Ülkemize sokulmaya çabalanan patriot füzeleri, Suriye’ye karşı NATO’dan yardım isteme geyiği üzerine ne söylesek ki? Bu işe ne denir? Bir köşe yazarı bu konuda ne yazar?
Sanırım şöyle bir şey olur;
Sormak lazım, acaba Galatasaray, Manchester United’a karşı NATO’dan yardım aldı mı? Ya da işçiler emeklerini sömüren patronlara karşı NATO’dan patriot istemeli mi?
NATO’dan patriot isteyelim. Bu iktidara karşı? Verirler mi?
Kör göze tel maşası. Nato füzeleri Suriye’ye karşı kurulmuyor. Hedef İran! Suriye’ye yönelik olduğu sanılan Patriotlar, İran’ı hedef alıyor. Nereyi alırsa alsın, ucunu Müslümanlara doğrultuyor...
ABD mızıkasıyla mehter marşı okuyanlar, mazlum kanı dökerek medeniyet inşa edecekmiş. Memleketi emperyalizmin top sahasına çevirenler, Hürrem Sultan dizileriyle medeniyet pazarlıyor.
Ticari deha diyelim ve geçelim...
Bir söz vardır, hatırlatalım;
Mazlumun ahı! İndirir Şahı!
Daha önce bir talepte bulunmuştum. ABD seçimlerinde biz neden oy kullanmıyoruz? Bizi yönetenleri seçmek en doğal hakkımız değil mi? Evet! Bizi yöneten Amerika...
Kürecik’ten sonra bir de başımıza Patriot’u musallat eden “çakma Osmanlı” Kanuni’nin kaftanını dahi Amerikan tekstilcilerinden ithal ediyor. Haçlı karşısında yiğitlik göstermiş bir tarihi, getirip “harem ve sex” eksenine dayamak suretiyle, Patriot’u sınırdan geçiriyorlar...
Patriot...
Ne desek nafile! NATO kafa NATO mermer.
İşin garibi ise, Gazze soykırımı karşısında sokakları dolduran kalabalığın, Patriot’lar karşısında dut yemiş bülbül kesilmesidir. Füze’nin üstünde İsrail bayrağı olmayınca problem yok sanırım bizim İslamcı kavrayışta!
Garip..
Gazze ve patriot ekseni, Başbakan’ın Muhteşem Yüzyıl dizisine yönelik çıkışıyla gündem dışı kaldı. Ah be Türkiye medyası. Bu işi iyi biliyorsunuz...
Kürecik Radar üssünü oldu bittiye getiren iktidar, yarattığı Esad fenomeni üzerinden Nato işgalini de oldu bittiye getiriyor. Sokakta, Esad’a karşı güvenliğimiz için geliyor bu füzeler diyen insanlar görüyorum.
Soruyorum; NATO ne zamandır, Müslümanların bodyguardlığını yapıyor! NATO’yu Müslümanların bodyguardı gibi göstermek, hangi hastalıklı aklın işidir?
Emperyalizm daha fazla cilalanamaz. Bu sessizlik, hayra alamet değildir. Tarih ve toplum göstermiştir ki, hiçbir medeniyet vebal üzre daim olmaz. Bu veballer, büyük sonun alametleridirler. Milletimiz bu işe dur demedikçe, şikayet etme hakkı da olmayacaktır. Olacak olanlar muhakkak bu toprakların tarihsel kültürel kişiliğini yok edecek, ve mazlumlara kabus dolu geceler yaşatacaktır...
Suriye Devrimi adı altında örgütlenen El-Kaide militanlarına yardım ve yataklık yapanların, yarın namlu kendine yöneldiğinde kaçacak yerleri vardır. Çünkü İsviçre Bankalarında kabarık hesapları olmayanlar böyle risklere bulaşmazlar.
Kaçacak yeri olmayanlar bizleriz. Cefayı çekecek olanlar bu insanlardır.
İnsanlarımızın aklını başına almasını, bu işe dur demesini temenni ederim. İnşallah Nato işgali, Kürecik gibi sönümlendirilmez halk gündeminde!
Allah, hepimizi ıslah etsin!
Yorum Gönder