Her şey aklıma gelirdi de bir Amerikan elçisine teşekkür edeceğim gelmezdi.
Ama ülkemiz öyle bir noktaya çekildi ki şimdi benim gibiler; ABD'den bile yardım ister duruma düştük.
Fotoğraf ortada: Türkiye "özel yetkili savcılar, hakimler" kullanılarak demokratik olmaktan çıkartılmış... Genelkurmay Başkanı; "terör örgütü lideri" gibi gösterilip tutuklanmış. 1997 yılındaki siyasi gelişmeleri; darbe gibi gösterip insanları içeri tıkmışlar. Gazeteciler korkudan yazamıyor; yazanlara bir yerden yapıştırıyorlar cezayı. Öğrenciler; iktidarı protesto etse; hemen terör örgütü üyesi veya sempatizanı yapılıp tutuklanıyorlar. Spor kulüpleri bile özel yetkili mahkemeler eliyle yönlendirilmek isteniyor.
Bizim üniversiteler susuyor. Bizim YÖK susuyor. Bizim işadamları susuyor. Sendikalar; sivil toplum kuruluşları susuyor. Basın susmayı bırakmış; iktidara alkış tutuyor.
HAKLI DEĞİL Mİ?
Ama ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone konuşuyor ve diyor ki: "Başbakan, Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı da adli sisteminizde doğru gözükmeyen hususlara değindiler. Çok uzun süredir hapiste olan milletvekilleri var. Suçları bile belli değil. Kısa süre öncesine dek kendilerine ülkeyi koruma görevi verilen askeri liderler de aynı şekilde hapiste. Eski YÖK Başkanı da dahil, profesörler de tam anlaşılamayan suçlamalarla demir parmaklık arkasında. 16 yıl önceki çalışmalarla ilgili belirsiz suçlamalar. Barışçıl gösteri yapan öğrenciler de demir parmaklık arkasında. Hukuki sistemin sonucu bu şekilde olursa, kafalar karışırsa, bu insanlar terörist olarak yorumlanıp kafalar karışırsa Avrupa ve ABD mahkemelerinin buna karşılık vermesi zor olur."
Sayın Ricciardone, sözlerini şöyle bitiriyor: "İnsanlar düşünce suçlarından dolayı hapse girmesin. Başarılı olmak zorundasınız. Biz de size elimizden geleni yapacağız."
Görüyorsunuz ki ABD Büyükelçisi; adını vermese bile; Ergenekon, 28 Şubat ve Balyoz gibi davaları eleştirerek Türkiye'ye yön veriyor.
AKP'den sadece Hüseyin Çelik buna tepki gösteriyor. Başbakan Erdoğan'dan çıt; liberalizm mikrobuna yakalanmışlardan tık yok.
Sağ olasın büyük patron Ricciardona.
SAVCILAR HAREKETE GEÇİN
Nerede şu yargılamaları kim eleştirse hakkında dava açan savcılar? Örneğin Silivri'de Balyoz davasına bakan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi savcısı, nerede? İstanbul Barosu yönetim kurulu üyeleri hakkında soruşturma başlatıyor ise Sayın Ricciardone için de aynısını yapmalı. İstanbul Barosu yöneticileri; ABD elçisi Ricciordone ne dediyse onun benzerini söyledi. Yargılamada hukuk usulune uyulmuyor; avukatlara hakları olan saygı gösterilmiyor. Bunu söyledikleri için "Yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüs"le suçlanıyorlar ve 4 yıla kadar hapisleri isteniyor.
Haydi bakalım, çok bağımsız yargı; aynı cezayı Ricciordone için de iste bakalım.haberguncel.blogspot.com
Bir başka rezalet daha var: İstanbul Barosu'nu susturmak için uğraşan sadece ilgili mahkeme değilmiş. Haberlere göre Konya Barosu da İstanbul Barosu'nun cezalandırmak için savcılığa başvurmuş.
Hey Konya'daki Mevlana torunları! Hadi aynı işi yapan ABD Elçisi'ni de şikâyet edin; göreyim sizi...
OKURLARIMDAN RİCA: Gelen telefonlardan anlıyorum ki, yazılarımı; binlerce okurum İnternet'ten okuyor. Bu yazıların sürmesi için bana bu köşeyi veren Güneş Gazetesi'nin çok daha güçlü olması gerekiyor. O yüzden lütfen her gün 40 kuruş verip bir Güneş alın. Gün dayanışma günüdür.
Yorum Gönder