Yaşadığımız olaylar karşısında bazen söyleyecek söz bulmakta zorlanıyorum.
Örneğin şu TOKİ rezaletine bakın.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, TOKİ‘de yolsuzluk yapıldığını kabul etti.
KC Group‘un TOKİ’yi 55-60 milyon lira dolandırdığını söyleyen Bakan, “Orada bir zaafım olduğunu itiraf ediyorum. Kim suçluysa cezasını çeksin, ben dahil!” dedi.
“TOKİ’de dolandırıcılık, hırsızlık var. Bu benim zaafımdır. Bir idareci olarak orada yapılan yanlışlığı görebilmeliydik, göremedik. Benim gözümden kaçtı!” diyerek yolsuzluğu itiraf eden Bakan’dan ne beklenir?
“İstifa etmesi beklenir!” dediğinizi duyar gibiyim!
Haklısınız. Çağdaş demokrasilerde bırakın yolsuzluğu, bir Bakan’ın, konutunda rayicin altında bir kirayla oturduğunun belirlenmesi bile, o siyasetçinin istifası için yeterlidir.
Ama dedik ya bu durum, çağdaş demokrasiler için geçerlidir!
Bizim gibi ileri, hatta muhteşem demokrasilerde ise, en büyük yolsuzluklar bile bir iki gün konuşulur, sonra gündeme padişah tartışması gibi uyduruk bir konu getirilir ve asıl üzerinde durulması gereken gündem maddeleri unutturulur gider!
Böylece hem istifa etmesi gereken siyasiler, hem de birkaç istisna dışında tümüyle yandaşlaşan medyanın yöneticileri de derin bir “oh” çeker.
Padişah tartışması dururken, TOKİ’nin üstüne kim gider?
* * *
“TOKİ dolandırıldı, hırsızlık yapıldı. Burada benim de zaafım
var!” diyen Bakan Bayraktar, dün de çarpıcı açıklamalarda
bulundu.Ankara Sanayi Odası (ASO) Meclisi’nin toplantısına katılan Bakan, sanayicilerin piyasada “TOKİ suntası”, “TOKİ menteşesi” olarak tanımlanan son derece kalitesiz ürünlerden yakınmaları üzerine, şunları söyledi:
“Teslim ettiğimiz evlerde vatandaşın yüzde 70’i mutfakları atıyor, yenisini yaptırıyor. Yüzde 15’i seramikleri, yüzde 30’u da kapıları değiştiriyor. İsraf ekonomisini önlememiz lazım!”
* * *
Bakan “israf ekonomisi” diyerek, TOKİ konutlarında kalitesiz
malzeme ve ürünler kullanıldığını kabul ediyor.Mutfakların, seramiklerin ve kapıların hak sahipleri tarafından değiştirildiğini belirtiyor.
Ya değiştirilemeyenler?
Örneğin TOKİ konutlarında kullanılan kablolar…
Sıhhi tesisat malzemeleri…
Ve diğer ürünler…
Bunlar çok mu kaliteli?
Ne gezer!
İddiaya göre hepsi menteşeler, kapılar ve mutfaklar gibi kalitesiz, hepsi standartların altında!
Saygın bilim insanları, tarafsız uzmanlardan oluşacak bir ekibin konutlarda ayrıntılı inceleme yapmaları halinde, TOKİ balonunun “güm” diye patlayacağını öne sürüyorlar.
* * *
Aylar önce yazdık.“TOKİ, AKP iktidarının İSKİ’si olacak, hatta onu fersah fersah geçecek” dedik.
Bazı örnekler vererek, yolsuzluk aysberginin su üstündeki küçük bir kısmını gösterdik.
Çok geçmeden, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu‘nun TOKİ‘de yaklaşık 1 milyar liralık kamu zararı olduğunu belgeleyen raporu geldi.
Rapor tartışılırken Bakan Erdoğan Bayraktar, kurumun 55-60 milyon dolandırıldığını itiraf etti.
Şimdi de “İsraf ekonomisi var” diyor.
Bir bakıma yolsuzluğu kabul ediyor.
Ama asıl yapması gerekeni yapmıyor!
İstifa etmiyor.
Toplum kendisinden itiraf değil, istifa bekliyor!
Yorum Gönder