Türkiye gibi yazın ve sanat alanında giderek kuraklaştırılan bir ülkede, dile kolay bir ekin dergisini 300. sayıya vardırmak.
Çağdaş Türk Dili dergisinin bu başarısındaki gizin ardında, dil devrimini yüreğinde duyumsamak ve 12 Eylül paşalarının üzerinden tankla geçtiği Türk Dil Kurumu geleneğini Atatürk’ün kalıtına uygun yaşatma sorumluluğu yatıyor.
Derginin seçkin ve çalışkan Yayın Yönetmeni Günay Güner de aynı kanıda:“Çağdaş Türk Dili’nde Mustafa Kemal Atatürk’ün Dil Devrimi doğrultusunda Türkçenin özleşmesi, yabancı kökenli sözcüklerden arındırılması, korunup geliştirilmesi, yeni sözcükler türetilmesi; dil, dilbilim, dil öğretimi, dil sorunları, yazın ve öğretimi konularında yazılar yayımlanıyor. Ayrıca öykü, şiir, deneme gibi yazın türlerine yer veriliyor.
Günümüzün dergilerinin de Genç Kalemler, Serveti Fünun, Ülkü, Kadro, Papirüs, Türkiye Yazıları, Varlık gibi dergilerin kalıcı yansımalar yaratan gücüne yeniden ulaşmaları gerekiyor. Kitapların sansürlendiği, yasaklandığı, yontuların parçalandığı, Mustafa Kemal Atatürk’ün yontularını sökme girişimlerinde bulunulduğu, ‘muhafazakâr estetik’ diye eleştiri karşıtı savların ortaya atıldığı içinde olduğumuz dönemde dergiler birer özgür düşünce vahası olmak zorunda. Çağdaş Türk Dili de işte bu işlevi, yürütmek ve aydılanma bilinci gelecek kuşaklara taşıma kararlılığındadır.”
Bir önemli not düşelim: Çağdaş Türk Dili dergisi, genç yazarların şiirlerine, öykülerine, yazılarına, karikatür ve fotoğraflarına her zaman açık. (Çağdaş Türk Dili dergisi: Konur Sok. No.34/4 06640 Kızılay-Ankara, Telefon: (312) 425 83 60 - 417 33 27 | Belgeç : (312) 417 33 28)
Geleceğin Köyleri
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, ilçeye bağlı 9 köyde imza kampanyası başlattı. Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak. Büyükşehir Yasası’yla birlikte kapanacak 16 bin köy için bir bildirge hazırladı, adını “Geleceğin Köyleri” koydu:“Köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen Büyükşehir Yasası vurdu. Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün tüzelkişiliği tek bir cümleyle kapatıldı. Yeryüzünün ilk köyünün kurulduğu bir coğrafyada binlerce köyün üzerini tek bir cümleyle çizmek mümkün mü? Değil elbette.
Köy, köktür ve tohumdur. Köy, hem geçmişimiz hem geleceğimizdir. Tüketen insanın savaşların içine sürüklendiği bir çağda, köyler sakince üreten, geçmişle geleceğin harmanlandığı yerler olmalıdır. Şehirde veya köyde, nerede yaşarsak yaşayalım sağlıklı bir doğal çevre ve kırsal alana ihtiyacımız var. Köy olmazsa şehirde ne yiyebiliriz? Fabrikasyon sebze ve meyveleri mi, yoksa büyük şirketlerin GDO’lu ürünlerini mi? Biz, geleceğin köyleri, köy olma hakkımızı anayasal düzeyde savunmak için bir araya geldik. Daha da önemlisi, yasaların hiç düşünmediği bir görevi sürdürmek, geçmişle gelecek arasında köprü kurmak için bir araya geldik. Bereketli ve sağlıklı bir toplum için geleceğin köylerini yeşertmeye niyet ettik.”
Büyükşehir ağalarına, beylerine, efendilerine hayır!
Geleceğin Köyleri Hareketi’ne destek olmak isteyenler, bilgisunarda “ozelkalem@seferihisar.bel.tr” adresi ile bağlantıya geçebilirler.
Merak
Çok merak ediyoruz, medyadaki ve Meclis’teki bildik koro, “Siz Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar ırkçısınız, milliyetçi ve tekçisiniz. Sonradan bu ülkeyi kendisine vatan edenler, Kafkaslar’dan, Boşnaklar’dan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz. Haddinizi bileceksiniz. Oradan gelip, hele dağdan gelip bağcıyı kovma hakkına sahip değilsiniz” diyen BDP’li Sırrı Sakık’ı “faşist ve ırkçı” ilan edecek mi, etmeyecek mi?
Etmeyecek. Çünkü, epeydir Türkiye’deki yalnızca belli bir kimlik “ilerici ve demokrat”, diğerleri “ırkçı” ve “faşist”ten sayılıyor!
Stratejik Derinlik
Afrika ülkeleri ile stratejik derinlik kazanan dış ilişkilerimiz şöyle bir çizgi izliyor:Önce ilgili Afrika ülkesine cemaat okul açıyor. O okul, o ülkede resmiyet kazanıyor. Ardından Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) gidiyor. Diğer aşamada Türk Hava Yolları uçak seferi başlatıyor. Son adım olarak da Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği açılıyor.
Protokol Sorusu
CHP’li Özgür Özel, Başbakan’ın gezilerine katılan Erdoğan ailesinden Bilal Erdoğan ve Sümeyye Erdoğan’ın durumunu sordu:“Bilal Erdoğan ve Sümeyye Erdoğan söz konusu bu dış gezilere Başbakanlık özel uçağı ile gidiyorlar ise alan vergilerini kendileri mi ödemektedirler? Kendileri ödemiyorlar ise, bu vergiler hangi bütçeden karşılanmaktadır? Bilal Erdoğan ve Sümeyye Erdoğan’ın dış gezilere tarifeli uçakla gitmeleri halinde bilet paraları hangi bütçeden karşılanmaktadır? Hem Bilal Erdoğan’ın hem de Sümeyye Erdoğan’ın resmi protokoldeki yerleri nedir? Resmi protokolde kimden önce veya kimden sonra gelmektedirler?”
Yorum Gönder