Istırabın, yalnızlık ve kimsesizliğin her yanıma çöktüğü, dinci
kara yobazlarla dinsiz kızıl yobazların hayatımı kasvetle doldurduğu günlerde
yüreğim Ali ile nefeslenmiş ve “Ali Düştü Gönlüme” demişim. O günlerde yazdığım
Hürriyet’teki köşemde yayınlanmış Ali Düştü Gönlüme.
‘Çocuk ve Melek’ de
o günlerde yayınlanmış İkbal’in hasretine cevap olan rubai de...
Önce,
Ali nasıl düşmüş gönlüme onu görelim:
“Ali candır, Ali canan
Ali
delil, Ali bürhan
Ail nurdur, Ali iman
Tüm canlar Ali’ye
kurban!
Ali, arş sırrına mahrem
Ali hikmet, Ali kerem
Ali, Resul
ile hemdem
Ali nurdur, Ali iman
Tüm canlar Ali’ye kurban!
Ali,
mazlum Zülfikarı
Ali, adalet hisarı
Ali, İslam’ın vakarı
Ail nurdur,
Ali iman
Tüm canlar Ali’ye kurban!
Resul, Hakk’ın Mustafa’sı
Ali,
Resul Murtaza’sı
Ali’de Hakk’ın rızası
Ali nurdur, Ali iman
Tüm canlar
Ali’ye kurban!
Ali, veliliğin şahı
Ali, öksüzler penahı
Ali, gönül
padişahı
Ali nurdur, Ali iman
Tüm canlar Ali’ye kurban!
Ali,
şehitler sultanı
Ali, Hüseyin’in canı
Ali’dir Kerbela kanı
Ali nurdur,
Ali iman
Tüm canlar Ali’ye kurban!
Ali, babam; Ali, dedem
Ali’siz
dünyayı nidem
Ali, sınedeki didem
Ali nurdur, Ali iman
Tüm canlar
Ali’ye kurban!”
ÇOCUK VE MELEK
“Sorma bana
meleklerin rengini, kokusunu
Git de yaşa baba olma duygusunu
Yazdır
kendini adam diye Tanrı katında
Canından aziz biri olsun
hayatında
Yavru eli değsin yüzüne-gözüne
Hele bir de inebilirsen
özüne
Tarifsiz bir sevinçle ağlarsın
Ve o zaman melek neymiş
anlarsın.”
VE MUHAMMED İKBAL’İN HASRETİNE CEVAP OLAN
RUBAİ
“Yıllar geçer de yepyeni bir devran görünür,
İklîm-i
Hüda’dan toprağa ferman görünür,
Bâkidir aşkın kadehinde o iksir-i Hû,
Bir
lahzada, ‘Nuri’ diye bir kalb-i sûzan görünür!
Yorum Gönder