Şefaf ihale altından sahtekarlık çıktı! - Necati Doğru

Bir “sütten çıkmış ak kaşık” gösterisiydi.  “Biz çok dürüstüz” diyorlardı. Devletin malını ucuza yedirmeyiz. Halkın birikimini hortumlatmayız.
Kimseyi kollamayız.
Devletin bir fabrikası mı satılacak, zengin maden yatağı mı devredilecek, elektrik dağıtım bölgesi mi özelleşecek!
Canlı yayın yapılıyordu.
TV’de bakanlar bir yanda, onların karşısında özel şirketlerin patronları, ceo dedikleri holding baş adamları oturuyorlar.
Artırma başlıyordu.
300 milyon dolar.
500 milyon dolar.

1 milyar dolar.

Xxx

Bakanlar yüzlerinde “devlet malını en yüksek fiyata sattıklarını halka TV’den canlı yayın göstermenin” muzaffer ve mutlu ifadesi ile fiyaka yapıyorlardı. Özel şirketlerin ceoları da TV’de “çok dürüst, temiz, şikesiz bir ihaleye yapıldığı” izlenimini vermek için mola alıyorlar.
Telefonlara sarılıyorlar.
Patronlarıyla konuşuyorlar.
Artırma yeniden başlıyor.
1 milyar dolara…
2 milyar dolara…
3 milyar dolara….
Bölgelerin elektrik dağıtım hakkı, devletten özel sektöre geçiyordu.

Xxx

Türkiye’nin tümünü kucaklayan 9 elektrik dağıtım bölgesi, 19 şirkete 16 milyar dolara (küsürü de var) devredilmiş, başkanlığını Başbakan’ın yaptığı “Özelleştirme Yüksek Kurulu” da olur imzasını atmıştı. Bu 16 milyar doların sadece 5 milyar doları devlete yatırıldı ve 19 şirket içinde sadece 7’si yaptığı anlaşmaya uydu.
Diğerleri vazgeçtiler.
Teminatlarını yaktılar.
Oysa bu anlaşmalarla; elektrik dağıtım hatlarını yenileyecekler, trafoları güçlendirecekler, dudak büküp küçümseyerek “hantal devlet” dedikleri devletin beceremediği “kaçak ve kayıpları” azaltacaklardı.
Türkiye kazanacaktı.
Onlar da kar edecekti.
Hiç birini yapmadılar.

Xxx

3 yıl geçti.
Geldik bugüne…
Ekonomik politikasını “dışardan yüksek faizle borç para bulmak ve içerden de devletin malını, mülkünü, imtiyaz hakkını Arap şeyhleriyle ortaklı özele devredip para toplamak” üzerine kurmuş Tayyip Erdoğan’ın 10 yıllık iktidarı, “TV’de şeffaf canlı yayın ihale gösterisiyle” sunduğu fakat alanların sözünde durmayıp vazgeçtiği elektrik dağıtım bölgelerini yeniden ihaleye çıkardı.
Sahtekarlık şuç üstü yakalandı.
Yine aynı şirketlere veriyor.
Hem de yarı  fiyatına razı oluyor.
Ayrıca şirketlere kilovat saat başına verdiği dağıtım kar payını yüzde 50 yükseltiyor, “kayıp-kaçak hedeflerini de artırıp”  şirketlerin halkı soymasına alt hukuki yapı da hazırlıyor.

Xxx

Örnek vereyim.
İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Bölgesi’ni 1 milyar 813 milyon dolara ve Toroslar EDAŞ ihalesini 2 milyar 75 milyon dolara alan şirket, bu iki yükümlülüğünü de yerine getirmedi. Aynı şirkete Antalya bölgesi dağıtım imtiyazını, yarı fiyatın daha altında bir bedelle sundular.
 Demek ki düzmeceydi.
TV’den canlı yayın “şeffaf olarak ve 1 milyar dolar-2 milyar dolar-3 milyar dolara varan artırmaların yüzde sekseni daha başından kurmaca dolu” sahtekarlıklardı.
İğrenç bir yalancılık.
Halkı ve devleti soydurma!


(Uyan Borusu)

Bakan’ın oğlunun lüks otel parası!

Önce tarihten bir yaprak: ABD Başkanı Kennedy’nin bakanı Douglas Dillon’un Chicago’da lüks otelde konaklama ücreti olan 6 bin doları, bir arkadaşı ödemişti. Olayı gazeteciler haber yaptı. Dilon istifa etti. Bizim Gümrük ve Tekel Bakanı Hayati Yazıcı’nın oğlunun lüks Swiss Otel’de aylık 5 bin Euro konaklama parasını Abdullah Çeker adlı bir işadamı ödedi. Bu işadamı vergi verenler listesinde yok. Bakan bu konuda susuyor. Oğlu da otelde kalmaya devam ediyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget