Halk oy verdi böyle oldu. Türkiye’yi yönetenler; “önlük
çağdışıdır” kararı aldılar ve “Türban çağdaştır” diye
düşündüler. İmam Hatip’lerdeki kız öğrencilerden başladılar, bir yıl sonra diğer
okullara da türbanı sokacaklar.
Eğitim Bakanı İspanya’daydı.
Başbakanın uçağında gazetecilere; “önlük çağ dışı kaldı”
demeci vererek aldıkları kararın propagandasını yaptı. Önlük denilen forma; tek
tip kıyafet.
Çocukları eşitliyordu.
Tek tip kıyafet dünyada çocuklarını en iyi eğiten sistemlere sahip ülkelerin
(İngiltere, ABD. Japonya gibi) hepsinde uygulanıyor.
Bizde kaldırıldı.
Amaç daha iyi bir eğitim mi? Gerçekten; “vicdanı hür-fikri hür-
irfanı hür öğrenciler yetiştirmeyi” hedeflemek mi? Yoksa Başbakan ile
Milli Eğitim Bakanı, kendi politik propagandalarının sembollerinden biri haline
getirdikleri türbanı okullara sokmak ve bu yolla siyasi güçlerini devam ettirmek
amacıyla mı bu kararı aldılar?
Xxx
Babaların ve annelerin en kıymetli varlıkları sahip oldukları çocukları.
Bütün aileler çocuklarının iyi eğitim almasını istiyor. Milli Eğitim Bakanı’nın
“çağdışı kaldı” diyerek önlüğü kaldırması fakat öbür yanda da
“türban takarak okula gelmeyi özendirmesi” yönünde aldığı yeni
karar; çocukların hür düşünmek, yaratıcı düşünmek, ileriyi düşünmek, en geniş
bakış açısıyla düşünmek ve bütün kapasitelerini en yükseğe çıkartmak yönünde
eğitilmesini mi sağlayacak?
Okullar yetersiz.
Sınıflar çok kalabalık.
Avrupa ile kıyaslama yapıyorlar. Bizim okullarımız çok perişan kalıyor. İşte
Bakan’ın İspanya’da Başbakan’ın uçağında gazetecilere yazmaları için söylediği
“Önlük çağdışıdır… Türban Çağdaştır..” diye özetlediğim
sözlerinin yayınlandığı gün hayatın çıplak gerçeğinden tokat gibi cevap
geldi.
Xxx
Eğitim Bakanı, mahkum oldu.
Milli Eğitim Bakanlığı, okulları çok kötü şartlarda tuttuğu için çocukların
ölümüne sebep olmaktan hüküm giydi.
Hatırlayacaksınız.
Efe Boz, adlı bir küçük öğrenci Maltepe Dumlupınar
İlköğretim Okulu’nun ana sınıfı tuvaletinde uzanmış lavaboda ellerini yıkamaya
çalışırken; lavabo Efe’nin başına düşmüş, boğazı kesilmişti.
Efe Boz
ölmüştü.
Efe’nin annesi Nurdan Boz ve babası Kemal
Boz, Türkiye’de yavruları Efe gibi 27 çocuğun çok kötü okul ve
sınıflarda okutulmaya mecbur kalamarından ötürü hayatlarını yitirdiğini bütün
Türkiye’ye anlattılar. Ankara’ya yürüyüş yapıtılar. 117 bin imza toplayıp
Meclis’in kapısına dayandılar.
Mahkemeye başvurdular.
Dava açtılar.
Okullarda pencereden düşüp ölen, üzerine kapı düşen, kazan dairesi patlayan,
üstüne okul duvarı yıkılan 27 çocuk canını vermişti. Efe’nin annesi; oğlunun
okulunun “depreme dayanıklı kılmak” için güçlendirme yapılması
sırasında “çok kötü malzeme kullanıldığını” araştırarak,
soruşturarak bulmuştu. Efe’nin başına lavabo düşüp, boynun kesilmesinin
nedeninin bu “çıkma malzemeyle yapılan güçlendirme” olduğu
ortadaydı.
xxx
Mahkemeye ulaşan belgeler.
Dinlenen tanıklar.
Efe’nin annesini
doğruluyordu.
İstanbul 6. İdare Mahkemesi, Efe Boz’un ölümünden İstanbul Valiliği ile
Milli Eğitim Bakanlığı’nı mahkum eden kararını dün açıkladı. Bir Bakıma Milli
Eğitim Bakanı da “çocukların lavaboda ellerini yıkarken ölmeyecekleri
okullar yapamadığı için” mahkum oldu.
Türkiye iyi okul istiyor.
Mutlu öğretmen istiyor.
İyi eğitim istiyor.
Bakan türban peşinde..,
Yorum Gönder