nın yaptığı saygısızlık”
diye demeçler vermez, bu demeçleri Avrupalıdan çok kendi halkının
okuması için özel gayret göstermezdi. Sahte olmayan dikleniş şu onurlu
adımı atardı:
Kapı önünde durmaz.
Ülke bekliyor olmazdı.
Türkiye’deki vatandaşı narkozlayan propaganda yapılıyor: Avrupa Birliği’ne kafa tutan büyük bir lidere sahibiz.
Yatalım kalkalım.
Durumumuza sevinelim.
Xxx
Her dediklerini yaptı.
Atatürkçülük deli gömleğidir.
Bu deli gömleğini Türkiye’nin sırtından çıkart dediler. Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Ariel Oostlander,
2003 yılında hazırladığı raporun ilk taslağında; Kemalist ideolojinin
Türkiye’nin AB üyeliği hedefi önünde engel oluşturduğunu yazdı.
2004 yılında CESS toplandı.
CESS Hollanda Sivil Toplum örgütüydü ve toplantıya Hollanda eski savunma bakanı Van Eekelen başkanlık etmekteydi.
Yapılacaklar sıralandı.
Yeni Anayasa yapın.
Türk kelimesini çıkartın.
PKK ile görüşme başlatın.
Asker ağırlığını sıfırlayın.
Değişilmez maddeleri değiştirin.
Laikliği gevşetin.
Tam bağımsızlığı çizin.
Bölünmez bütünlüğü unutun.
Avrupa söylüyor.
Tayyip Erdoğan yapıyordu.
Xxx
Avrupalı liderlerle ile Tayyip Erdoğan arasında neredeyse “yanaktan makas almacasına”
ileri derecede arkadaşlık, kardeşlik, aile dostluğu çemberi oluşuyordu.
Başbakan Tayyip Erdoğan ile İngiliz Başbakanı Tony Blair, bir araya
geldi diye yazılmıyor; “Tony ile Tayyip buluştu” diye manşetler atılıyor: Türk Başbakanı, gazetecilere yazıp halka duyursunlar istediği için “Tony bana dedi ki… Ben Tony’e dedim ki…” diye açıklamalar yapmaktaydı.
İtalyan Başbakan Silvio Berlusconi, Başbakan oğlunun düğününde nikah şahidi olmaya geliyordu.
Avrupa’dan sorumlu bakanlık kuruldu. Bakan Egemen Bağış, 4 yıl
boyunca AB ülkelerine 112 seyahat yaptı, sadece Bürüksel’e 33 kez gitti.
AB’ne ha girdik…
Ha girecektik
Esen hava buydu!
Bu hava sahte şişinme lideri doğurdu. Yeter artık oyalamayın diye
bağırıyor. Yaptığınız saygısızlık diye demeç veriyor. Türkiye’nin 54 yıl
değil kendinin 6 yıldır bekletilmesine kızıyor.
Köpükten kapris.
Kağıttan serzeniş.
Sahte şişinme.
Kapı önünde durmazsan!
Bekliyor olmazsın!
10 gün önce Putin’e söyledim; “Bizi de Şanghay İşbirliği Örgütüne alın…” dedim… 10 gün sonra “Şanghay Beşlisi ile AB birbirine alternatif değil ki…” demek zorunda kalmazsın.
(uyan borusu)
Ağaoğlu ile Barlas
Tarkan söyletiyor!
Ekonominin iyiye gidip gitmediğine bir yeni gösterge daha eklendi. Gazete yazarı Mehmet Barlas, TV’de yaptığı “makam farkı”
programında bir şarkıdan öbürüne geçerken arada ekonomik gidişe ışık
tutacak haberler de veriyor. Otogtepe diye İstanbul’un seçkin boğaz
semtinde büyük inşaatçı Ali Ağaoğlu’nun villasında bir meşk toplantısı düzenlenmişler. Şarkıcı Tarkan’ı da çağırıp “alaturka” şarkı söyletmişler. Tarkan da; “Sensiz karanlıktır her günüm Leyla…”
şarkısını alaturka olarak söylemiş. Gazeteci Barlas ile İşadamı Ağaoğlu
“Tarkanlı Meşkten” çok mutlu olmuşlar. Barlas’ın bu haberi konut
sektöründe canlılığın “Tarkan’a alaturka söyletecek kadar neşeli olduğunu” haber veriyor. İster inan. İster inanma!
Yorum Gönder