Tüm belediyeler Adalet ve Kalkınma Partili olacak diyorum…

Yeni Yerel Yönetimler Yasası'na gelelim. Nüfusu 750 bini aşan, aralarında Muğla'nın da bulunduğu 13 il daha büyükşehir olacak. Şimdi yasanın püf noktasına

Tüm belediyeler Adalet ve Kalkınma Partili olacak diyorum…
Yeni Yerel Yönetimler Yasası ile ilgili tartışmalar bitmek bilmiyor. Konuyu sadeleştirip, herkesin anlayacağı bir şekilde özetleyerek, ilgili ilgisiz herkesi uyarmakta yarar var..
Amerika Birleşik Devletleri'nin, Türkiye'de, Başkanlık Sistemi istediğini, iktidar mensuplarının da buna sıcak baktığını ilk kez 4 yıl önce yazdığımda, “Ufak at da, civcivler de yesin” tepkisini bolca almıştım. Başkanlık sisteminin alt yapısını oluşturacak adımlar birer birer atılıyor. Bakanlıkların taşra örgütlerinin kapatılması, Bölgesel Kalkınma Ajansları, Bakan Yardımcılarının göreve başlaması ve Yeni Yerel Yönetimler Yasası, bu konuda ilk aklıma gelenler.
Lafı uzatmadan Yeni Yerel Yönetimler Yasası'na gelelim. Nüfusu 750 bini aşan, aralarında Muğla'nın da bulunduğu 13 il daha büyükşehir olacak. Şimdi yasanın püf noktasına geçelim. İddia ediyorum, bu yasanın yürürlüğe girmesinin ardından birinci değil, ama ikinci seçimden itibaren tüm belediyeler Adalet ve Kalkınma Partisi'nin eline geçecek. Çünkü bu parti, kendini 2023'e kadar iktidarda tutacak altyapıyı, birkaç eksiğin dışında hazırladı.
Şimdi iyi okuyun. Yeni Yerel Yönetimler Yasası ile Büyükşehirlerde “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi” adlı bir birim kuruluyor. Başkanı ise Vali olacak.
Ne yapacak bu Merkez? Bunun yanıtını, Büyükşehir olacak Muğla'dan örnek vererek anlatalım. Görünen o ki, 2013'teki seçimde, CHP bir kez daha Muğla'yı kazanacak. Diyelim ki Osman Gürün Başkanlık koltuğuna yeniden oturdu. “Çek maşallah” muhabbetleri bittikten sonra, Osman abim, öyle eskisi gibi yeni projelerini uygulamak, yatırımlarını yapmak için “Haydi Bismillah” diyerek işe başlayamayacak. Dosyalarını eline alıp, doğruca “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi”nin kapısını çalacak.
Vali de, “Vay Osman'ım hoş geldin, bir çayımızı iç” dedikten ve hal hatır sorduktan sonra anlaşılacak ki, “Eski camlar çoktan bardak olmuş”, yeni bir dönem başlamış. Osman Başkan'ı kim seçmişti? Muğlalılar. Vali beyi kim seçmişti, pardon atamıştı? Adalet ve Kalkınma Partisi. Bu durumda, “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi” sayesinde milletin seçtiği Osman Başkan, Hükümetin atadığı Vali beyin insafına bırakılıyor. Bu durum, demokrasiyi yerin dibine sokmakla kalmadığı gibi, ağızlarını açtıklarında “Millet iradesi” diyenlerin gerçek yüzünü de ortaya koymaktadır.
Vali bey, karşısında, iktidarın sevmediği partiden seçilmiş bir Belediye Başkanı olduğunu biliyor. Bu Başkanın projelerini uygulamasının, yatırımlarını yapmasının, başarılı olmasının iktidarı rahatsız edeceğini de biliyor. İktidarın Muğla'yı almak için yanıp tutuştuğunu da zaten biliyordu. Bu durumda, Vali bey başkanlığındaki “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi”, Osman abimin tüm yatırımlarına, “Olmaz hemşerim” derse yapacak bir şey yok. Üstelik yeni yasa, Vali Beye bunu yapacak tüm yetkileri de veriyor. Vali bey ayrıca böyle davranmazsa, koltuğunu kaybetme ihtimalinin olduğunu da biliyor. Şeytan ayrıntıda gizlidir sözüne uygun bir başka durum daha var. “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi”nin nasıl çalışacağına ilişkin yasada bir düzenleme yok, bu tamamen yönetmeliğe bırakılıyor.
Sizin anlayacağınız, Vali Bey, Muğla'nın hem resmi Valisi hem de “Gölge Belediye Başkanı” olacak.
Peki, Osman abimin durumu ne olacak? O da, yatırımları yapamadığı, projelerini hayata geçiremediği için, eli kolu bağlı, çaresiz kalacak. Muğla geriledikçe Muğlalı kızacak, hızını alamayıp o güzelim belediye binasına gelerek, “Osman abim evde mi evde mi” diye soracak, “Bu CHP ile olmuyor, bir iş yapamıyorlar” diye düşünmeye başlayacak. Komşu il Denizli'ye bakıp, demek ki Adalet ve Kalkınma Partisi iyi çalışıyor diyecek.
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kazandığı Büyükşehirlerde ise Vali ile Belediye Başkanı, Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi'nde abi kardeş gibi çalışacaklar. Zaten yatırımları sorgulamaya kalkan bir Vali, Belediye Başkanının, ilin iktidar partili milletvekillerinin ve hükümetin hışmına uğrayacağını da aklının bir köşesine yazmıştır. Bu nedenle, Adalet ve Kalkınma Partili Belediye Başkanının yatırımı tak diye getirmesi, Valinin de şak diye onaylaması sürpriz olmayacak. Üstelik İktidar, elindeki belediyelere “yağdır Mevlam su” misali para ve olanak vereceği için, o illerde yaşayanlar, “Helal olsun bizim Başkana. Adam süper çalışıyor” kıvamına gelecektir.
Büyükşehir Belediyesi'nden beklediği hizmeti alamayan Betçe'deki Muğlalı hemşerilerim de, “Len bizim oğlan, CHP ile olmuyor, hadi gari AKP'ye oy verelim” mecburiyetine düşecek. Bu durumda, Betçeli amcama da, teyzeme de kimsenin kızmaya hakkı yok. Çünkü onlar nereden bilsin “Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi”ni ve iktidarın ince hesaplarını.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget