Frenklerin “soap opera”
diye nitelendirdikleri bir TV dizisi Muhteşem Yüzyıl ile
RTE’nin gölge boksuna şahit oluyoruz
günlerdir. Yaşadığımız müptezel on yılın hülasasıdır bu konu aslında.
Tahammülsüzlüğün, hesap vermezliğin, fütursuzluğun zirve yaptığı
zamanlardayız…
Altında, “hayal mahsulü”
olduğu açıkça yazan, biçare Türkiye halkının tek eğlencesi
TV’de, çarşamba günleri uzun uzun hikâye edilip,
reytingi düştükçe içine bin bir yeni malzeme katılıp uzatıldıkça uzatılan bir
eğlence-kültür ürününden söz ediyoruz… Reklam
verenlerin gözde kuşağı diziler… Toplamı
2.5-3 milyar doları ancak bulan reklamların
yüzde 56’sı
TV’lere, yüzde
25’i gazete ve dergilere, kalanı da öteki mecralara
akıyor. Medya-kültür çarkı reklamlarla
dönüyor.
Star, Show, Kanal D gibi büyük kanallar, dev bütçeli
diziler sayesinde ayakta duruyorlar, diğerlerinin hepsi zararda ve patronların
ticaret, inşaat, finans vb. işlerinden kazanılan paralarıyla sübvanse
ediliyorlar. Siz, NTV, Habertürk, CNN Türk, Skytürk, Samanyolu, Kanaltürk, Kanal
24 gibi haber kanallarının para kazandığını mı sanıyorsunuz? Hepsi zarardalar.
Zararlarının bir kısmı bu tür dizi yayımlayan, dolayısıyla reklam çeken
kanalların gelirleri ile kapatılır ama gazeteleriyle birlikte, istisnasız bütün
medya grupları para kazanmaz, para kaybeder. Neden bu işle iştigal ederler o
halde? Medyanın, diğer işlerine faydası olduğunu, iktidarlarla iyi geçinmenin
aracı olduğunu düşündüklerinden… Başka ne için
olacak… Ama yine de yaranamıyorlar
RTE’ye..
***
Baksanıza, hedef tahtasındaki dizinin sahibine ve
kanalına… Hedefe konulan Muhteşem Yüzyıl,
Doğuş’un patronu Ferit
Şahenk’in Aydın
Doğan’dan satın aldığı
Star’da yayımlanıyor. Doğan,
RTE’nin hışmından profil küçülterek kaçmaya çalışırken
kaçak Uzan’lardan kalma, özelleştirmeden
alınmış Star’ı, baskılara
dayanamayıp Ferit Şahenk’e sattı.
Şahenk de büyük bir yatırım yaparak Muhteşem
Yüzyıl’ı
Karamehmet’in Show
TV’sinden transfer etti. Hem de dünyanın
parasına…
Muhteşem Yüzyıl, büyük yatırım… Başlangıçta
Show TV için hazırlandı, ikinci yılını Star TV’de
sürdürdü; dışa açıldı, 22 kanal ile anlaşma yapılmıştı dizi başlarken.
Şimdilerde 42’yi buldu diyorlar.
Şimdi Ferit Şahenk ne yapsın?
RTE için bunca şeyler yapmışken, daha ne yapsın? 2011 seçimlerinin
hemen ardından NTV’deki muzır elemanlar
ayıklandı, kalanlara çiçek-böcek programları yaptırıldı. Kanal,
RTE’nin yanağını okşayan Mehmet
Barlas kanalı yapıldı, ama yine yaranamadı
Şahenk… Daha ne yapsın? Gruba ait
CNBC-e isimli ekonomi kanalının ekranından bir gün
olsun iktidar icraatlarını eleştiren bir cümle duyulmuyor. Daha ne yapsınlar?
Muhteşem Yüzyıl’ı gözden mi çıkarsın Şahenk?
Şimdilerde RTE’yi
yumuşatmaya çalışıyorlar. İhraç ediliyor, tanıtıma yarıyor filan diye, ama
boşuna… Fikrimi sorarsanız, dizi kısa sürede
bitirilecek. Ya bitirilmezse? Grubun
bankası Garanti’nin
kolu BDDK’nin
elinde… Bükmek için bir sürü gerekçe uydurulabilir.
Doğuş, daha yenilerde metro inşaatı aldı İstanbul
Belediyesi’nden. Devletin, belediyenin eline bakan bir
sürü işi var Doğuş’un…
Böyle bir medya ortamı, böyle bir rehine medya düzeni var, müptezel 10
yılın sonunda… Bu ülkenin hot zota pabuç bırakmayacak
haysiyetli bir burjuvazisi, bedel ödemeye hazır bir burjuva aydın kitlesi yok,
ne yazık ki...
Ne diyelim; kader mi utansın, başkaları mı?
Altın ve cari açık
Birçok okurdan “altın
meselesi” ile ilgili e-posta alıyorum. Ortak soru şu:
İhraç gösterilmiş altın, ithal edildiğine göre, cari dengeye etkisi sıfır olmaz
mı? Bir kere altın ithali gerçek, altın ihracatı ise gerçek ihracat değil,
ödemedir. Ödemenin ihracat olarak gösterilmesi, ihracat verisini şişiriyor.
2011’in tamamında 6 milyar dolarlık,
2012’nin 9 ayında da 6.7 milyar dolarlık altın
ithalatı yapıldı. Toplamı, 12.7 milyar dolar ediyor. Bu ithal altın, aynı
dönemde 12 milyar dolarlık ödemede
“ihracat” adıyla
kullanıldı. 2011’in cari açığı
2010’a göre, 30 milyar dolar artmıştı. Altın bu açıkta beşte bir
paya sahipti. 2012’nin cari açığı ise 9 ayda 21.2
milyar dolar azalmış görünüyor. Net altın ihracatında artış görüntüsü, 8.5
milyar dolar ile açığı düşük göstermede yüzde 40 paya sahip.
İran’a altınla ödeme meselesi hiç
olmasaydı, 2011’in cari açığı 77 milyar dolar değil,
71 milyar dolar görünecekti. Bu yılın 9 aylık cari açığı da 39 milyar dolar
değil, yaklaşık 49 milyar dolar görünecekti. Dikkat çekmek istediğimiz nokta
budur.
Yorum Gönder