• Yurttaş sözcüsü
• Kamu hakemi
• Halk avukatı
• Kamu denetçisi
• Ombudsman
Hepsi de aynı kapıya çıkan en son icat yüce makamımız!.
Üstünde Allah’ın izniyle sadece, Tayyip Erdoğan var.
Kamu başdenetçimiz, devlet ile yurttaş arasındaki her türlü soruna çözüm üretecek.
Arda’nın saçları, kaç çocuk konusu, öğrenciler önlük giysin-giymesin türü konuların dışında kalan, yani Erdoğan’ın karışmadığı tüm sorunlar..
Amaç, yurttaşı bürokrasiye boğmadan, mahkeme kapılarında süründürmeden, hakça çözümlerle rahatlatmak.
Yasası 2005’te çıkarılmıştı.
CHP’nin “Seçim yöntemi çarpıktır. İktidarların gölgesinde kalabilir!” yolundaki itirazını Anayasa Mahkemesi yerinde gördü.
7 yıldır Meclis’in raflarında bekliyordu.
Anayasa Mahkemesi hale yola koyuldu.
Üyelerinin gözlerine gölgeleri fark edemeyecek lensler takıldı..
Muhalefetin “uzlaşı ile seçelim” önerisine iktidar hiç aldırmadı.
Başbakan’ın resmi-gayri resmi teveccühünü kazanmış bir sayın Yargıtay üyesi bu makama seçildi.
“Kamu başdenetçisi” tek kişilik bir makam değil.
200 uzman ve uzman yardımcısı, makam otoları, şoförler, sekreterler ve gösterişli binası ile bir tür yeni bir bakanlık.
Başmüzakerecimizden sonra bir başdenetçimiz oldu.
Hayırlara vesile olsun...
Kırk Kere Söyleyince Oluyor...
Köşelerde, manşetlerde, meydanlarda, Meclis’te on yıldan beri milletçe yineleyip durduk.
Padişah.. Padişah..
Naturası da zaten uygundu.
Ve olan oldu.
“Ecdadım!” diyerek..
Görev süresi en iştah açısı olan Kanuni’ye sahip çıkmaya yöneldi.
Haklı.
Bugün Kanuni’ye bunu yapanlar..
Yarın bir başka dizi ile çekip..
Kendisinin “muhteşem on yıl”ına neler yapmaz?
RTÜK Yan Gelip Yatıyor
AKP’li RTÜK üyeleri belli ki “yan gelip yatıyor”.
Onlar haremli diziye seyirci kalmasalardı..
O da, topa girmeyecek..
Ve Kanuni’nin 30 yıl at üstünden inmediğini söylemek zorunda kalmayacaktı!
30 saniye duramadığı at kazasını da CHP sözcüsü Haluk Koç dahil kimse anımsamayacaktı.
Yinede “müeddep” davranıp bahtsızlık.
Sahi, saltanatı 46 yıl sürdüğüne göre, yüce padişahımız geri kalan 16 yılda ne yaptı?
Yoksa bizim dizicilerin anlattığı o 16 yıl mı?
Başka sorular da var!
CUMOK-Ahmet Hekimoğlu, “Hürrem Sultan, padişahtan 19 yaş daha küçük. Ama ondan 8 yıl önce 52 yaşında öldü!” diyor.
Acaba, harem hayatı, savaş meydanlarından daha mı yıpratıcı?
Başbakan yardımcılarımızdan Bekri Bozdağ da, “dizinin iftiralar içerdiğini” belirterek Arnavutluk’tan ve yandan daldı:
“Kanuni’nin Macaristan’da nereye defnedildiğini araştırıyoruz. Macarlarla bunun için bir anlaşma imzalandı” dedi!
Bozdağ’a kulak veren halkımız, Kanuni’nin sonunda bir “faili meçhule kurban” gittiğini ve “kimsesizler mezarlığına gömüldüğünü” falan sanacak.
Oysa türbesi İstanbul’da Süleymaniye Camii yanında.. Yalnız da değil, Hürrem de yanında!
Kanuni, hiçbir padişaha nasip olmayan bir biçimde 3 ayrı kentte ve 3 ayrı cenaze namazı ile defnedildi.
Başbakanımıza naçizane anımsatalım ki..
Kendisine, 3’erden tam 9 kez helallik verildi.
Ve on binlerce kişi, “İyi biliyoruz!” diye haykırdı.
Sayın Başbakanımız müsterih olsun.
Bunca “hüsnüşehadetten-güzel tanıklıktan” TV dizisinde işlediği tüm günahlar da affedilmiştir artık.
Bu arada millet de dizicilere teşekkür borçlu!
Onlar sayesinde Kanuni’nin, “kalbine ve iç organlarına” sahip çıkmak mümkün olacak.
Bu “iç organ mezarı” bulunduğunda, merhum Özal’a uygulanan benzer işlem de tekrarlanacak.
Zigetvar Seferi’ndeki ölümünün doğal olup olmadığı da aydınlanacak.
Esas Hakkında Mütalaa
Keşke, özel yetkili savcılarımız tarihe karışmasaydı da, bu konuya da karışabilselerdi.
Mesela, Kanuni’nin kalbinin, Hürrem Sultan’ın mezarına “tevdi” edilmesi..
Ya da Kanuni’nin kafası ile kalbinin 400 küsur yıldır süren ayrılığına son verilmesi için ..
“Esas hakkında mütelaa” yazabilselerdi...
Ve Ergenekon’da yeni bir sayfa daha açılır, diziye paralel hale getirilirdi!
Yine de bu olanak var:
Başbakan’ın “Ecdadımıza saldırı var!” feryadı ile yardımcısı Bozdağ’ın “dizi iftira içerikli” demecini suç duyurusu olarak kabul etseler yetecek!
İlla gizli tanık mı gerek?
Yorum Gönder