Eğer; Sayın Başbakan Osmanlı Devleti'nin niçin yıkıldığını doğru tahlil edebilirse; bugünkü durumumuzu daha iyi görecektir
Önce bazı tarihsel gerçekleri görelim:
-Avrupa havzası; İstanbul'un fethinden (1-4-5-3) sonra Türkleri, kendileri için bir felaket olarak görmüşler; çocuklarına bunu öğretmişlerdir. Avrupa kültürü; bir ayağı ile Türk karşıtlığı üstünde yükselmiştir. 13 sayısının (1-4-5-3) uğursuz kabul edilmesinden tutun da 'Anacağım Türkler geliyor!' a kadar pek çok sembol ve sloganda bu görülür.
-Bilimi temel alarak yükselen Batı; Osmanlı İmparatorluğu'nu parçalamak için, onu 'Hasta Adam' ilan etmiştir. Osmanlı Devleti içindeki etnik grupları (Arnavut, Rum, Arap, sırp, Hırvat vb...) ayrıştırmak için elinden geleni yapmıştır. Kışkırtılan bu halkların isyanlarını desteklemiş; soruna da 'Şark Meselesi/Doğu Sorunu' adını vermiştir.
İşte kendi eserleri olan bu sorunu barışçı yollardan çözmek adına Batı emperyalist devletleri, Osmanlı Devleti'ni geri dönülmez bir sürece itmiştir.
GİRİT'İ İNCELEYİN YETER
Batılı sömürgeciler; Osmanlı'ya karşı devletin içindeki 'farklı yapılar'ı 'ayrı yapılar' haline getirecek bir kültür emperyalizmi uyguladı.
Önce Rumlar; Rum papazların yürüttüğü milliyetçi çalışmalar sonunda ayaklandılar. Bunlar önce özerkli istediler; sonra da ayrı devlet oldular.
Osmanlılar; yönetimleri altında olan etnik yapılara 'muhtariyet' yani 'özerklik' verdiklerinde onların rahat duracaklarını sandılar.
Batılılar da Osmanlı Devlet adamlarına bunu telkin ettiler.
Ama 19. Yüzyıl sonlarında daha açıkça görmekteyiz ki; her muhtariyet (özerklik) sonunda ayrı devlet yarattı.
Bunun çok daha özel bir örneği var: Girit...
Osmanlı Devleti'nin yönetiminde bulunan Girit Adası'nda yoğun bir Türk nüfusu vardı. Yunanistan'da Rum devleti kurulurken Girit'teki Rumlar da ayaklandılar. Bunlar; Türk köylerine saldırıp onları katlettiler. Devlet; adaya asker yollayıp birkaç kez ayaklanmaları bastırdı. Ama sonunda Girit'e muhtariyet yani özerklik verdiler.
Özerk olan Girit; sonunda Yunanistan'la birleşti ve ada bir Yunan toprağı haline geldi.
Hem de nasıl?
Bu ada yüzünden Osmanlı Devleti Yunanistan'a savaş açtı. Türk ordusu; 1897'de Rum ordusunu yendi ve Atina'ya doğru yürümeye başladı.
Ama hemen Avrupa devletleri ve Rusya devreye girdiler. Sorunun barış yoluyla çözülmesini önerdiler. Padişah 2. Abdülhamid bunu kabul etti.
Ve görüşmeler sonunda; Sultan Abdülhamid; Girit'in Yunanistan'a bağlanmasına yol açan şartları kabul etti.
Bu olayın bir benzeri tarihte olmasa gerektir. Savaş kazandığı halde toprak kaybeden Osmanlı padişahı olarak 2. Abdülhamid tarihe geçmiştir.
SIRA KÜRTLERDE
Batı emperyalizmi; aynı taktikle Türkiye Cumhuriyeti'ni ayrıştırma çalışmalarını yürütüyor. Bu amaçla da Kürt kökenli ayrılıkçıları kullanıyorlar. PKK adıyla örgütlenen terör örgütü; tıpkı Girit'teki Rum terör örgütü gibi insanları katlederek, askere-polise saldırarak devleti 'barış masası' dediği 'teslim masası'na oturtmaya çabalıyor.
Bu süreçte; artık Yunanistan'da; Sırbistan'da, Bulgaristan'da, Girit'te yaptıkları özerklik şartını devreye soktular. Şimdi Türk milletine işte bu özerkliği kabul ettirmeye uğraşıyorlar. Anayasa değişikliğinin temelinde de özerkliği meşru hale getirme gayreti var.
Buna direnenleri de 'ulusalcı!' diye karalıyorlar.
Acaba AKP'ye oy veren yurtsever vatandaşlarımız bu oyunu görebiliyorlar mı?
Yorum Gönder