Ortaokullara, liselere seçmeli Kuran-ı Kerim dersi ve Peygamberimizin Hayatı derslerinin girmesiyle birlikte bu
derslerde isteyenin türban takabileceğini, adım adım türbanın liselerde de
serbest bırakılacağını duyurmuştuk. İşte onun günü ve saati geldi. İlk adım imam
hatip liselerinde atıldı. Artık imam hatip ortaokulu ve liselerinde türbanlı
olarak dersle girmek tamamen serbest oldu. Bunun için hiçbir kısıtlama kalmadı.
Sıra diğer okullarda.
Yeni düzenlemeyle okullara yalnız türban girmekle
kalmadı, zengin-fakir öğrenci ayrımını ortadan kaldırsın diye yıllardır
uygulanan tek tip kılık-kıyafet uygulamasına da son verildi. Şimdi belli
çevreler ve yayın organları da bu durumu “büyük reform” olarak sunacaklardır.
Sanki önceki Milli Eğitim Bakanları Hüseyin Çelik, Nimet Baş için kılık-kıyafet
zorunluluğunu serbest bırakmak zor bir şeymiş de, bunu Ömer Bey
başarmış…
İsteyen okul hemen, isteyen daha sonra
Bakana sormak
gerekiyor, madem kafanızda ilkokul, ortaokul ve liselerde kılık-kıyafet
zorunluluğunu kaldırmak vardı da, öğretim yılı başında buna niçin karar
vermediniz? Öğretim yılı başladıktan sonra hem okullarda kılık-kıyafeti serbest
bırakıyorsunuz, hem de geçici madde ile 2012-2013 öğretim yılı sonuna kadar
mevcut kıyafetlerin “giyilebileceği” belirtiliyor. Yani bu tamamen isteğe
bırakılmış durumda.
Anlaşılıyor ki, okul yönetimi isterse kılık-kıyafet
zorunluluğunu öğretim yılı sonuna kadar uygulayacak, isteyen okul yönetimi de,
yarından itibaren tek tip kılık-kıyafet zorunluluğunu da ortadan kaldıracak. Bu
öğretim yılında okul yönetimince belirlenen önlük veya okul üniformaları gelecek
öğretim yılında da giyilebilecek. Anlaşılan bakanlık yetkililerinin de bu konuda
kafaları karışık. Ya da önemli bağlantıları olan iş adamlarının zor durumda
kalmaması için böyle bir esneklik getirmişler.
Yeni yönetmeliğe göre
öğrenciler tek tip kıyafet giymeye zorlanamayacak. Ancak, velilerin en az yüzde
60’ının oluruyla resmi ve özel okullarda okul yönetimi tarafından okul kıyafeti
belirlenebilecek.
Asıl amaç türbanı sokmaktı
“Milli Eğitim
Bakanlığı’na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine dair Yönetmelik”in
çıkarılış amacında birinci öncelik imam hatip ortaokul ve liselerinde türbanı
resmen serbest bırakmaktı.
Nasıl mı? Anlatalım. İmam Hatip Liseleri’nde kız
öğrencilerin Kuran-ı Kerim dersinde isterlerse başörtüsü takabilecekleri, 1981
yılında çıkarılan yönetmelikte öngörülmüştü. Yani türban takması zorunlu değil,
isteğe bağlıydı. Öğrenci, Kuran-ı Kerim dersinde türbanı takabilecek, ancak
diğer derslerde türban takması yasaktı. Ancak, adı yasak olmasına rağmen
özellikle AKP hükümetleri döneminde yasağın sadece adı kalmıştı. Türbanlı
öğrenciye, okul yönetiminin müdahale etmesi halinde, başlarına neler
gelebileceğini de çok iyi bildikleri için türbanı görmezden geliniyordu. Yasağı
resmen kaldırmakla, okul yöneticilerini de kurtarmış oldunuz.
Şimdi ne
oldu? İmam hatip ortaokul ve liselerinde öğrenci sadece Kuran-ı Kerim dersinde
türban takarken, bundan böyle Tarih, Coğrafya, Türkçe, Edebiyat aklınıza gelen
bütün derslerde türban takabilecek. Yani, sınırlama kaldırıldı.
Diğer
okullarda nasıl olacak?
Yarın birileri çıkıp “Siz, haktan, adaletten,
eşitlikten söz ediyorsunuz ama imam hatip ortaokul ve liselerinde öğrenci
isterse tüm derslerde başını kapatabilecek ama diğer ortaokullarda ve liselerde
sadece Kuran-ı Kerim dersinde başını kapatabiliyor. Bu hak mı, adalet mi?”
diyemez mi?
Yeni düzenlemeyle imam hatip ortaokul ve liselerinde türban
takılması tamamen serbest bırakıldığına göre, “böyle adaletsizlik olmaz” ,
“inancım gereği türban takmak istiyorum” diyenler, türbanın diğer okullarda da
tamamen serbest bırakılmasını isteyecektir. İşte bütün mesele bu. Bu kazanım
imam hatip liselerinde, nasıl gerçekleştiyse, Devlet ve özel okullarda da belli
bir aşamadan sonra gerçekleştirilecektir. Türban, şimdi sadece bir ders için
genel ortaokul ve liselere girdi gözüküyor. Ancak, bu adım atıldıktan sonra
gerisi daha kolay gelir.
Baksanıza, “demokrat” geçinen sendikanın genel
başkanı, “bu yetmez” diyor ve öğretmenler için de kılık-kıyafetin serbest
olmasını istiyor. Hep “hükümet yanlısı” açıklamalar da, sendika genel
başkanlığına asla yakışmıyor. Milletvekilliği uğruna değer mi?
Peki bu
ayrım niçin?
Genel ortaokul ve liselerde öğrenci Tarih, Coğrafya, Edebiyat
kısaca tüm derslere türbansız girecek. Ancak aynı derslere imam hatip lisesi
öğrencisi türbanlı girecek. Bu ayrım ne oluyor sayın Dinçer? Türbanı önce imam
hatiplerde serbest bırakan Bakan Dinçer de biliyor ki, bir sonraki adımda bütün
ortaokul ve liselerde türban serbest bırakılacaktır. O zaman bu ayrıma hiç gerek
yoktu.
Ömer Dinçer, “tüm okullarda türbanı kaldıran, tüm okulları imam
hatiplere çeviren bakan” olarak anılacaktır. Ancak, bu adımlar gerçekten Dinçer
tarafından mı atıldı o da şepheli…
Yorum Gönder