Türkiye mi, Tayyip’in çiftliği mi? - Emin Çölaşan

Sevgili okuyucularım, ülkemizde neler olduğunu hep birlikte izliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin ismi sadece kağıt üzerinde bırakılacak. Onun yerine Tayyip Cumhuriyeti getirilecek. Bu işin şakası yok.
Her şey bir tek şahsın iki dudağının arasında.
Demokrasi, fikir ve ifade özgürlüğü, Meclis, muhalefet gibi kavramlar sadece göstermelik olarak var. Çarklar sadece Tayyip’in işine geldiği biçimde döndürülüyor.
Devletin bütün kurumlarını, Türk ordusu dahil ele geçirdiler ve şimdi bunun keyfini sürüp meyvelerini yiyorlar. Bakalım nereye kadar yiyecekler, bu tatlı bahar ne zaman ve nasıl son bulacak!
Meclis’te bir komisyon kurdular: Darbeleri Araştırma Komisyonu. Eski ve yeni siyasetçiler dahil bir sürü insanı çağırıp konuşturdular, sorular sordular. Çoğu komşu muhabbeti gibiydi. Ama AKP açısından önemli olan, yapay darbe gündemini bu komisyon aracılığı ile diri tutmaktı.
Komisyonun 17 milletvekili üyesi var. 10 AKP, 4 CHP, 2 MHP, bir BDP. Yani çoğunluk AKP‘de. Sekiz ayda 134 kişiyi dinlediler.
* * *
Şimdi bu komisyon, AKP çoğunluğu tarafından önceden hazırlanan raporu yazmaya başladı. İçinde bir sürü safsatalar var:
- Saidi Nursi ismiyle bilinen Saidi Kürdi’nin mezar yeri bulunsun, itibarı iade edilsin.
- Menderes’in itibarı iade edilsin.
- Derin devlet açığa çıkarılsın.
- 100 bin özel harpçinin kim olduğu belirlensin.
- Darbeler okullarda ders olarak okutulsun.
- Askerler lojmandan çıksın.
- Bütün askeri tesisler kentlerin dışına taşınsın. Arazi ve binalar Maliye Bakanlığı’na devredilsin.
- Paşaların malvarlığı araştırılsın.
- Yeni bir anayasa yapılsın.
- Paşalar, sivil yöneticilerle aynı hizada durmasın.
- Jandarma kalksın.
- Askeri cezaevleri kapatılıp Adalet Bakanlığına bağlansın.
- İlk ve ortaöğretimde kıyafetler serbest bırakılsın.
Amaç en baştan belliydi. Tayyip bu komisyonu kurdurdu, bir sürü insan davet edilip muhabbet edildi, sekiz ay boyunca bol dedikodu yapıldı.
Herkes kafasına göre konuştu, ortaya hiçbir şey çıkmadı.
* * *
Şimdi bu komisyonun raporu AKP çizgisinde hazırlanacak. Muhalefet milletvekilleri tarafından yazılacak muhalefet şerhleri arada kaynayıp gidecek ve en son oyun bu yolla sahneye konulmuş olacak.
Millet olarak sürekli propaganda bombardımanı ile yüz yüzeyiz. Medya iktidarın elinde. Her şey paraya ve kazanca endekslenmiş, ülkenin bu iktidar tarafından nerelere sürüklendiği görülmüyor.
İlköğretim okulları ile liselerde sıkmabaşa din derslerinde izin verdiler, kıyafeti kendi ölçülerinde serbest bıraktılar. Bunlar ilk deneme. Bir süre sonra sıkmabaş tümüyle gelecek. Bunların tartışılması gerekirken, bizim medya yine paraya ve kazanca
endekslendi:
Kıyafetler serbest bırakılınca tekstil sektörü kazanır mı, zarar mı eder!
Medyanın Tayyipgiller tarafından devşirilip AKP‘nin kucağına oturtulmuş olması, Türkiye’nin en büyük utancıdır. Üzerinde ısrarla durulması gereken konu budur.
Cumhuriyet’in ilkeleri ve kazanımları, medyanın bu zavallı korkaklığı sayesinde birer birer elden çıkmaktadır.
Ve Başkanlık Sistemi
AKP, şimdi yeni bir anayasa değişikliği önerisi getirdi. Amaç Türkiye’nin esenliği falan değil,
Tayyip’i bu kez gerçek tek adam yapıp olağanüstü yetkilerle donatmak.
Hesaba göre Tayyip halk tarafından “Başkan” seçilecek ve her yetki kendisinde olacak. Günümüzde cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar tarafından kullanılan tüm yetkiler kendisine devredilecek.
Anımsayın, bir 23 Nisan bayramında makamına küçük bir çocuk oturtmuşlardı. Ona söylediği sözler asla unutulmayacak:
“Şimdi başbakan oldun. Yap bakalım ne yapacaksan. İster asarsın, ister kesersin!..”
Başkan seçilince, ülkeyi o gün bilinç altından açığa vurduğu bu zihniyetle yönetecek.
İşte verilmesi öngörülen sınırsız padişah yetkilerinden bazıları:
- Devletin ve hükümetin başı olacak.
- Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve HSYK üyelerini sultanımız seçecek.
- Üniversite rektörlerini de seçecek.
- Meclis’in feshine ve seçimlerin yenilenmesine sultanımız tek başına karar verecek.
- İstediği her konuda Başkanlık kararnamesi çıkarma yetkisi olacak.
İstediği herkesi kendi kararnamesi ile görevden alacak veya atayacak.
- Yargı tümüyle padişahımız efendimizin emrinde olacak.
- Türk Ordusu’nun kullanılmasına karar verecek.
* * *
Peki ama başkan seçilen adam bir süre sonra sapıtırsa, yoldan çıkarsa, yolsuzluklara bulaşırsa, görevden nasıl alınacak?
Minareye kılıf hazırlayanlar, yeni anayasa önerisinde onun da çözümünü getiriyorlar:
Başkanı görevden alabilmek için en az üçte iki (367) milletvekilinin imzası ile soruşturma önergesi verilebilecek.
Yüce Divan’a sevk için dörtte üç oy gerekecek.
Bu işin Türkçesi şöyle:
Yeni efendimiz Tayyip padişah değil ama başkan seçilecek ve Türkiye’yi padişah yetkileriyle tek başına yönetecek.
Meclis, muhalefet, demokrasi, özgürlükler falan tümüyle hikaye olacak.
* * *
Türkiye hızla bölünmeye gidiyor. Türkiye’yi Apo İmralı adasından yönetiyor. Bölünmenin en önemli unsuru olarak valileri halkın seçmesi de en kısa zamanda gerçekleşecek, Güneydoğu illerinde kendi kendini yönet devri yine Tayyip tarafından başlatılacak.
Apo, zamanı geldiğinde ev hapsine alınacak, sonra serbest bırakılacak. PKK ile boşuna
görüşüp pazarlık etmiyorlar.
Başkanlık sistemi bu gidişin tuzu biberi olacak.
Dikkat ederseniz, Tayyip başkanlığa açıktan soyunuyor. Ancak kardeşi Abdullah’la aralarında bu konuda gizli rekabet var.
Abdullah da bu işe soyunuyor ama şimdilik bunu belli etmiyor.
Millete şirin görünmek için sanki her kesime yakınmış, her özgürlükten yanaymış gibi davranıyor. İyi polis rolü oynayıp kendini benimsetmeye çalışıyor. Bu yolla Tayyip
karşıtlarının kendisine yönelmesini bekliyor.
* * *
Aralarındaki bu gizli rekabeti, ikisinin eşleri arasındaki açık rekabete bakınca daha net görmek mümkün oluyor. Bizim daha ruhumuz duymazken onlar olacakları biliyordu.
O yüzden birbirlerine iyi gözle bakmıyorlar, küs kalıyorlar.
Atalarımız boşuna dememiş “Kadından al haberi” diye!..
Biz haber almıyoruz ama başkanlık açısından işin nereye doğru gittiğini onların davranışından çıkarıyoruz.
Şu geldiğimiz yere bakın. Her şey kendin pişir kendin ye yöntemiyle önümüze sürülüyor.
Darbe komisyonu raporunu kendileri hazırlıyor, anayasa önerilerini kendileri getiriyor. Niçin?..Ülke çıkarları için mi?..
Hayır, her şey Tayyip’in siyasi çıkarları için. Varsa Tayyip, yoksa Tayyip! Ne bulunmaz Tayyipmiş bu be!

 http://sozcu.com.tr/turkiye-mi-tayyipin-ciftligi-mi.html

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget